İngiltere’de düzenlenen özel bir etkinlikte tanıtımı gerçekleştirilen Bentley EXP 100 GT, markasının 100. yıl kutlamarının merkezinde yer alacak.
2019 itibarıyla 100 yılı geride bırakan Bentley cephesinde kutlamalar nispeten erken başlamıştı. 2018’ın son dönemi içerisinde kurucusu Walter Owen Bentley’e selam gönderen bir projeyle karşımıza çıkan İngiliz üretici, ana yemeği ise bugüne saklamayı tercih etti. Bir süredir ipucu detaylarıyla sinyallerini veren Bentley EXP 100 GT, Gran Turismo geleneklerinin geleceği sözcükleriyle karşımızda duruyor. Marka tasarım karakterini bu zamana kadar görmediğimiz devasa boyutlarla yansıtan konsept, Mercedes Maybach 6 projesiyle birlikte bu sınıfta akıllarımızda yer edinecek sayılı isimlerden birisi olacak. 2035 yılının vizyonu olarak nitelendirilen EXP 100 GT, elektrik gücü ve otonom sürüş teknolojisinin ortak noktada buluştuğu özelliklere sahip.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Bentley EXP 100 GT teknik özellikleri
Geçmişteki örneklere baktığımızda üreticilerin bu tarz ilerici konsept modellerinde teknik detay vermekten kaçındığına pek çok kez şahit olduğumuzu anımsayabiliriz. Lakin Bentley cephesinin yetkililerinin bu konuda fazlasıyla cömert olduğunu özellikle belirtmek gerekiyor. Tamamen elektrikli altyapı üzerine geliştirilen otomobilin 1.500 Nm gibi sınırları zorlayacak bir tork değerine sahip olduğunu görüyoruz. Bu tork EXP 100 GT’yi 0’dan 100’e sadece 2,5 saniyede çıkarabiliyor. Zamanının ne kadar etkileyici olduğunu anlamak adına, 5,8 metrelik ve tam 1.900 kilogramlık bir otomobille karşı karşıya olduğumuzu bu noktada belirtmeden geçmeyelim. Maksimumda 300 km/s hıza erişebildiği açıklanan EXP 100 GT, tamamen dolu bataryalarıyla 700 kilometre gibi gerçekten takdir edilecek bir menzil vadediyor. Üstelik Bentley’nin iddiasına göre aracın bataryasını 15 dakikalık hızlı şarj ile yüzde 80 seviyesine getirmek de mümkün.
Alüminyum ve karbon fiber alaşımın hakim olduğu gövde üzerine şekillenen konseptin tasarım parçaları da üzerinde uzun süre konuşmaya değer. Ön bölümde hakim olarak devasa boyutlarda karşımıza çıkan ızgara, bir o kadar etkileyici olan ve 6.000 adet led üzerine inşa edilen ışıklandırmalarla uyumlu bir görüntü çiziyor. Markanın tıpkı Rolls-Royce gibi ikonlaşmış logosu da geleceğe uygun şekilde daha modern bir çizgide. Kokpit bölümü ise otonom sürüşün sunduğu rahatlık üzerine şekilleniyor. Teorik olarak yapay zeka destekli bir asistanın aktarıldığı projede, beş farklı sürüş modu ön olana çıkıyor. Koltukları üç farklı pozisyona ayarlanabilen EXP 100 GT, kullanıcıların anlık kan basıncını ölçebilmesi ve hareketleri takip edebilmesiyle de geleceğin lüks kavramında ne gibi dinamiklerinin olacağını gözler önüne seriyor.
