Genetik miras SUV ile buluştu: 2017 Alfa Romeo Stelvio
Alfa Romeo‘nun merakla beklenen SUV modeli Stelvio, Los Angeles Otomobil Fuarı kapsamında tüm dünyanın karşısına çıktı.
Uzun ve meraklı bekleyiş sona erdi ve Alfa Romeo tasarım genetiği artık resmi olarak karşımızda duruyor. Kabullenmek zor olsada Alfa son 6-7 yılda inanılmaz bir şekilde ivmelenen SUV ve Crossover ligine giriş sürecinin gerisinde kaldığını kabul etmek gerekiyor. Lakin ortada bu gerçeğin dışında madalyonun diğer yüzünde Alfa Romeo tasarımını, tarihçesini bu segmentte de sonunda görüyor olmak fazlasıyla keyif verici. Geçtiğimiz süreçte kamuflajlı şekilde yakalanan Stelvio, Los Angeles Otomobil Fuarı’nda tüm dünyanın karşısına çıktı. Sözü fazla uzatmadan hemen detaylara geçelim…
Alfa genetiği ve SUV tasarımı
Geçtiğimiz süreçte Kamal modeliyle bir “SUV” denemesi olan Alfa Romeo’da, günümüz koşullarında ortaya çıkan Stelvio’yu kesinlikle bir tutmak mümkün değil. Giulia‘nın dönüşüyle birlikte performansı iliklerine kadar hissettiren Alfa, Stelvio’da da bu deneyiminden azını vadetmiyor elbette. Giulia’da kullanılan Giorgio platformu üzerine geliştirilen Stelvio’nun tasarımı da beklendiği üzere Giulia ile benzerlik gösteriyor. Giulia’da yer alan ışıklandırma, geleneksel Alfa ızgarası, ve geniş hava giriş kanalları Stelvio’nun sahip olduğu gücün dış tasarımındaki ilk işaretleri olarak karşımıza çıkıyor. Giulia’nın aksine Stelvio’nun, Quadrifoglio donanım seviyesinde ön kaput hava girişlerinin dahil edildiğini belirtmekte fayda var.
Stelvio’nun altyapısında Alfa’nın dinamik şasi kontrolü sağlayan sistemiyle birlikte diğer modellerden de alışık olduğumuz DNA modu yer alıyor. Bu elektronik sistemler aracın hangi tekerine ne kadar gücün iletileceğinin kontrolünü ve ayarlamasının yapılmasında kilit rolü üstleniyor. Standart versiyonlarda yer alan Dinamik, Normal ve Ekonomik modlarına ek olarak Quadrifoglio versiyonuna eklenen Yarış modu, Alfa’nın işi çok daha keyifli hale getiren detaylarından. Sürüş modlarıyla birlikte sürücüye yardımcı elektronik sistemlerde Stelvio’nun elemanları arasında önemli rolü üstleniyor. Adaptif hız sabitleyici, kör nokta tespit ve uyarı sistemi, çarpışma uyarı sistemi, şerit takip ve uyarı sistemiyle birlikte ön park sensörü Stelvio’nun donanımları arasında yer alıyor.
Start!
Stelvio’nun içerisine girdiğimizde safkan bir yarış otomobil karakteri ne gerektiyorsa hemen hemen hepsiyle karşılaşıyoruz. Start/Stop düğmesinin üzerinde konumlandırıldığı ve karbon detayların yer aldığı üç kollu sportif direksiyon, ilk bakışta sürücüyü saracak bir öge olarak karşımıza çıkıyor. Donanım seviyelerine göre değişiklik gösteren ve konsola entegre edilmiş dokunmatik multimedya ekranın büyüklüğü 6.5 inçten başlayıp 8.8 inçe kadar esneklik gösteriyor. Stelvio’nun iç tasarımı sınıfının gerekliliğini Alfa Romeo karakteriyle karşılıyor diyebiliriz. İlk olarak direksiyonda karşımıza çıkan karbon parçalara, konsolda ve aracın kokpitinde rastlamak mümkün. Stelvio’nun ses sistemi kısmındaysa Harman Kardon‘un 14’lü sistemi görev yapıyor.
Bizi duyuyor musun Enzo?
Söz konusun bir Alfa Romeo olunca özellikle yeni jenerasyon bir ilk olunca, Alfa’ya ilkleri yaşatmış Enzo Ferrari‘yi anmadan olmazdı elbette. Alfa Romeo’nun Los Angeles’ta karşımıza çıkardığı Stelvio, Quadrifoglio donanımı ve motoruyla görücüye çıktı. Giulia’da kullanılan 2.9 litrelik twinTurbo V6 Quadrifoglio motorun birebir aynısına sahip olan Stelvio, 505 beygir güç ve 600 nm tork değerleriyle yüksek performansı SUV platformunda sunan bir model olarak karşımıza çıkarıyor. 0‘dan 100‘e sadece 3.9 saniyede erişebilen Stelvio’nun maksimum süratiyse saate 284 km olarak açıklanıyor. Stelvio’nun performans motoru dışında 280 beygir güç ve 415 nm tork üreten, 2.0 litre hacminde dört silindirli motor seçeneği de bulunuyor. Saatte maksimum 231 km hıza erişebilen bu motor sekiz ileri otomatik şanzıman ve dört tekerlekten çekiş altyapına sahip şekilde sunuluyor. Stelvio’yu rakiplerinden özel kılan bir noktası Alfa için olmazsa olmaz dediğimiz performans kriterinde yatıyor. Stelvio’da kullanılan güç transferini maksimize bir şekilde ileten dört tekerlekten çekiş altyapısı modelin sürüş karakteri ve deneyimine her koşulda üstün bir özellik katıyor. Stelvio’da yer verilen sekiz ileri otomatik şanzımanın geçiş tepki süresi 100 milisaniye olarak verilirken modelin performansa ne kadar odaklı olduğunu rakamsal olarak bir kez daha kanıtlıyor.
Alfa Romeo‘nun kurulduğu neredeyse ilk yıldan beridir var olduğu ve Enzo Ferrari‘nin öncülük ettiği yarış genetiği günümüzde somut olarak yepyeni bir platform kazandı. Alfa’nın Stelvio ile segmentinde başarılı olup olmayacağı tartışılabilir lakin bu tarihsel karakteri yeni bir segmentte görmek otomobil tutkunlarını fazlasıyla memnun edecek bir detay olduğu konusunda hiçbir şüphe yok. Enzo Ferrari’nin geliştirdiği ve büyük değer kattığı yarış kültürü son haliyle tüm ihtişamıyla dünyanın karşısına yeni bir platformla çıktı. Enzo Ferrari, bu gelişmeleri görüyor ve duyuyor mu bilemesekte hayatta olsaydı temellerini attığı yarış kültürünün geldiği son noktadan mutlu olacağına hiç şüphe yok. Alfa Romeo Stelvio 2017‘nin ikinci çeyreğinden itibaren kademeleri olarak farklı pazarlarda satışa sunulacak.