Türün temellerini bu oyunun attığını söyleyebiliriz. Özellikle 1999 yılında çıkan Tiberian Sun ile oynanış olarak olmasa bile kendine özgü senaryosuyla efsaneler ligindeki yerini iyice sağlamlaştırmıştı. Böyle bir oyundu Command & Conquer ve Tiberian serisi. Gelgelelim ne zamanki efsane firma Westwood kapandı, çanlar o zamandan beri EA için çalıyordu.
ELVEDA KANE
“Command & Conquer serisi gerçek zamanlı strateji türünün temellerini attı” dedik. Serinin son oyunu olan Tiberian Twilight’taysa, muhtemelen yeni bir soluk kazandırmak için, bildiğimiz sistem değiştirilmiş. Artık kaynak toplayıp birim üretmek yerine sadece takım tabanlı stratejiye odaklanıyoruz. Hafiften bir Jagged Alliance havası var yani oyunda. Serinin aksiyon ağırlıklı, akıcı strateji tarafı bırakılıp yerine daha ağır havalı ama daha derin olmayan bir oynanış gelmiş. Ve açıkçası EA hemen her şeyi eline yüzüne bulaştırmış. Bir kez daha altını çizmek istiyorum: Oyun dünyasının en önemli oyunlarından birinin sonu böyle gelmemeliydi. Oyunun ana görevleri kaynak toplayıp üs kurmak yerine, var olan birimlerinizle, stratejik noktaları ele geçirmeye çalışmakla geçiyor. Oyunda ayrıca sınıf tabanlı bir oyun sistemi ve karakter geliştirme olanakları da bulunuyor. Aslında fikir olarak ilginç olan, ilk defa bir strateji oyununda karakter ve birimlerinizi oyun tarzınıza göre geliştirebiliyor olmanız. GDI ya da Nod Kardeşliği (Global Defence Initiative ya da Brotherhood of Nod) güçlerinden birini seçtikten sonra saldırı, savunma ve destek sınıflarından birini seçmeniz gerekiyor. Bu sınıfların her biri neredeyse tamamen farklı birimlere sahip.(Mühendis birimi tümünde ortak) Saldırı sınıfı genelde tanklardan ve ön cephede yer alabilecek birimlerden oluşuyor. Bu sınıfta sığınak ya da makineli yuvaları gibi birimler pek yok. Savunma sınıfıysa üs savunma birimleri ve daha çok piyade savaşı taktikleri üzerine kurulu. Bu sınıfın en önemli özelliği süper silahlara ulaşabilen tek sınıf olması. Destek sınıfı genelde ulaşım üzerine kurulu ve hava saldırı silahları da yine bu sınıfın bir parçası. Ayrıca diğer birimleri desteklemek için özel güçlere de bu sınıf üzerinden ulaşma şansınız var. Serinin sadık oyuncuları geçmiş oyunlardan Scrin ve The Forgotten ırklarını hatırlayacaklardır. Bu kapanış bölümünde onlar da hikayede küçük birer rol oynuyorlar ancak maalesef bu ırklar oynanabilir durumda değiller. Oyunda her iki ırkın birer senaryosu bulunuyor ve her iki senaryo da aynı büyük sonda birleşiyor. Hikayeyi her iki ırkın gözünden de bu sayede izleyebiliyorsunuz. Ara sahneler kaliteli ve sürükleyici olsa da maalesef ana senaryo görevleri inanılmaz yavan. Özellikle tek başınıza oynadığınız zaman koca bir haritada heyecan verici stratejik kararlar almak yerine, resmen düşmanlarla köşe kapmaca oynayıp yolunuzu bulmaya çalışıyorsunuz. Hani, tüm bu yeni oyun mekanikleri adam gibi uygulanabilse oturup oynarsınız ancak görevler o kadar sıkıcı ki içinizden kasmak gelmiyor.
