İnsan vücudunun kendi kendini iyileştirme yeteneği her ne kadar oldukça etkileyici olsa da hasar boyutu büyüdükçe bu sürecin kendi kendine işlemesi oldukça zorlaşıyor. Özellikle kemik rahatsızlıklarında süreç uzayabiliyor ya da ağır hasarlarda vücut dışarıdan yardıma ihtiyaç duyabiliyor. Bu durum için geliştirilen çözümse laboratuvar ortamında hastanın dokularından kemik oluşturabiliyor.
Hasar görmüş kemikleri iyileştirmek –elinizin altında hali hazırda Skele-Gro iksiri olsa bile– fazlasıyla acı verici ve zorlayıcı bir durum. Hastalığa bağlı olarak kaybedilen kemik parçaları ya da kırığın şiddetine bağlı olarak kendi kendini iyileştiremeyecek boyuttaki rahatsızlıklar ise başlı başına bir dert. Ancak 3D teknoloji sayesinde kemik rahatsızlıkları için çeşitli çözümler mevcut. Bunlardan biri seramik gibi canlı bedeni ile uyumlu malzemelerden yararlanarak sentetik kemik basıp nakletmek, diğeri ise hayvan kemiklerini baz olarak kullanıp insan kemiklerinin yeniden üretimini sağlamak. EpiBone girişiminin başındaki isimlerden olan Nina Tandom‘ın kullandığı yöntem de ikincisini temel alıyor.
EpiBone’un çalışma dinamiklerine baktığımızda ilk olarak oluşturulacak kemiğin modellemesi için hastanın hasar görmüş kemiğinin tomografisi çekiliyor. Bilgisayarda oluşturulan 3D model, CNC freze tezgahında hayvan kemiğinden şekillendiriliyor. Daha sonra hastadan yağ hücreleri alınıyor ve bu hücrelerde yer alan kök hücreler yağlardan ayrılıyor. Kök hücrelerin pek çok farklı formda doku oluşturabildiği için bu işlem için ideal olduğunu ekleyelim. Biyoreaktör yardımıyla hücre ve şekillendirilmiş hayvan kemiği bir araya getirilerek insanın kendi hücrelerinden oluşmuş nakledilmeye hazır bir kemik elde edilebiliyor.
EpiBone şimdilik hala test aşamasında ve küçük kemik parçalarının üretiminde deneniyor. Potansiyeli bir hayli yüksek olan bu yöntemin daha büyük ve karmaşık kemik formlarını üretmede de kullanılması planlanıyor.