reklamı kapat

POPÜLER

Sony a57 incelemesi

 - Güncelleme: 09 Kasım 2012 15:44

a77 sonrası bir aylık aranın ardından Sony’nin SLT ailesinin bir diğer yeni üyesi olan a57 dergimizin misafiri oldu. Gövde tasarımı olarak a77’yle oldukça benzer olan a57’nin, ağabeyinin sahip olduğu özelliklerin biraz kırpılmış versiyonu olduğunu söylemek mümkün. a57’nin a77’den farklı olan özellikleri 24 yerine 16 megapiksellik sensöre sahip olması, OLED vizör yerine klasik bir elektronik vizör kullanması ve a77’nin üç yönlü hareketli ekranının a57’de yalnızca iki yöne hareket etmesi. Bunlar sizin için büyük sorun değilse, çok daha uygun bir fiyata, a77’ninkine yakın bir fotoğraf ve video kalitesine ulaşmanız mümkün.

a57’nin gövdesi, başka markaların giriş seviyesi DSLR’larının verdiği ucuz plastik hissinden oldukça uzak bir yapıya sahip. Makine elinizdeyken, oturaklı ve sağlam olduğunu belli ediyor. Bunda kullanılan malzemelerin payı büyük. Orta seviye bir tam geçirgen hareketsiz aynalı fotoğraf makinesi olan a57, ergonomik olarak başarılı bir tasarım sunuyor. İhtiyacınız olan tüm düğmeler hemen parmaklarınızın altında kalıyor. Yalnızca ISO ve pozlama düğmelerinin deklanşörün hemen arkasında kalıyor olması kullanım esnasında biraz parmak jimnastiği yapmayı gerektiriyor. Makinenin dahili flaşının hemen arkasında video kaydı için kullanılan stereo mikrofon yer alıyor. Şayet bu mikrofonun sizin için yeterli olmayacağını düşünüyorsanız gövdenin sol yanındaki bağlantılardan olan mikrofon girişine, daha kaliteli bir mikrofon bağlayabilirsiniz. Mikrofon girişi, uzaktan kumanda, HDMI çıkışı ve USB bağlantıların tamamı silikon kapakların altında, gövdenin sol yanına konumlandırılmış. Kontrol için kullanılan dört yönlü teker, a77’deki joystick’e kıyasla bize çok daha kullanışlı geldi. Her ayara kolayca ulaşabiliyorsunuz.

IŞIK HIZINDA FOTOĞRAFLAR
a57’nin en büyük marifeti, Sony tarafından geliştirilen geçirgen ayna teknolojisiyle çok çok hızlı otomatik odaklama ve seri çekim yapabilmesi. SLT adıyla anılan bu teknolojide, deklanşör ve ayna ilişkisi farklı şekilde çalışıyor. Normalde deklanşöre basıldığında ayna kalkar ve görüntü sensöre düşer. Ancak a57’de görüntü aynadan geçerek sensöre düşüyor ve bu sayede makine büyük hız kazanıyor. Üstelik tüm çekimler esnasında otomatik odaklama da inanılmaz bir hızla çalışıyor. Bu teknolojinin en büyük getirisi ise seri çekimlerde ortaya çıkıyor. Uygun ışık koşulları altında a57 saniyede tam 12 kare fotoğraf çekebiliyor. Şayet çekim modunu tek kareden sürekliye getirirseniz seri çekim önbelleğiniz şişene kadar devam ediyor ki bu şekilde 20 kareye yakın fotoğraf elde edebiliyorsunuz. O esnada çıkan sesi ise muhakkak duymanız lazım. Sırf o sesi duymak için bile gereksiz bir sürü fotoğraf çekebilirsiniz. Makinede ayna olmadığı için a57’nin optik vizörü yok. Bunun yerine elektronik bir vizör kullanılıyor. a77’deki OLED vizörle kıyaslanamaz tabii ki ama yine de yüzde 100 görüntü veriyor olmasıyla oldukça başarılı. Tek sıkıntısı, renkleri doğal halinden biraz daha soğuk gösteriyor olması. Fotoğraf çekerken vizörü veya 3 inçlik ekranı kullanabiliyorsunuz. Ekran, yeni DSLR’ların birçoğu gibi belli başlı hareketleri yapabiliyor.

YÜKSEK GÖRÜNTÜ KALİTESİ
DSLR fotoğraf makinesi almak isteyen kullanıcılar, farklı nedenlerden ötürü belli iki markaya yöneliyor. Sony de bu büyük markalarla rekabet edebilmek için SLT, ekran, saniyede 12 kare çekim gibi farklı silahlarla savaşıyor. Ancak ekstra özellikler dışında da Sony gerçekten ödediğiniz paranın hakkını sonuna kadar veren bir görüntü kalitesi sunuyor. Bu kaliteye 18-55’lik kit lensle ulaşabiliyor olmanız da çok önemli. Daha iyi lenslerle, beklentilerinizin ötesinde bir kaliteyle karşılaşacağınızdan emin olabilirsiniz. Makineyle çektiğimiz fotoğraflarların renk tutarlılığı oldukça iyi. Renkler canlı fakat abartılı bir kontrast kesinlikle yok. Aynı şekilde detaylar keskin ve netlik tam kararında. Ağaç ve yaprak çekimleri bunu test etmek için en iyi yol. Yaptığımız bu çekimlerde iç içe geçmiş, bulanıklaşmış yapraklar görmedik doğrusu. Yalnızca nesnelerin gölgede, karanlıkta kalan alanlarında ufak da olsa bir bulanıklık oluyor o kadar. Bunu fark edebilmeniz için de fotoğrafları yüzde 100 boyutuyla görüntülemeniz gerekiyor. Birçok makinede karşımıza çıkan ve “chromatic abberation” olarak geçen, kontrast geçişlerinin sert olduğu alanlardaki morumsu renk değişimlerine de bu lensle çektiğimiz fotoğraflarda rastlamadık. a57’nin farklı çekim modları da var elbette. SCN üzerindeki portre, spor, peyzaj, gün batımı, gece elde alacakaranlık gibi ön tanımlı modlar, ayarlarla boğuşmadan güzel fotoğraflar çekmenizi sağlıyor. Nesne takibi, hareketli objelerin net bir şekilde çekilmesinde büyük kolaylık sağlıyor. Bunların yanında panorama ve 3D panorama fonksiyonu, özellikle manzara çekimlerinde inanılmaz işler başarıyor. Düzgün bir hareketle makineyi kaydırmayı başarabilirseniz en ufak bir kayma belirtisine rastlamıyorsunuz. a57, video kaydında da farkını belli ediyor. Saniyede 50 kare hızla yapılan Full HD kayıtlar, bu seviyede bir makine için kusursuza yakın kalitede. Otomatik odaklamanın hızı da şaşırtıcı derecede yüksek. Sahne geçişlerinde, hızlı zoom’larda yumuşak ama bir o kadar da hızlı odaklama söz konusu. Sonuç olarak a57, orta seviye bir DSLR arayanlar için birçok farklı özelliğe sahip, sağlam donanımlı bir makine. Alternatiflere açıksanız, fazla düşünmenize gerek yok.