Kitlesel ulaşımın henüz yeni yaygınlaşmaya başladığı dönemde doğan lastik, yetmiş yıllık sürekli teknik geliştirmenin avantajlarıyla donatılmış olarak en yeni Pirelli Cinturato P7 versiyonuyla yakında pazara sunulacak.
Yeni nesil Cinturato P7, her gün yola çıkan sürücülerin temel öncelikleri olan güvenlik ve verimliliği vurguluyor. Pirelli mühendisleri, yoğun bir araştırma ve geliştirme programı sonucunda geleneksel olarak lastiklerle ilişkili olarak ödün verilen çeşitli konuları çözen, ıslak zeminde düşük dönme direnciyle performans gibi çelişkili görünen ihtiyaçları uzlaştıran yüksek teknolojili bir ürün geliştirdiler. Yeni Cinturato P7’ye doğrudan yansıtılan bu teknoloji, hem sürücülere hem de otomobil üreticilerine avantajlar sunuyor.
Bu yeni premium otomobil lastiği, önceki versiyonun kuru zemin performansını sürdürürken ıslak zeminde yol tutuşu ve suda kızaklama direnci söz konusu olduğunda sürüş deneyimini her yönüyle geliştiriyor. Özellikle ıslak zeminde frenleme, 100 km/s hızda durmak için gereken mesafeyi dört metreye kadar kısaltıyor. Pirelli mühendislerinin geliştirdiği inovasyonlar, akustik konforu (yol gürültüsünün azaltılması sayesinde) ve sürüş keyfini geliştirirken yeni lastik şimdi yollardaki engebeleri daha fazla emebiliyor. Toplam lastik ömrünün %6 artması, sürücülerin lastikleri değiştirmeden daha çok yol kat edebilmesi anlamına geliyor. Dönme direncinin %12 azaltılarak bir alt sınıfa inmesi, yakıt tüketiminin %4 iyileştirilmesi (WLTP döngüsünde) ve CO2 emisyonlarının azalması gibi özellikler, yeni Cinturato P7’nin verimliliğini teyit ediyor. Pirelli’nin ‘Run Flat’ ve ‘Seal Inside’ gibi diğer özelliklerinden de yararlanabilen yeni Cinturato P7, lastik patlasa bile sürücülerin yola devam edebilmesini sağlıyor. Cinturato P7’nin, elektrikli veya şarj edilebilir hibrit otomobiller için özel olarak üretilen Pirelli lastiklerini tanımlayan bir Elect versiyonu da sunulacak.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Cinturato, sürdürülebilir ulaşımı geliştirmek için 5G’ye hazır
Yeni Cinturato P7, Pirelli’nin süregelen Cyber araştırma programının kapsamında da yer alacak. Pirelli, bir süre önce bir lastiği 5G ağına bağlayan ilk şirket oldu. Bu teknoloji, çok yakın geleceğin akıllı şehirlerinde kullanılmak üzere geliştirilmeye devam ediyor. Akıllı lastikler aracılığıyla toplanan bilgileri 5G ağı üzerinden paylaşan ilk şirket olan küresel lastik devi Pirelli’nin bu yeni lastik teknolojisi, lastiklerin bir otomobilin yolla doğrudan temas eden tek parçası olması gerçeğinden yararlanıp suda kızaklama gibi olası tehlikeli durumlarda uyarı verebiliyor. 5G telekomünikasyon altyapısı yakın gelecekte lastikler tarafından algılanan tüm bilgileri toplayabilecek ve öngörülen durumlar ortaya çıktıkça diğer araçlara bilgi vererek yol güvenliğini doğrudan iyileştirebilecek. Bunların tümü lastiğin, ulaşım ekosisteminin bütünü için fayda yaratmasını, geleceğin ulaşımına ve otonom sürüş sistemlerine aktif olarak katkıda bulunmasını sağlayacak.
