Endişeler yüksek; 5G ağları sağlığımızı tehdit mi ediyor?

5G teknolojisi oldukça hızlı ve bu teknoloji kullanılarak ilk ameliyat bile yapıldı. Ancak her iyi şey arkasında karanlık bir yan barındırıyor olabilir mi?

5G bağlantı hızlarının dışında başka şeylerle de anılmaya başladı. Şu an için oldukça yeni olan bu teknoloji kullanıma sunulmadan etkilerinin tartışılmaya başladığını görüyoruz. 5G ağları şu an belirlenen ve altyapısı uygun olan bölgelerde kullanıma sunuluyor. Sprint şirketi ABD’nin dört şehrinde 5G ağını sunmaya başladı bile. Ancak teknolojinin insan sağlığına tehlikeli olduğuna dair yayınlanan Dünya Sağlık Örgütünün verilerinin dışında birçok makale de tartışma konusu olmuş durumda. 

5G bizi inanılmaz hızlara ulaştırabilir ancak sağlığımıza ne olacak?

Öncelikle eleştirilerin en büyük kısmı 5G teknolojisinin 4G ya da 3G’den çok daha fazla frekansa sahip olması üstünden yapılıyor. Böyle teknolojilerde frekans ne kadar yüksekse insanlar için o kadar tehlikeli oluyor. 5G teknolojisi piyasaya sürüldüğünde 24 GHz ila 90 GHz frekansında çalışacağı için kansere yakalanma olasılığını artıracağı düşünülüyor. Bazı 5G uzmanları ise yeni ağın DNA’ya zarar verebilecek ve kansere yol açabilecek derecede radyasyon oluşturduğunu söylüyor. Erken yaşlanmadan tutun da hücre metabolizmalarının bozulmasına ve bunun gibi birçok hastalığa neden olabileceği düşünülüyor.

Hangi koşullarda tehlikeli olduğunun bilinmesi önemli

Cep telefonu şebekeleriyle / ağlarıyla ilgili tüm endişelerin temelinde radyo frekansı radyasyonu (RFR) bulunuyor. RFR, elektromanyetik spektrumda, mikrodalgalardan x-ışınlarına, radyo dalgalarına, monitörünüzden ışığa veya güneşten gelen ışığa kadar yayılan herhangi bir şey olarak tanımlanıyor. Bilim insanları, herhangi bir RFR’nin tehlikeli olup olmadığı konusundaki en önemli kriterin, iyonlaştırıcı mı yoksa iyonlaştırıcı olmayan radyasyon kategorisine mi girdiği konusunda olduğunu söylüyor. Basitçe söylemek gerekirse, iyonlaştırıcı olmayan radyasyon kimyasal bağları kıramayacak kadar zayıf olarak tanımlanıyor. Bu ultraviyole, görünür ışık, kızılötesi ve radyo dalgaları gibi daha düşük frekanslı her şeyi içermesi anlamına geliyor. Enerji hatları, FM radyo ve Wi-Fi gibi günlük teknolojiler de bu aralığa giriyor.

Public Health England her şeyin yolunda olduğunu, endişelenecek bir şey olmadığını, her şeyin mevcut kurallara uygun olduğunu söylüyor. Ancak, bu araştırmaları kimin yaptığı ya da hangi bulguların ne kadarını bize aktardığı bilinmiyor. Büyük şirketler, özellikle bilgi işlem ve telekom şirketleri, bu durumun etkilerine dair net bir bilgiye sahip değil.

İlginizi çekebilir

5G teknolojisiyle hız deneyimi artırıyor