Supreme Commander 2

Faruk AKINCI 30 Nisan 2010 09:31 - Güncelleme: 05 Mayıs 2010 09:52

Oyunu ilk çalıştırdığınız zaman karşılaştığınız grafiklerden memnun olmasanız da, o kadar akıcı ve stabil bir şekilde çalışıyor ki teknik detaylardan neden ödün verildiğini çok daha iyi anlıyorsunuz. İlk oyun tam anlamıyla bir teknoloji şöleniydi ancak ikinci oyun çok ama çok daha rahat oynanıyor. Kısacası ne canavar sistem sahibi deneyimli oyuncular, ne de gündelik oyuncular Supreme Commander 2’den kaçmamalılar.

CESUR ADIMLAR
Genelde incelemelerimize grafiklerle girmiyoruz. Zira bize göre bir oyunun kaliteli olup olmadığını belirleyen ilk kriter grafikler değil. Ancak Supreme Commander serisinin bu adımı oldukça cesur. Teknik detaylardan biraz ödün verip tamamen oynanabilirliğe odaklanmak bugün çoğu firmanın yapmaya cesaret edemeyeceği bir hamle. Fakat geliştirici ekip Gas Powered Games, sistemi fazla zorlamayan ve en yüksek grafik ayarlarında bile inanılmaz derecede akıcı ve stabil çalışan bir oyun yapmış. Tebrik etmek gerek… Böylece hem hızlı, hem de çok daha rahat oynanan bir deneyim sunmuşlar bizlere. Supreme Commander 2 bir devam oyunu olarak ilkinden daha iddiasız grafiklere sahip ancak bu onu kesinlikle daha tarz sahibi yapmış. Senaryo ise kaldığı yerden devam ediyor. 3 fraksiyon (United Earth Federation, Cybran Nation ve Illuminate) işgalci Seraphim güçlerine karşı birleşmiş durumdalar. Her ırk için 6 farklı görev bulunuyor, yani toplamda 18 görev bitirerek tek kişilik ana senaryoyu tamamlayabiliyorsunuz. Görevlerin ve senaryo akışının temposu oldukça iyi ayarlanmış, kaptırdığınız zaman başından kalkması pek kolay olmuyor. Her ırkın ilk görevleri birer alıştırma niteliğinde olsa da, senaryoda ilerledikçe tamamlaması saatler süren görevlerle karşılaşıyorsunuz. Görevlerin içeriğine de son derece özen gösterildiğini söylememiz gerek; stratejik zekanızı ciddi şekilde kullanmak zorunda kalıyorsunuz. Son zamanlarda popüler strateji oyunlarında tek kişilik senaryolara çok fazla özen gösterilmiyordu. Genelde görevler birbirinin aynısı ve tekdüze işlerden oluşuyordu. Supreme Commander 2’nin tek kişilik görevlerinin hemen hemen hepsi birbirinden farklı ve heyecanlı görevlerden oluşuyor. Yine de deneyimli strateji oyuncuları normal zorluk seviyesinde çok zorlanmayacaklardır. Onlara oyundan çok daha fazla keyif almaları için ‘veteran’ seviyesinde oynamalarını öneriyoruz. Irklar arasındaki denge ve çeşitlilik de üst düzeyde. Her bir ırkta yeni bir oyun oynuyormuş havasına kapılıyorsunuz. Kesinlikle birbirinin kopyası birimler bulunmuyor oyunda. Her bir ırk için çok farklı stratejiler kurmak durumundasınız. Her bir ırkın kaynak toplama yöntemleri birbirine benziyor fakat hatırlayacak olursanız ilk oyunda sahip olduğunuz kaynak miktarı üretim sıranızı kısıtlamıyordu. Kaynağınız olmasa bile üretilecek birimlerinizi sıraya sokabiliyordunuz. Maalesef bu kez ne kadar ekmek, o kadar köfte demiş yapımcılar. Sadece elinizdeki kaynak miktarı kadar birim sipariş edebiliyorsunuz.