Cinturato, Pirelli Cycl-e Around programında da kullaniliyor
Dünyanın her yanındaki şehirlerde alternatif ulaşım formları ortaya çıkmaya devam ederken hepsinin ortak amacının sürdürülebilirliği geliştirmek olduğu görülüyor. Pirelli’nin 2019 yılında lanse ettiği Cycl-e Around Programı, Pirelli lastikleriyle donatılmış elektrikli bisikletlerle (elektrikten güç alan pedallı bisikletler) her şey dahil premium paylaşım hizmeti sunuyor. Bu e-bisikletlerin en yeni serisinde şehir içinde ve dışında her türlü hava ve zemin koşullarında kullanım için özel olarak tasarlanan Pirelli Cinturato toprak lastikleri kullanılıyor. 2019 sonunda pazara sunulan Pirelli Cinturato toprak lastikleri, klasik yarış tipi bisikletlere kıyasla daha konforlu ve uyumlu bisikletlere gösterilen ilginin artmasına arazide hafif kullanım kapasitesini de ekleyerek yanıt veriyor. Pirelli’nin Cinturato toprak lastikleri için özel olarak yarattığı yeni SpeedGRIP hamur, bir bisikletçinin ıslak ya da kuru her zeminde karşılaşabileceği tüm durumların güvenle üstesinden gelebilmesi amacıyla tasarlandı.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Pirelli Cinturato: 1950’lerden bugüne bir güvenlik ve teknoloji hikayesi
Pirelli mühendislerinin bundan yetmiş yıl önce denediği ilk yenilikçi prototip, komple bir lastik ailesinin doğumuna yol açtı. O zamanlar henüz Cinturato adını taşımayan bu lastik, sırt deseninin altında sektör için gerçek bir devrimi gizliyordu. Lastik üretim tarihinde gerçek anlamda köklü değişikliklerin sayısı oldukça azdır ama bunlardan biri kesinlikle Pirelli’nin tekstil ve metal takviyeler kullanarak geliştirdiği radyal lastiklerin sunulmasıdır. Pirelli pazarlama departmanının “içinde kendi emniyet kuşağına sahip olan muhteşem yeni lastik” diye tanımladığı Cinturato, döneminin en önemli otomobillerinin donanımı oldu. Başlangıçta Lancia gibi üreticilerin tercihi ‘367’ idi ama bu çığır açan lastiğin bir sonraki evriminde Cinturato, dünyanın en beğenilen otomobilleriyle tanıştı. Pirelli, Cinturato CA67, CN72 ve CN73 versiyonlarının pazara sunulmasıyla yol için sportif lastik konseptini yaratmış oldu.Bu konsept, Ferrari 250 GT ve 400 Superamerica, Lamborghini 400GT ve Miura modeli, Maserati 4000 ve 5000 gibi dönemlerinde iz bırakan otomobiller kadar tutuş sağlamak için gerekliydi. CN12 ise daha da yüksek performans sunabilen düşük profilli lastiklerin başlangıcını temsil etti. Yol otomobilleri için tasarlanan ama rallilere de damgasını vuran CN36’nın lanse edilmesiyle oyunun kuralları bir kez daha yazıldı. Bu deneyimlerden yararlanılarak CN54 gibi başka Cinturato versiyonları da geliştirildi.
İlk Cinturato P7’den P Zero’ya
Takvimler 1970’lerin ortalarını gösterdiğinde Cinturato ailesinin bir sonraki büyük devrimi kendisini hissettiriyordu. Genel olarak ralliler ve özellikle Lancia Stratos için yaratılan ilk Cinturato P7, sıfır derece naylon kuşak ve her şeyin ötesinde ultra düşük profil gibi çığır açan inovasyonlar içeriyordu. Bu lastiklerin yol için benimsendiği ilk otomobil modelleri, Porsche 911 Carrera Turbo, Lamborghini Countach ve De Tomaso Pantera oldu. Kısa süre sonra daha az sportif ama daha geniş kapsamlı uygulama potansiyeline sahip olan P6 lastik, P7’yi izledi. Ardından P5 geldi; bu lastik, Pirelli’den maksimum sürüş keyfi ve olabilecek en sessiz lastiği talep eden Jaguar için özel olarak tasarlandı. 1980’lerde sırasıyla P6 ve P7’nin devamı olan P600 ve P700 doğdu. Bu lastiklerde ıslak zeminde tutuş ve viraj alma gibi güvenlik iyileştirmelerine odaklanıldı. 1990’lara gelindiğinde güvenlik ve performansın daha da geliştirildiği P6000 ve P7000 pazara sunuldu. Pirelli mühendisleri bu yıllarda bir yandan da muazzam Lancia S4 ralli otomobilin donanımı olacak bir başka devrim üzerinde çalışıyorlardı. Bu müthiş otomobilin üretebildiği olağanüstü güce yanıt verebilecek özel tasarım lastiklere ihtiyacı vardı ve böylece P Zero doğdu. Ama bu başka bir zaman anlatılacak bir hikaye…
P7’nin yeniden doğuşu
P7 adı, 2009 yılında geri döndüğünde yakıt tüketimini ve zararlı emisyonları azaltma, ekolojik malzemeler kullanma, iyileştirilmiş kontrol ve frenleme yetenekleri gibi özellikleriyle öne çıktı. Kış ve Dört Mevsim versiyonlarının sunulmasıyla genişleyen aile bugün hâlâ ürün yelpazesinde yer almaya devam ederken homologasyon sayısı 400’ü aşmış bulunuyor. Cinturato P7, en güncel otomotiv trendlerini takip edebilme kabiliyeti sayesinde nasıl her zaman otomobil üreticilerinin favorisi olduğunu gösteriyor. Cinturato P7, son yıllarda tanıtılan ve oyunun kurallarını değiştiren gelişmiş elektronikler, sürücü destek sistemleri, hibrit ve elektrikli otomobiller gibi tüm inovasyonlara ayak uydurmayı başardı. Bu mirası ileriye taşıyan yeni Cinturato P7, şimdiden 60 homologasyona sahip olarak lanse ediliyor. 1950’lerden günümüze geliştirmeleri şekillendiren güvenlik ve verimlilik ilkelerini daima benimsediğini şimdi her zamankinden daha çok ortaya koyuyor.