Fransa’da gözaltına alınan Telegram CEO’su Pavel Durov, yasal gözaltı süresi dolduğu için geçtiğimiz saatlerde serbest bırakıldı.
Telegram’ın kurucusu ve CEO’su Pavel Durov, platformdaki yasa dışı faaliyetlere yönelik denetim eksikliği kapsamında açılan bir soruşturma nedeniyle Fransa’da gözaltına alınmıştı. Yaklaşık 1 milyar kullanıcısı bulunan platformun CEO’su, 96 saatlik yasal gözaltı süresi dolduğu için geçtiğimiz saatlerde serbest bırakıldı. Artık tutuksuz yargılanacağı aktarılan Durov, bu bağlamda Paris’te hakim karşısına çıkacak. Bu konuda daha önce çıkan haberler sonrasında bir açıklama yapan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Pavel Durov’un tutuklanmasının ardından Fransa’ya yönelik yanlış bilgiler gördüm. Fransa, ifade ve iletişim özgürlüğüne, yenilikçiliğe ve girişimcilik ruhuna derinden bağlıdır. Böyle de kalacaktır. Bir hukuk devletinde özgürlükler, hem sosyal medyada hem de gerçek hayatta, vatandaşları korumak ve temel haklarına saygı göstermek için yasal bir çerçeve içerisinde korunur. Yasaları uygulamak, tam bağımsızlık içinde yargıya düşer. Telegram CEO’sunun Fransa topraklarında tutuklanması, devam etmekte olan bir adli soruşturmanın parçası olarak gerçekleşmiştir. Bu hiçbir şekilde siyasi bir karar değildir. Bu konuda son karar yargıçlara kalmıştır.“ demişti.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Fransa’nın attığı adım hakkında bir açıklama yapan şirket, “Telegram, Dijital Hizmetler Yasası (DMA) da dahil olmak üzere AB yasalarına uyuyor. Platformdaki moderasyon endüstri standartları dahilinde ve sürekli olarak gelişiyor. Pavel Durov’un saklayacak hiçbir şeyi yok ve Avrupa’da sık sık seyahat ediyor. Bir platformun veya sahibinin, o platformun kötüye kullanılmasından sorumlu olduğunu iddia etmek saçma bir durum. Dünya çapında neredeyse bir milyar kullanıcı, Telegram’ı bir iletişim aracı ve hayati bilgi kaynağı olarak kullanıyor. Bu durumun bir an önce çözüme kavuşturulmasını bekliyoruz.” demişti.
Süreç hakkında Edward Snowden ise şunları söylemişti: “Durov’un tutuklanması temel insan hakları olan ifade ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik bir saldırıdır. Macron’un özel haberleşmelere/iletişime erişim sağlamak için rehin alma seviyesine kadar inmesi beni oldukça şaşırttı ve üzdü.”
