Dünya, çok güvenli olduğu düşünülen nükleer santrallerin dahi, beklenmedik birtakım olaylar sonucunda tüm dünyayı etkileyen çevresel felaketlere ne kadar hızlı dönüşebildiğini gördü. Buna en son örnek, Japonya’daki deprem ve tsunami sonrası Fukuşima’da yaşanan nükleer santral sızıntısıydı. Ancak enerji insanoğlunun en büyük ihtiyaçlarından biri olmaya devam ettiği sürece nükleer enerji de daima seçeneklerden birisi olacaktır. Bu santrallerin eksiklerini gidermeye çalışmak ise bilimin görevi. İşte böyle bir örnek çözüm projesi dünyaca ünlü MIT (Massachusetts Institute of Technology) bilim insanlarından geldi.
Amerikan Makine Mühendisleri Derneği‘nin düzenlediği sempozyumda, MIT’den mühendisler denizin ortasına demirli olan yüzer nükleer reaktör projesini tanıttılar. Deprem ve tsunami gibi doğal afetlerden reaktörün etkilenmemesi için önerilen formülde, tesisin tıpkı bir petrol platformu gibi deniz kıyısından birkaç kilometre öteye konuşlandırılarak ürettiği elektriği sahilden şehre aktarması planlanıyor. En kötü senaryoda dahi çevresindeki deniz suyu sayesinde otomatik olarak soğutulması planlanan platform, bu sayede radyoaktif malzemelerin Fukuşima’daki gibi aşırı ısınma sonucu dışarıya sızmasını önlüyor. Olası bir sızıntıda dahi radyoaktif malzeme havaya değil su altına salınarak radyasyonun çevredeki insanları tehdit etmesi önleniyor.
RUSYA YÜZER REAKTÖR İNŞA EDİYOR
Aslında konsept ve fikir yeni değil, Rusya şu anda yüzer bir reaktör üretmek için çalışmalarını sürdürüyor. Ancak Rusya’nın platformu, tsunami tehlikesini bertaraf edecek kadar kıyıdan uzakta faaliyet gösterecek şekilde tasarlanmıyor. Dolayısıyla MIT’nin konsepti güvenlik açısından farklılık yaratmayı başarıyor. Yüzer bir platformun depremden ve tsunamiden etkilenmemesi için 100 metrelik deniz derinliğine ulaşması gerekiyor.
Her ne kadar en güvenli yöntem olarak projelendirilmiş olsa da, bu tip bir çözümle dahi en kötü senaryoların gerçekleşme ihtimali her zaman bulunuyor. Bu senaryoda da radyoaktif malzemelerin gökyüzüne değil de okyanusa salınması bizce daha iyi bir çözüm olarak durmuyor. Umarız bilim insanları, daha güvenli nükleer santrallerin yanı sıra, yenilenebilir ve çevreci enerji sistemlerini geliştirmek üzere daha fazla çalışma gerçekleştirirler.
VİDEO