Acer Aspire S7 incelemesi

DOKUNMATİK EKRANLI ACER ASPIRE S7, MICROSOFT’UN YENİ İŞLETİM SİSTEMİ WINDOWS 8 VE ONUN DOKUNARAK KULLANILMAYA ELVERİŞLİ ARAYÜZÜ İÇİN SON DERECE BAŞARILI BİR REKLAM OLMUŞ. ACER’IN S7’Sİ HİÇ ABARTISIZ “PREMIUM” BİR ÜRÜN

Windows 8’i dokunmatik ekranlı bir bilgisayarda kullanmak gerçekten ilginç bir deneyim. Bu bilgisayar Aspire S7 gibi üst segment bir cihaz olunca keyif ikiye katlanıyor. S7 gerçekten o kadar güzel, kusursuz, estetik ve kaliteli ki kullanacağınız ilk Windows 8’li dizüstü bilgisayar bu olsaydı işletim sistemine aşık olurdunuz.

DOKUNMATİK EKRAN
11,6 inç ekranlı bilgisayarının kasası tamamen alüminyumdan üretilmiş. Kaliteli malzeme kullanımı ve tasarımda özgünlük kriteri ile Acer, bu dizüstü bilgisayarıyla gerçekten örnek teşkil ediyor. Yani ille de başka bilgisayarlara benzemek zorunda kalmadan güçlü, ince, hafif ve hızlı bir cihaz ortaya çıkabiliyormuş; Acer bunu bize göstermiş oldu. Tasarımında özgün kalabilmek için Acer, kasayı köşeli olarak kullanmayı tercih etmiş; bu da bilgisayara sert bir hava katmış. Hatta belki biraz fazla bile keskin köşeleri var S7’nin. Oralardan tutmaya çalıştığınızda elinize batıyor. 11,6 inçlik ekran, S7’nin en başarılı yanlarından biri. 11,6 inçlik ekranda 1920×1080 piksel çözünürlük olur mu dememiş; Full HD çözünürlüğü kullanmış. Çok da iyi etmiş. Bu sayfalarda kaç defa yazıldı bilemiyoruz ama artık 1366×768 piksel ekran çözünürlüğü artık günü kurtarmıyor. Parlak Full HD ekranda film izlemek apayrı bir keyif. Tabii masaüstü simgeleri o kadar küçük ki insan görebilmek için şaşı kalma tehlikesi geçirebiliyor. Misal bu inceleme yazısını yazarken ekran çözünürlüğünü biraz düşürdük. Ekran 10 parmağa kadar dokunuşu destekliyor. Ekran hassas, işletim sistemi de buna uygun olunca her şey sorunsuzca işliyor. Oyun oynamak çok zevkli. Tarayıcı üzerinde aşağı yukarı kaydırma yapmak da basit. Mouse ile yapmak zorunda olup da onsuz yapabildiğinizi gördüğünüz her şey sizi önce bir süre oyalıyor. Bir süre sonra farkına varmadan bir bakıyorsunuz artık touchpad yerine ekrana dokunuyorsunuz. İşletim sisteminin kendine özgü bir takım hareketleri var. Touchpad ya da ekran üzerinde parmağınızı sağ kenardan içeriye doğru sürüklerseniz küçük bir kontrol paneli açılıyor. Soldan içeri sürüklerseniz açık olan diğer pencere ekrana geliyor. İmleci sol üst ya da alt köşelerden birine götürünce açık olan tüm pencerelerin önizleme pencereleri sağ tarafta görünüyor. Parmağınızı ekranın üstünden altına doğru sürüklerseniz açık pencere kapanıyor. Tüm bunları ekran üzerinden yapmaya bir süre sonra öyle alışılıyor ki dokunmatik olmayan ekranlı bir bilgisayara geçtiğinizde ekranın kenarından parmağınızı sürükleyip karşılığında menüler açılmasını bekliyorsunuz. O bilgisayarın dokunmatik ekranlı olmadığını hatırlayana kadarki bir saniye içinde istediğiniz ekranın neden gelmediğini düşünüyorsunuz.