Far Cry 5 incelemesi
Pek çok kişinin, birbirinin aynı oyunların kendini tekrar etmesi üzerine kurgulanmış bir seri olarak nitelendirdiği Far Cry, tüm bu ithamların arasında oynayanları “yine” oldukça eğlendirdiği yepyeni versiyonuyla bizlerle birlikte. Ancak bu kez üzerinde çok daha gri bulutlar dolaşmakta.
Far Cry 5 duyurulduğu andan itibaren tüm dünyada adeta küçük çaplı bir kıyamet koptu. Bugüne kadar sayısız oyunda “ırkçı” Almanları, “işgalci” Rusları ve “terörist” Müslümanları keyifle avlayan beyaz Amerikalılar, bu kez kötü tarafta kendilerinin konumlandığı bir oyuna elbette makul yaklaşmadı. Onlar için aşırı sağcı bir tarikatın, Amerika topraklarında terör estirmesi kabul edilemez bir durumdu. Öyle ki; oyunun içeriğinin değiştirilmesini talep eden bir change.org kampanyası düzenlendi ve bu kampanyada; “Kötü karakterleri Müslümanlarla değiştirin”, “Hiç olmadı grup çok beyaz, araya biraz siyahi ve Meksikalı karıştırın” ve “İlla bu şekilde devam edecekseniz, oyun Amerika’da değil Kanada’da geçsin” gibi talepler vardı. Pek çok kişinin gülüp geçtiği bu kampanya, garip bir şekilde başarılı oldu ve Ubisoft tanıtım görsellerine siyahi “kötü” adamları da ekledi. Oyunu oynadığımızda ise, kampanyanın ve tepkilerin düşünüldüğünden çok daha başarılı olduğunu üzülerek gözlemlemiş olduk…