DÜNYAYI KURTARAN ADAM
Yine de ana senaryo görevlerini omuz omza bir arkadaşınızla birlikte oynama şansınız var. Oyunun bu seçeneği ana senaryoyu biraz daha çekilebilir kılıyor. Arkadaşınız ve siz farklı sınıflar seçebiliyorsunuz ve ortaklaşa bir ilerleme sistemine dahil oluyorsunuz. Online oynarken oyunun zorluk seviyesi, sizin ve arkadaşınızın seviyesine göre belirleniyor. Diğer online seçenekler arasında 5’e 5 oynayabileceğiniz co-op ve karşılıklı oyun modları da bulunuyor. Aslına bakarsanız bu oyun da ana senaryodan çok online modlara odaklanmış gibi duruyor. Çünkü oynadıkça seviye atlıyor ve daha güçlü birimlere ulaşabiliyorsunuz. Bu gelişim sistemi orta vadede oldukça bağlayıcı olabiliyor, sürekli geri dönüp oynamak istiyorsunuz.
YALNIZ DEĞİLSİNİZ
Maalesef oyunun en büyük bombası EA’in başımıza bela ettiği yeni kopya koruma sistemi. Oyunu online olarak hiç oynamayacak olsanız bile mutlaka internete bağlı olmak zorundasınız. Bu DRM sistemi yakın zamanda canımıza okuyacak gibi görünüyor çünkü orijinal olarak satın almış olduğunuz bir oyunu, bir de internet üzerinden firmaya onaylatmak zorunda kalıyorsunuz.
BÖYLE Mİ OLACAKTI?
Zaten kısacık ve sıkıcı ana senaryosuyla koskoca Kane’e veda etmeye çalışan bir oyun istemezdik. EA en kötü kabusumuzu gerçeğe çevirdi. Önce belki de strateji türünü binbir zorlukla yaratmış olan Westwood stüdyolarını kapadı, ardından rezalet DRM sistemiyle hepimizi mahkum etti ve koskoca Kane’i adam gibi bir oyunla uğurlayamadı. Aşk olsun Electronic Arts, Wastelands günlerini çabuk unutmuşa benziyorsun.
BELİRLEYİN
Hangi sınıfa dahil olacağınız oyunun bütün gidişatını etkiliyor. Bu nedenle seçiminizi iyi yapın, sonra pişman olmayın. Bize göre saldırı yeni başlayanlar için ideal. Destek sınıfı en hızlı davranmanızı gerektiren sınıf.
SEÇİN
Hikaye örgüsü açısından hangi ırkı seçtiğinizin pek bir önemi yok. İster GDi ile, isterseniz de nod ile başlayabilirsiniz oyuna. Yine de GDi ile başlamak daha fazla sürprize neden olacaktır.
BAKIN
Kör gözüne giderseniz haritalar sizi yutacaktır. Bu nedenle mümkün olduğu kadar yavaş ilerlemeniz gerekiyor. Stratejik noktaları ve bu noktaların ne işe yaradıklarını bilerek ilerlemeniz, işinizi kolaylaştıracaktır.
TANIYIN
Birimlerinizi tanımanız ve ne işe yaradıklarını bilmeniz şart. Oyunun öğrenme eğrisi epeyce kısa, hemen kapıyorsunuz. Ancak ileri seviyedeki birimleri tanımak için oyunu birkaç saat sindirerek oynamış olmak gerekiyor.
KANMAYIN
Oyunun korsanından kesinlikle uzak durun, oynayamazsınız. Ayrıca internet bağlantınız yoksa resmi kopyasını da almayın, yine oynayamazsınız. Tiberian Twilight’ı oynamak için resmi bir kopya ve internet bağlantısına sahip olmalısınız.
OYNANABİLİRLİK
-3YILDIZ-
GRAFİK
-4YILDIZ-
EĞLENCE
-2YILDIZ-
SES – MÜZİK
-4YILDIZ-
YAPIMCI
EA LOS ANGELES
DAĞITICI
ELECTRONIC ARTS
PLATFORM
PC
