Yapılan bir araştırmaya göre ABD’de yaşayan gençlerin iPhone ilgisi artarak büyüyor. Gençlerin büyük bölümü Android telefonlara sıcak bakmıyor.
ABD’li bir şirket olarak Apple’ın ABD’deki dominant yapısı uzun yıllardır değişmiyor. Ekosisteme sürekli olarak yeni kişiler dahil eden firma, çok güçlü Android rakiplere rağmen gençlerin gözdesi olmayı da sürdürüyor. Piper Sandler tarafından yapılan son araştırma da gençlerin büyük bölümünün ilk tercihinin bir iPhone olduğunu gösteriyor. Şirketin anketine katılan gençlerin yüzde 87’si bir iPhone’a sahipken, gençlerin yüzde 88’i bir sonraki telefonunun da bir iPhone modeli olacağını belirtiyor. Biliyorsunuz Apple ekosisteminin en önemli unsurları arasında iMessage yer alıyor. Bu mesajlaşma altyapısı yerleşik mesaj uygulaması üzerinden işliyor ve kişiler kullandıkları cihazlara görev farklı renklerle sınıflandırılıyor. Tarafınıza gelen bir mesaj balonunun rengi mavi ise iPhone’dan, yeşil ise bir Android telefondan (Veri değil sadece SMS ile) gelmiş oluyor. Geçtiğimiz yıllarda bir kampanya başlatan Google, bu durumu oldukça eleştiriyor. Şirket mesaj konusunun gençler arasında bir “iPhone satın alma baskısı” yarattığını ve bazen Android kullanıcılarının dışlanmasına yol açtığını aktarıyor. ABD’li genç tüketiciler son yıllarda iPhone sahibi olmadıkları zaman sosyal olarak dışlanabileceklerinden endişe duyuyor, bu yüzden özellikle ABD’de Apple’ın ürünlerine olan genç talebi devamlı olarak artıyor.
Türkiye’de ise Apple ve iPhone odağında durum bildiğiniz üzere büyük oranda ABD’den çok daha farklı. Türkiye’de gençler uzun süredir yüksek fiyatlar nedeniyle bırakın bir iPhone sahibi olmayı, bir iPhone’a sahip olma ihtimalini dahi aklına getiremiyor. Elbette ikinci elde nispeten daha uygun fiyata iPhone’lar bulunabiliyor ancak sıfır ve güncel modellerin fiyatları gerçekten sadece gençler için değil, yetişkinler için de çok uçuk bir seviyede yer alıyor. Apple, yurt dışında ana iPhone’ların 999 dolarlık fiyatını uzun zamandır değiştirmiyor, bizde ise fiyatlar her yıl düzenli şekilde artıyor. Bunun arkasında ana olarak kur artışları yer alıyor.