A Way Out incelemesi
İKİ ELİN SESİ VAR
A Way Out; hapisten kaçarak kendilerini haksız yere buraya mahkum edenlerden intikam almayı amaçlayan iki karakterin hikayesini anlatıyor. Onu bu kadar özel kılan nokta ise, oyunu oynayabilmek için 2 kişi olmayı zorunlu kılması. İsterseniz aynı koltukta, isterseniz de çevrim içi olarak bir arkadaşınızla oynamak durumunda olduğunuz oyunda iki karakteri de aynı anda yönetiyorsunuz. Ancak bu noktada alıştığınız co-op deneyimlerini unutmanız gerekiyor. Çünkü A Way Out, hikaye anlatımı için kullandığı ekran bölme sistemiyle taşları yerinden oynatmayı başarıyor. Bütün oyunu, devamlı olarak dinamik bir şekilde değişen bölünmüş bir ekran üzerinden oynuyorsunuz. Siz kendi parçanızda kendi işinizle ilgilenirken, hemen yan ekranda arkadaşınızın nelerle cebelleştiğini de görebiliyorsunuz. O an yaşanan aksiyona göre ekranı ayıran çizgi çok farklı şekillerde kendisini gösterebiliyor. Bazen dikey ve bazen de yatay bölerken, o an yaşananlarda hangi tarafın yaptıkları daha önemliyse o kısımda daha büyük bir alan bırakarak da bölünebiliyor. İşte bu yapı, co-op oyun deneyimini bambaşka bir seviyeye çıkarıyor. Arkadaşınızla beraber, aynı şeyleri aynı anda yaptığınız oyunların aksine aynı amaç için farklı aksiyonlara girdiğiniz bir oyun deneyimi sunuyor. Siz bir yandan hapishanedeki diğer mahkumlarla iletişim kurarak bilgi toplarken, arkadaşınız ise gardiyanların dikkatini dağıtmakla meşgul olabiliyor. Bir aksiyonu birlikte icra etmeniz gerektiğinde ise oyunun dinamikleri resmen şov yapıyor. Biriniz kaçmak için koğuştaki duvarla uğraşırken, diğerinin parmaklıklar arasından gelen giden var mı diye kontrol ederek sizin arkanızı kollaması muazzam bir heyecan yaşatıyor. Hemen her hapishaneden kaçış hikayesinden aşina olduğumuz bu dinamiği arkadaşınızla birlikte deneyimlemek klişeyi dahi çekici kılmış diyebiliriz.