2018 Volkswagen Polo incelemesi [1.0 litre TSI – DSG]
BİR ADIM YAKIN, İKİ ADIM DAHA YAKIN
2018 Volkswagen Polo, dışarısında sunduğu yeni renk seçenekleri, jantları, iç dünyası ve renklendirilebilen konsolu sayesinde genç kulllanıcı kitlesiyle olan takip mesafesini biraz daha yaklaştırdı. Özellikle büyüyen ebatları ve elde ettiği donanımlarla pek çok kişi için “Golf’ün alternatifi” haline bile gelmiş durumda. Aslında tüm parçaları bir araya koyduğumuzda bunu bir adım yaklaşmak olarak nitelendirebiliriz. Bu tezi ortaya atanları iki adım geriye götürecek nokta ise teknolojik asistan kısmında. En üst donanım paketinde bile artık hemen her modelde görmeye alışık olduğumuz özellikleri sunan modelde aslında kablosuz şarj, kör nokta uyarı sistemi, otomatik olarak park imkanı sağlayan park asistanı, ön bölge çarpışma asistanı ve adaptif hız sabitleyici gibi çok önemli destekler de var. Lakin hepimizin bildiği şarkıdan da hatırlayabileceğimiz gibi “gezmesek de görmesek de o köy bizim köyümüzdür” satırları, birebir içerisinde bulunduğumuz durumu anlatıyor. Günümüzde kullanıcıların çok daha aktif kullanır hale geldiği bu donanımları B segmentinde görmek elbette ki çok keyif verici. Lakin aracın halihazırda olan yüksek fiyatına bir de bunları eklediğimizde, gelinen noktanın kesinlikle Golf’e iki adım daha yakın olduğunu söyleyebiliriz. Tabi ki bu yakınlık biraz üzücü seviyelerde.
Sınıfındaki en pahalı modellerden birisi olan Polo, kimileri için halen tartışılmasına bile gerek duyulmayan lider model. Özellikle içeride sunulan dünya ile bizleri C sınıfındaymışız gibi hissettirmesi akıllarda yer edinen ilk şey olacak. Lakin buradaki tercihin kesinlikle kullanıcı odaklı seviyeye geldiğini de görmezden gelemiyoruz. Bu bağlamda ortalığı en çok karıştıran kardeşi SEAT Ibiza ile karşılaştırılmaya devam edecek olan Polo standartlarından bir şey kaybetmese de kendisine yaklaşanların standartlarını artırması durumu çok daha keyifli hale getiriyor.