Önümüzdeki süreçte kilit rol üstlenme potansiyelini barındıran Ssangyong e-SIV, kompakt SUV sınıfında kullanıcıların akıllarına kazıyacağı modellerden olacak.
Üretim bandını tamamen pickup ve SUV modelleri üzerine kuran Kore merkezli Ssangyong, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yavaş yavaş daha fazla kullanıcıya erişmeye başlıyor. Elektrikli otomobil dönüşümünü fırsata çevirmek isteyenlerden olan markanın belki de en şanslı olduğu nokta, kullanıcıların SUV sınıfına olan ilgisinin git gide artış göstermesi. Bu da Ssangyong’un atağı için “hava ve zeminin” müsait olduğu anlamına geliyor. Cenevre Otomobil Fuarı’nda bunun için en ciddi adımlarından birisini sergileyen marka, geçtiğimiz ay teknik değerlerini paylaştığı e-SIV‘i merak edilen tüm tasarımsal noktalarıyla halkla buluşturuyor. Teknik değerleri kadar dış ve iç detaylarıyla da kullanıcılardan tam not alacağına inandığımız konsepti kısa bir süre sonra üretime hazır olarak karşımızda görebiliriz.
4.460 milimetrelik uzunluğa, 1.870 milimetre genişliğe, 1.630 milimetre yükseliğe ve 2.675 milimetre aks mesafesine sahip olan Ssangyong e-SIV ebatları itibarıyla kompakt SUV sınıfına dahil edebileceğimiz bir konsept. Üzerinde 140 kW güç (190 PS) üreten bir motor ve 61,5 kWh‘lık batarya paketinin kullanıldığı araç maksimumda 150 km/s hıza erişebilirken menzil olarak tek seferde 450 kilometreye kadar yol kat edebiliyor. Hızlı şarj teknolojisinin de sunulduğu bataryayı 20 dakikada yüzde 80 gibi bir seviyeye getirmek mümkün.
Tasarım çizgilerinin oluşturulması sürecinde aerodinamik açıdan en iyi verimin elde edilmesi adına çalışıldığı söylenen e-SIV’de görünüm olarak tatminkar bir yapının var olduğu söylenebilir. Ön ve arka bölümde yer verilen LED ışıklandırma gruplarının tasarımıyla da karakteristik bir bakış kazanan projenin en dikkat çekici noktası tartışmasız kokpitinde. Burada konsolu tamamen kaplayan devasa bir dijital ekran sistemine yer veren Ssangyong, klima başta olmak üzere araç fonksiyonlarının kontrol edildiği merkez panelde bile taviz vermiyor. Vites kolunun tasarımıyla bile içimizde çalışılmışlık hissiyatı yaratan e-SIV, üçüncü seviye otonom sürüş teknolojisine sahip. Bu da ladar, kamera ve sensörler üzerinden kullanım sırasında aracın belirli bir süre kendi kendini idare edebileceğine işaret. Geliştirilecek olan uygulama ile kullanıcılarına şarj dolumunu takip etme ve var olan yüzde üzerinden varış noktasını gösterme gibi fonksiyonları da sunacak olan araçta öğrenebilir makine teknolojisi de olacak. Önümüzdeki üç yıl içerisinde yollara çıkmaya hazır şekilde görebileceğimiz bu proje, Ssangyong’un ihtiyaç duyduğu atılımdaki temel parça olabilir.