Acer’ın ultrabook konseptli ilk dizüstü bilgisayarı olan Aspire S3, inceliği ve hafifliğiyle yanınızda taşımaktan çekinmeyeceğiniz bir cihaz. Şu an için Türkiye’de satışa sunulan iki ultrabook modelinden biri olan Aspire S3, 13,3 inç ekran büyüklüğünde 13,1 mm’lik inceliğiyle insanı şaşırtan ölçülerde. Teknik özellikleri de görünümü kadar ilgi çekici.
INTEL’İN KANUNLARI
Ultrabook konseptini geçtiğimiz aylarda duyuran Intel bazı üreticilere belli kriterleri yerine getirebilen dizüstü bilgisayarlar üretmeleri için destek olacağını açıklamıştı. Bu girişim için bir fon oluşturan şirket, üreticilerden, hafif ve çok ince, çok kısa başlatma sürelerine, mobil kullanıcıları tatmin edecek düzeyde uzun pil ömrüne sahip cihazlar üretmelerini istiyordu. Ve tabii ki bu ultra ince dizüstü bilgisayarların daha düşük maliyetli olmaları da arzu edilen kriterlerinden biriydi… Bu konsept dahilinde dünyanın önde gelen üreticilerinden ilk örnekleri görmeye başladık. Acer Aspire S3’ü inceleme fırsatı bulunca da hiç durmadık tabii ki.
UYKUSU HAFİF
Instant On, Acer’ın hızlı başlatma süresini ifade eden bir kalıp. Aspire S3’ün SSD – HDD hibriti bir sabit diski bulunuyor. Bu kombinasyondan elde edilen sonuç 20 GB’lık SSD’nin açılış süresini kısaltması; 320 GB’lık HDD’nin ise daha düşük maliyetle daha yüksek depolama kapasitesi sunması oluyor. Cihazın sadece SSD diskli olmayışı, makul fiyatlı olmasına katkı yapan belki de en önemli etken. Uykudan uyanma sürelerini de kısaltan Instant On özelliği Acer’ı kullanırken sizi memnun edecek. Uyku modundayken cihazı açmanız saniyeler sürüyor. Hatta saniye. Neredeyse 1 saniye. Acer’ın maliyetleri aşağı çekebilmek için izlediği başka bir yol daha var: Plastik kullanımı. Kapakta alüminyum kullanan mühendisler, klavye bölgesinde ve alt kapakta plastik kullanmış. Bilgisayarın tüm bağlantı noktaları arka tarafta konumlandırılmış. İki USB 2.0 girişi ve bir HDMI çıkışına sahip Aspire S3’ün sağ yanında kart okuyucu sol yanında ise 3,5 mm kulaklık girişi mevcut. Ekran çözünürlüğü 1366×768 piksel; şu dönem için standart sayılabilir. Ekranın sunduğu görüntü bizi memnun etti. Alttan aydınlatma özelliği bulunmayan klavye yazı yazmanızı olumsuz etkileyecekse bunu Aspire S3’ün eksi hanesine yazabilirsiniz. Klavye tuşları, bilek bölgesi ve touchpad’in genelinde hakim olan plastik kullanımı dokunduğunuzda kendini belli ediyor fakat alüminyum tuş takıntınız yoksa bu sizi o kadar da rahatsız etmeyecektir.
PERFORMANS YETERLİ
Kullanıcı bilgisayar üzerinde tek bir sürücü görüyor ama 320 GB’lık bu sabit disk HDD ve SSD’nin birleşiminden oluşuyor. Sürücü olarak tamamen SSD kullanan bilgisayarlardan daha yavaş açılıyor tabii ki ancak genel performans anlamında gayet başarılı. Intel i5 işlemci ve 4 GB’lık belleğin de katkısıyla günlük kullanımda herhangi bir aksama yaşatmıyor. Günlük kullanımın da ötesine geçip çoklu işlemleri bir arada yaparak cihazı zorlamaya çalıştığımızda da bir sorunla karşılaşmadık. Isınma problemi yok. Harici grafik kartı bulunmayan bilgisayar, aşırı ısınmaya neden olacak bir işlem için zaten uygun değil. Ancak bu normal işleyişte de yavaşlık olduğu anlamına gelmesin. Bilgisayarın her şeyi, Acer’ın siz daha onu satın almadan vadettiği şeylerle örtüşüyor. Uykudan hızlıca uyanma, performans, hafiflik ve incelik… Malzeme kalitesinden sonra belki tek hayal kırıklığını hayranlık uyandırmaktan çok uzak olan pil ömrü oluşturabilir. Acer’ın iddia ettiği 7 saatlik pil ömrüne erişmek için bilgisayarı açıp karşısında bir şey yapmadan oturmanız gerekiyor herhalde. Doğrusunu söylemek gerekirse batarya, çok yorucu olmayan görevleri yerine getirirken 4 ile 5 saat arası kullanım süresi sunuyor. Tarayıcı üzerinden işlerinizi halledip aynı anda bir Office dokümanı üzerinde çalışıp bir de anında mesajlaşma yazılımlarından birini ve e-posta programınızı açık tutarken bu süreyi aşacağınızı sanmıyoruz. Ancak video oynatırken ya da müzik dinlerken süre hemen kısalıveriyor.
ULTRABOOK’UN İLK ÖRNEKLERİNDEN
Ultrabook, kullanıcısının hız ve taşınabilirlik konusundaki taleplerini karşılamak amacını taşıyan performans odaklı dizüstülere verilen konsept adı. Hafif olduğu için iş seyahatlerinde yanında taşıyabileceği ultrabook’unu, ikinci nesil Intel işlemcilerin sunduğu performans sayesinde her işi için kullanabilecek olan bir birey, uzun süre bilgisayarı yanında taşıması gibi bir senaryo gerçekleşmesi ihtimaline karşı da bilgisayarının elektriğe ihtiyaç duymadan yeterli süre idare edebilmesini ister. S3’ü biz, genel hatlarıyla beğendik. Ufak tefek bazı eksiklikleri yok değil ancak segmentin ilk örneklerden biri olduğu için fazla da üzerinde durulmamalı. Ultrabok konseptinin yeni üreticilerin dahil olmasıyla daha da gelişmesini temenni ediyoruz ve Acer’ın daha iyi ürünlerle tekrar karşımıza çıkacağından şüphe duymuyoruz.
