Elektrikli otomobillerin “sessizliği” yaya güvenliği için bozuluyor [Dinle]
Baktığımızda elektrikli otomobillerin en önemli artılarından olarak gözüken “sessizlik” yer yer yayalar için önemli bir tehlike arz edebilirken güvenlik standartları üreticileri yeni bir teknolojiye iteyecek gibi gözüküyor.
Elektrikli otomobiller çevreci olmalarını yanı sıra teknolojileri ve sessizlikleriyle kullanıcılara yepyeni bir deneyimin kapılarını aralıyor. Çevre kirliliğininin yanı sıra metropollerin en büyük problemlerinden olan ses kirliliği bazında da çözüm sunan elektrikli modeller için geliştirilen yeni proje segmente farklı bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Sessizlik kriteri şüphesiz gerek çevre gerekse kullanıcı için olumlu bir etmen. Kota Kobayashi tarafından kurulan Ustwo‘nun projesiyse bu kadar sessizlik bazen büyük tehlike yaratabilir prensibi üzerine önemli bir proje geliştirdi.
İçten yanmalı motorların kullanıldığı otomobillerden yayılan sesler yayalar için bazen hayat kurtarıcı olabiliyor. Yayaların araçları fark etme anlamında en önemli uyarıcılarından olan “ses” kriterinin elektrikli otomobillerle birlikte “sessizlik”e dönüşmesinin sorun yaratabileceğini düşünen Kobayashi ve ekibi iki aylık bir geliştirme sürecinin ardından elektrikli otomobillerde kullanılabilecek uyarıcı ses tonlarını hayata geçirmiş. Geçtiğimiz son baharda Amerikan Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi tarafından otomobil üreticilerine yaptığı, elektrikli otomobil modellerinin saatte 30 kilometrenin altında seyrettiği zamanlarda yayaları uyarabilecek bir ses sisteminin geliştirme bildirisinin de projelerinde yönlendirici olduğunu ifade eden Kobayashi sistemlerinin dereceli olarak çalıştığının da altını çiziyor. Düşük ile Aşırı arasında değişen kriterlere göre ses şiddeti ve tonu değişen sistemin muhtemel kazaların da önüne geçmesi bekleniyor. Projenin çıkış noktasına baktığımız zaman gerekli olmadığını söylemek biraz zor. Lakin siyah ile beyaz arasındaki o ince çizginin geliştirilen bu projede de var olduğunu göz önünde bulundurmak şart. Şimdilik test diye nitelendirebileceğimiz projenin ileriki süreçte hangi formda çıkacağını önümüzdeki günler gösterecek.