Çok zor bir dönemden geçen otomobil devi Volkswagen, Almanya’da fabrika kapatmamak için farklı planlar yapıyor.
Volkswagen yönetimi, işçilerin ikramiye ödemelerinden vazgeçmeleri halinde Almanya’daki fabrikaları 2030’a kadar açık tutmaya ve iş güvencesi anlaşmalarını yeniden yürürlüğe koymaya açık olduğu belirtiliyor. Bu konuda sendikalarla görüşmelerin sürdüğü aktarılırken, şirketin Almanya’da daha önce hiç fabrika kapatmadığı hatırlatılıyor. Geçtiğimiz aylarda bir açıklama yapan şirket CEO’su Oliver Blume, kötü durumların arkasında onlarca yıldır süregelen yapısal sorunlar olduğunu belirtmişti. Aynı zamanda Porsche’nin CEO’su da olan Blume, dünyanın en büyük ikinci otomobil üreticisinin yeniden toparlanması için maliyetleri büyük ölçüde azaltması gerektiğini dile getirmişti. CEO daha sonraki açıklamasında ise yeniden toparlanmak adına fabrika kapatma ve işten çıkarmaların artık kaçınılmaz olduğunu söylemişti.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Bundan önce bir açıklama dikkat çekmişti. Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck Volkswagen’den ucuz elektrikli araç istemişti. Şirketin adının Almanca halkın arabası anlamına geldiğini belirten ve hemen herkesin karşılayabileceği 20 bin euro bandında bir elektrikli araç üretilmesini isteyen Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck, VW imzalı mevcut elektrikli araçları yüksek fiyatları üzerinden “lüks” olarak nitelendiriyor. Çin’in düşük fiyatlı araçlarıyla mücadele etmekte zorlanan Volkswagen, aslında çok uzun zamandır uygun fiyatlı bir kompakt elektrikli üzerinde çalışıyor. Ancak o aracın pazara ne zaman çıkarılacağı henüz bilinmiyor.
Dev üretici geçtiğimiz ay başka bir haberle daha gündeme gelmişti. Teknik geliştirme süreçlerinin başındaki isim Kai Grünitz tarafından yapılan açıklamaya göre Volkswagen, maddi tasarruf elde etmek adına yeni otomobil geliştirme sürecini 4-5 yıldan 30-36 aya düşürüyor. Şirket yeni dönemde daha az prototip üretileceğini ve daha fazla dijital test gerçekleştirileceğini belirtiyor. Bu konuda, “Artık tüm geliştirme sürecini dijital bir prototip üzerinde yürütebiliyor, ürün geliştirme sürecini kısaltabiliyor ve detaylı testlerden ödün vermeden maliyetleri düşürebiliyoruz.” diyen Grünitz, gerçek testlerin azalmasının kaliteye hiçbir olumsuz etkide bulunmayacağını iddia etmişti.