Ghost Recon: Future Soldier incelemesi

Taktik aksiyon oyunlarını takip ediyorsanız 14 yıldır devam eden Tom Clancy’s oyunlarını da biliyorsunuzdur. Genel olarak istihbarat ve savunma teknolojileri üzerine heyecan verici öyküler kaleme alan eski istihbaratçı Tom Clancy’nin eserlerinden uyarlanan oyun serileri Rainbow Six, H.A.W.X, Splinter Cell gibi serilerin doğmasına sebep oldu. İlk olarak 2001 yılında piyasaya çıkan Ghost Recon serisiyse hikayesini uzunca bir süredir devam ettirmekte. Küresel komplolar üzerine kurulu olan Ghost Recon, şehir ve açık arazi çatışmalarında uzman olan, son derece elit bir birliğin hikayesini anlatıyor bizlere. Serinin yeni oyunu Future Soldier ise adından da anlaşılabileceği üzere yakın gelecekte geçiyor ve şu an prototip olan askeri teknolojileri kullanma imkanı tanıyor. Future Soldier, sadece konsept askeri teknolojileri kullanma şansı vermesiyle değil, taktik kurmaya zorlayan oyun yapısıyla da takdiri hak ediyor.

SAKSIYI ÇALIŞTIRALIM
Oyun, yasa dışı petrol ve silah ticareti yapan bir çetenin üssüne yapılacak bir operasyon ile açılıyor ancak operasyonu yapacak olan takım Predator, kaşla göz arasında katlediliyor. Olay yerine intikal eden Ghost takımının kontrolünü elimize alır almaz ortalık fena karışıyor ancak Call of Duty ya da Battlefield’da olduğu gibi açıkta durursanız birkaç saniye dahi dayanamazsınız. Her ne kadar oyun gelecekte geçiyor olsa da gerçekçilik anlamında piyasadaki benzer temalı oyunlardan çok daha iyi bir iş çıkarıyor. Gerçi Future Soldier bir üçüncü şahıs aksiyon oyunu ancak askeri temalı oyunlar arasında taktik öğeleri bu denli güçlü kullanan az sayıda oyundan biri. (Bu arada silahınızı ateşlemek istediğinizde oyun birinci kişi moduna dönüyor. Bu sayede çok daha keskin nişan alabiliyorsunuz.) Oyunda kesinlikle tek bir mermiyi bile boşa harcamamanız, mutlaka taktik geliştirerek ve siper alarak ilerlemeniz gerekiyor. Yoksa bir ya da iki kurşunla ölebiliyorsunuz; tıpkı gerçekte olduğu gibi. Fakat takımınız yüksek eğitimli, ileri düzey taarruz, silah ve ekipmanlar konusunda uzman komandolardan oluşuyor. Yani, göreviniz ne kadar imkansız görünürse görünsün, planlı ve koordineli ilerlediğiniz takdirde üstesinden gelinmeyecek bir durum yok. Yine de oyunun cidden zor olduğunu belirtmeden geçmememiz gerekiyor. Kesinlikle tüm oyun deneyimi sabır üzerine kurulu ancak verdiği keyif inanılmaz. Çatışmanın göbeğinde 100 adamı tam otomatik bir silahla harcamak yerine, 10 adamı alnınızdan ter gelerek görünmeden ve ses çıkarmadan birkaç saniye içinde etkisiz bırakmak çok daha keyifli bir oyun deneyimi sunuyor açıkçası. Oyunda yanınızda üç takım arkadaşınız var ve onlara komutlar verebiliyorsunuz. Taktik oyunlardan alışık olduğumuz üzere siper al/dur/ilerle gibi komutların yanına senkronize atış yapabilme seçeneği de eklenmiş. Eğer pozisyonunuz ve arazi şartları uygunsa dört düşmana kadar bu atışı yapabiliyorsunuz. Öncelikle düşman askerlerinin sizi görmemiş olmaları gerekiyor. Onlara belli açıdan yaklaşıp her askerinizin bir düşman askerine odaklanmasını emredebiliyorsunuz. Emri verdiğinizde tüm takım seçtiği düşman askerini indirebiliyor. Bu hem taktik açıdan müthiş bir esneklik sağlıyor, hem de oyun deneyimine müthiş keyif katıyor. Tabii “taktik” derken sadece bundan bahsetmiyoruz; elinizin altında kullanabileceğiniz çok sayıda oyuncak var. Mesela gece görüş dürbünleri, vücut ısısına göre düşmanın yerini gösteren termo-gözlükler ve envai çeşit silah emrinize amade. Ancak tüm bunların içinde en çok dikkat çekeni optik kamuflaj… Bu cihaz askerlerinizin ve sizin görünmenizi zorlaştırıyor. Fakat bu teknoloji henüz prototip halde olduğundan çok hızlı hareket edilince ya da silah ateşlenince kendiliğinden devre dışı kalıyor. Kamuflajı aktif hale getirince mutlaka çok yavaş hareket etmeli ve sessiz kalmalısınız.

EMİRLER YAĞDIRIN
Oyuncak demişken silah ve ekipmanlar dışında drone’lardan da bahsetmek gerek. Oyunda bu robotlar müthiş önem taşıyor. Örneğin, uçan drone’ların kullanımı genelde düşmanların yerlerini tespit etmek için kullanılıyor. Yine araziyi okumak için de bu robotlar oldukça kullanışlı olabiliyor. Diğer yandan arazide sürebileceğiniz ve uzaktan kontrol edebileceğiniz hafif silahlı robotlar da bulunuyor. Bunları kimi zaman sıcak çatışmaya sokabilir kimi zamansa düşmanların dikkatini dağıtmak için kullanabilirsiniz. Elinizde müthiş bir ekipman bolluğu var ve oyun tüm bunları kullanabilmeniz için gerekli ortamı yaratıyor, emin olun. İncelemenin başlarında oyunun cidden zor olduğunu belirtmiştik ama yaşayabileceğiniz tüm durumlara karşı kullanmanız gereken ekipmanınız emrinize amade. Tüm bunların ardından birkaç eleştiri sıralamanın vakti geldi… Silahların balistik gerçekçiliği gayet iyi modellenmiş olsa da, dilimize pelesenk olan “vuruş tokluğu” oldukça eksik. En ağır silahlarınız bile su tabancası sıkıyor hissi uyandırıyor. Bu da maalesef çatışmaların akılda kalıcı olmamasına yol açıyor. Bunun bir de yapay zekadan kaynaklanan tarafı var.