Mazda Kanada Yöneticisi Mark Peyman, MX-30 için uzun süredir devam eden menzil eleştirilerine farklı bir boyut getirdi.
Elektrikli otomobil rekabetinde şu ana kadar daha temkinli adımlarla ilerleyen Mazda, bu kulvardaki ilk ciddi hamlesiyle beklentileri karşılamaktan biraz uzak. 2020 içerisinde lanse ettiği MX-30 ile tasarım konusunda yine dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Japon üreticinin altyapı tarafındaki teknik verileri ise daha çok şehir içi günlük kullanım odağında şekilleniyor. Fabrika verisi olarak 200 kilometre olarak açıklanan menzilin gerçek dünya dinamiklerinde 160 kilometre dolaylarında seyretmesi pek çok kişinin eleştiri odağında. Bu eleştirilerin farkında olduklarını dile getiren markanın Kanada Yöneticisi Mark Peyman’ın açıklamaları ise tartışmaları başka bir boyuta taşıdı.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Mazda MX-30 almayı düşünenlerin evlerinde zaten başka otomobilleri var
MX-30’un pazar analizleri ışığında şekillendiğini ifade eden Peyman, erişilecek kullanıcı için stratejinin de bu temeller üzerine kurulduğunu ifade ediyor. Bu süreçte araştırmalar yaptıklarını söyleyen yönetici; “Gerçekleştirdiğimiz araştırmalarda kullanıcıların evlerinde zaten bir otomobil olduğunu gördük. Bu otomobillerde daha uzun seyahatlerdeki ihtiyacı karşılayacak nitelikleri karşılıyor. MX-30’un sınırlı menzil değeri, içten yanmalı araç yerine kısa ulaşım ihtiyacını karşılamak için ikinci bir otomobil olarak beklentileri karşılıyor.” şeklinde konuştu. Peyman’ın açıklamalarının “ikinci otomobil alın” şeklinde yorumlanması da şu sıralar gündemde. Pek çok kişiye göre Mazda gibi bir markanın ilk elektrikli modelini ikinci otomobil düşüncesiyle hayata geçirmesi kabul edilebilir değil.
