NASA aracılığıyla ya da özel bir şirketin girişimleriyle Mars’a insanlı uçuşların önümüzdeki on yıl içinde başlayacağı tahmin ediliyor. Bu gerçekleştiğinde de, Mars‘a ayak basacak olan insanlar kendilerini daha önce hiçbir insanın tecrübe etmediği, tamamen yabancı ve çorak bir arazide bulacak. Bu durumun farkında olan NASA, Mars’ın ilk ziyaretçilerinin kızıl gezegene ulaşmadan önce “bir buket çiçekle” mümkün olduğu kadar sıcak bir şekilde karşılanmalarını istiyor. NASA’nın geçtiğimiz ay uzayda bitki üretimini mümkün kılan bir teknoloji geliştirdiğini açıklamasının ardından gelen bu haberle birlikte söz konusu teknolojinin son derece etkili bir biçimde kullanılacağı anlaşılıyor.
Curiosty’nin ardından Mars’a gönderilecek ikinci uzay aracı beraberinde, NASA’nın sert Mars ikliminde hayatta kalabileceğini düşündüğü birçok tohum da götürecek. Mars Plant Experiment (MPX) [Mars Bitki Deneyi] adı verilen bu projeyle NASA, Mars yüzeyindeki radyasyona rağmen birkaç çiçek türünün (özellikle Arabidosis adı verilen bir çiçeğin) yetiştirilip yetiştirilemeyeceğini bulmaya çalışacak.
NASA yine de şu aşamada, astronotlar gezegenin halihazırdaki ekosistemini keşfetmeden önce onu değiştirebilecek bir hamleden kaçınıyor. Bu yüzden ekilen çiçek tohumları doğrudan Mars toprağında değil de onlar için hazırlanan özel bölmelerde yetiştirilecek. 2021’in ilk aylarında öngörüldüğü üzere yeni Mars uzay aracının gezegene inmesinin ardından bu işlem için geliştirilmiş bir robot MPX deneyine başlayarak sulama ve Arabidopsis tohumunun filizlenmesi görevini üstlenecek.
Mars’ın düşük yerçekiminin ve yüksek radyasyon seviyesinin bitki hayatını yeterince destekleyip desteklemediğinin, 15 günlük bir zaman diliminin ardından ortaya çıkacağı tahmin ediliyor. Olası bir olumlu sonuçla birlikte Mars’ın gelecekteki kolonistleri tahmin edebileceklerinden çok daha yeşil bir ortamla karşılaşabilir.