Observation incelemesi
Son yıllarda piyasaya çıkan oyunlar için pek çok sıfat kullanılabilir; yaratıcı, klişe, yenilikçi, sıkıcı ve daha niceleri. Ancak “şaşırtıcı” diyebileceğimiz oyun sayısı yok denecek kadar az. Hemen her şeyin çoktan denendiği piyasada oyuncuyu şaşırtabilmek pek de kolay değil. Observation ise kesinlikle bu klasmanda bir yapım.
Uzay istasyonlarında yaşanan arızalar ve hiçliğin ortasında kalınan yalnızlık, bilim kurgu eserlerinde gerilim yaratabilmek adına sık başvurulan bir öykücülüktür. Özellikle psikolojik bir tansiyon yaratmak isteniyorsa, sağdan soldan sıçrayan yaratıklar yerine uçsuz bucaksız uzayın ortasında tek başına kalmanın verdiği ağırlık çok daha etkili olacaktır. Elbette bu konsepti 2009 yapımı Moon gibi rahatsız edici bir şekilde ele almak da mümkün, Marslı gibi eğlenceli bir şekilde de… Observation burada ilk seçeneğe yakın durmayı tercih ediyor. Zaten oyuna başladığınız andan itibaren, pek çok kült eserin ruhunun bu yapımda hayat bulduğunu fark ediyorsunuz. Bol bol 2001: A Space Odyssey, biraz Aliens ve hatta eser miktarda Interstellar aroması anında burnunuza çalınıyor. Bunu kesinlikle kötü bir şeymiş gibi söylemiyoruz. Observation en uygun yapıların, en doğru notalarına basılarak oluşturulmuş bir yapıyı temsil ediyor.