RUSH DÖNEMİNİN SONU
Gözümüze çarpan bir diğer farklılıksa üretim zamanının kısaltılmış olması. Artık sipariş ettiğiniz birimleri çok daha çabuk bir şekilde üretebiliyorsunuz. Buna karşılık birimler daha yavaş hareket ediyor. Bu kesinlikle yerinde bir karar olmuş. Düşmanla çarpışmak için çok daha hazırlıklı bir hale geliyorsunuz bu sayede. Yani çabuk bir şekilde birim basıp üs işgal etme mantığı bu oyunda çok geçerli bir taktik değil. Oyunun size sağladığı taktik esneklik sayesinde üretebileceğiniz her birimi kullanmanız gereken durumlar kendiliğinden oluşuyor. Zaten birim miktarı ve çeşitliliği o kadar fazla ve oyunun genel ritmi o kadar iyi ayarlanmış ki kendi stilinizi bulmanız çok uzun sürmüyor. Duruma göre strateji geliştirmek için de gereken zaman sağlanmış oluyor.

DAĞILAN BİRLİKLER
Ana senaryo bittiği zaman hiç vakit kaybetmeden çok oyunculu seçeneklere dalabilirsiniz. Karşınıza çıkan temiz ve anlaşılır arayüz ile hemen bir oyuna katılabilir ya da kendiniz bir oyun açabilirsiniz. Haritalar sekiz kişiye kadar oyunu destekliyor ve oldukça çeşitliler. Eh, oyunu bu kadar övdükten sonra genel problemlerden de biraz bahsetmesek olmaz. Savaş düzenine sokup bir yere yolladığınız birimleriniz yol bulmakta sıkıntı çekiyorlar. Hatta dar yerlerden geçerken dağılıyor ve tekrar toparlanmakta zorlanıyorlar. Yani, güvenli bir şekilde bir yerden diğerine gönderdiğiniz birliklerinize göz kulak olun, haritanın bambaşka yerlerinden toplamak zorunda kalabilirsiniz. Yapay zekanın da her zaman çok başarılı işler yaptığını söyleyemeyiz.

BİR İHTİMAL DAHA VAR
Supreme Commander 2 için söylenmeyecek tek bir şey varsa o da sıkıcı olduğu… Grafikleri yavan bulabilir, deneyimli bir strateji oyuncusu olarak yapay zekaya küfürler savurabilirsiniz. Ancak son derece özenle geliştirilmiş olan, sürükleyici ve eğlenceli bir oyun var karşımızda. Biz oyunu PC’de test edip oynadık ancak Supreme Commander’ın bir de Xbox 360 sürümü bulunuyor. O da aynı şekilde kaliteli ve zevkli bir oyun.

AYIRMAYINBir noktaya yolladığınız birliklerinizden gözünüzü kesinlikle ayırmayın. Waypoint sistemindeki sıkıntılardan dolayı birlikleriniz haritanın farklı bölgelerinden kendi yollarını bulmaya çalışıyorlar.

ARAŞTIRINOynadığınız ırkın bütün birimlerine hakim olmak durumundasınız. Bazı oyunlar bir-iki birimle de kazanılıyor olabilir ancak bu oyun kesinlikle o sınıftan değil. Tüm birimlerinizi deneyin.

ESNETİNStratejik ve pratik zekanızı çalıştırın, oyun bunu kesinlikle ödüllendiriyor. Önceki oyunlardan edindiğiniz basma kalıp reflekslerden kurtulup yeni şeyler deneyebilirsiniz. Oyun buna izin veriyor.

GELİŞTİRİNBirimlerinizi kesinlikle ilk ürettiğiniz halleriyle bırakmayın. Mümkün olduğu kadar geliştirmelerini tamamlayarak sürün savaş meydanına. Daha güçlü mermiler, daha sağlam zırhlarla az sayıda birim üreterek daha başarılı olabilirsiniz.

DÜŞÜNÜNGerçek zamanlı strateji oyunlarında başarılı olmak için genelde hızı esas alan taktikler kullanılır. Bu oyunda düşünmeye zamanınız var. Mutlaka planlı hareket edin ve düşmanınızı gözlemleyin.