90’lı yılların performans imzalı unutulmuş hazinesi: Mitsubishi Galant AMG

Son durağı olan Amerika’da türünün en nadir örneklerinden birisi olarak ayakta duran Mitsubishi Galant AMG, koleksiyonerlerin son gözlerinden olabilir.

Son yıllarda daha çok yaşadığı skandallar ve EVO’yu üretimden kaldırma gibi tartışmalı kararlarıyla gündeme gelen Mitsubishi‘nin bir dönem en önemli üreticilerden biri konumunda olduğunu söylesek herhalde çok da yanlış olmaz. Özellikle Subaru ile Dünya Ralli Şampiyonası’nda verilen keyifli rekabetle altın yıllarını yaşayan marka, 90’lar ve 2000’lerin başlarında da istikrarını devam ettirdi. Lancer, Eclipse ve 3000GT modelleriyle bahsettiğimiz dönemleri geçiren Mitsubishi’de Galant da altı çizilmesi gerekenler arasında yer aldı. Mitsubishi’nin en uzun süre imal ettiği modellerden birisi olan ve dokuz jenerasyon eskiten Galant, daha çok altıncı jenerasyondaki VR4 ile bilinmekte. Dört tekerlekten çekişli altyapısıyla Dünya Ralli Şampiyonası’nın kutlamasının yapıldığı modellerden birisi olan Galant V-4 her ne kadar unutulmaz bir model olsa da aynı jenerasyon içerisinde model tarihçesine giren bir imza, en nadir örnekleriyle bugün hala sokaklarda görülebiliyor.

Bir Japon’a Alman imzası

Galant’ın 1987-1993 yıllarını kapsayan altıncı jenerasyonu, 50 yıla yaklaşan model tarihçesinde belki de en önemli jenerasyon olarak nitelendirebiliriz. Bunun en temel sebebiyse VR-4 ile birlikte, bugün Mercedes’in resmi performans departmanı olarak hayatına devam eden AMG imzasını bir Mitsubishi modelinde görüyor olmamız. 90’lı yılların son dönemlerine kadar Mercedes’den bağımsız olarak performans geliştirmeleri yapan AMG’nin imzasını taşıyan ve şu anda bir örneğini görmekte olduğumuz Galant AMG‘nin 500 adetlik sınırlı üretim adediyle üretim bandından indiği biliniyor. Ön tekerlekten çekişli altyapı üzerinde kurulan, motorunun yanında dış gövde kiti ve iç bölümünde de AMG imzasının yer aldığı modelin 2.0 litrelik motoruyla güç değeriyse 168 beygir olarak tabloya yansıyor. Halihazırda 100.000 kilometrede olan ve aracı Japonya’da düzenlenen bir açık artırmada aldığını söyleyen Amerikalı sahibi, orijinalliğin tamamen korunduğunun da altını çizerken bizler de aracın detayları arasında kaybolmaktan büyük bir keyif alıyoruz.