Yurt dışına yapılan seyahatlarda havayolunu tercih etmek yolculuk süresini ciddi bir şekilde kısaltıyor. Ancak havaalanlarındaki güvenlik tedbirlerinden dolayı bir türlü sonu gelmeyen sıralarda beklemek herkesin canını sıkıyor. Paris Charles de Gaulle Havaalanı‘nda kullanılmaya başlanacak yüz tanıma teknolojisiyle birlikte bu sürenin kısaltılması amaçlanıyor.
Yaşanan terör saldırılarının ardından Avrupa‘daki havalimanlarındaki güvenlik önlemlerinde ciddi bir artış yaşandı. İnsanların güvenliğini sağlamak adına izlenen protokoller bir yandan seyahat edenlerin uzun bir süre sırada beklemesiyle sonuçlanıyor. Charles de Gaulle Havalimanı’nı işleten Groupe ADP de yeni bir yazılımın deneme sürecini başlatıyor. Vision-Box şirketi tarafından geliştirilen teknoloji seyahat eden kişinin yüzüyle, pasaportundaki fotoğrafı üst üste bindirerek karşılaştırıyor. Bu yüz tarama teknolojisi hem güvenli hem de hızlı sonuç vermesiyle dikkat çekiyor. Şimdilik bu teknoloji sadece Avrupa Birliği üyesi ülkelerden gelen ziyaretçiler için kullanılıyor. Diğer ülkelerden gelen turistler için geleneksel yöntemler tercih edilmeye devam ediyor.
Tabii yüz tanıma teknolojisinin şimdilerde nasıl kullanıldığından çok, gelecekte dönüşeceği hal merak uyandırıyor. Bu yöntem havalimanındaki bekleme süresini kısaltsa da, potansiyel suçluların yüz karakteristiğinin belirlenmesiyle istenmeyen sonuçlara yol açabilecek potansiyele sahip. Kısacası biyometrik güvenlik önlemlerinin gelecekte nasıl bir hale dönüşebileceğini düşünmek oldukça ürkütücü olabiliyor. Yine de alınan güvenlik önemlerinin arkasındaki amacı unutmamak gerekiyor.
- Kaynak The Next Web