Acer Predator 15 incelemesi

Oyunlar değişti, konsollar değişti, bilgisayarlar değişti… Önce Atari, Nintendo, Commodore ve Sega gibi efsanelerin ürettiği konsollarda oyun oynadık. Sonra daha gelişmiş konsollar ve bilgisayarlar geldi. En sonunda mobil oyunculuk yükselişe geçti ve grafiksel anlamda oldukça gelişmiş oyunlar cebimize kadar girdi. Mobil oyunculuk gelişti gelişmesine ama tabii ki bilgisayarlar da bu sırada boş durmadı ve gelişimini sürdürdü. Masaüstü bilgisayarlar oyun performansı konusunda çağ atladı. Masaüstü bilgisayarlar oyuncuların ihtiyacını fazlasıyla karşılasa da günlük hayatın koşuşturmacası içinde her zaman evde oturup oynamak mümkün olmuyor. Ayrıca uzun yolculuklarda ve tatillerde de bilgisayardan uzak kalmak can sıkıcı hale gelebiliyor. Acer’ın yeni Predator dizüstü bilgisayarı, üst seviye bilgisayarlarda sunulan performansı dizlerinizin üstüne getirerek her an, her yerde oyun oynayabilmeyi mümkün hale getiriyor. KESKİN ÇİZGİLER Acer Predator 15 daha görüntüsünden içerisinde nasıl bir canavarın yattığını bizlere gösteriyor. Siyah gövde kırmızı renkte detaylarla tamamlanıyor ve buna bir de kırmızı LED ışıklar eklendiğinde gerçekten de etkileyici görünen bir bilgisayar ortaya çıkıyor. Cihazın kapağının arkasında iki adet kırmızı LED çizgi bulunuyor ve Predator logosu dikkat çekiyor. Kapağı kaldırdığımızda da yine başarılı bir tasarım bizleri karşılıyor. Üçgen şeklinde tasarlanmış güç tuşuna basıldığında klavye aydınlatması devreye giriyor ve yazı bölümü kırmızı, nümerik tuş takımı kısmı ise mavi renge bürünüyor. Klavyenin hemen üzerinde kısayol tuşları yer alıyor. Buraya istenen kısayollar atılarak oyunlarda kolaylık sağlanıyor. Basış hissiyatının başarılı olduğu klavyenin altındaki trackpad de iyi bir kullanım deneyimi vadediyor. Bilgisayarın ön kısımlarında hoparlörler yerini alıyor. Yerleşimin gayet başarılı olduğu hoparlörler ses kalitesi anlamında da bekleneni veriyor. Oldukça yüksek ses seviyelerine ulaşabilen hoparlörler, oyun atmosferine tam anlamıyla uyum sağlamayı mümkün hale getiriyor. 12 watt gücündeki SoundPound hoparlör sisteminde iki hoparlör ve bir adet de subwoofer yer alıyor. Hal böyle olunca da ses konusuna önem verenleri tatmin edecek bir ses performansı ortaya çıkıyor. Cihazın sağ tarafında USB, Thunderbolt, Ethernet ve HDMI bulunuyor. Solda ise yine 2 adet USB çıkışı, kulaklık ve mikrofon çıkışları, SD kart yuvası ve şarj çıkışı bizleri karşılıyor. Özetlemek gerekirse bir oyuncunun oyun oynamak için ihtiyaç duyabileceği her türlü bağlantı bu cihazda mevcut diyebiliriz. Tasarım ve bağlantı seçenekleri konusunda beklentileri karşılayan cihaz, boyutları ve ağırlığıyla taşınabilirlik konusunda akıllarda soru işareti bırakıyor. Ağır gövdesi nedeniyle bir yerden bir yere götürürken iki kere düşünmenizi gerektirecek cihaz, geniş gövdesiyle de kendisine özel bir alan ayırmanızı gerektiriyor. YÜKSEK PERFORMANS Intel Core i7 -6700 HQ sekiz çekirdekli işlemciden güç alan bilgisayar GTX 980 ile birlikte yüksek kalitede oyun deneyimi vadediyor. 64 GB’akadar RAM de işin içine girince performans konusunda ne kadar iddialı olduğunu gösteriyor. Günümüzde GTX 1080 gibi daha yeni ekran kartları mevcut ancak GTX 980’in oldukça yeterli seviyede performans sunduğunu söyleyebiliriz. Rise of the Tomb Raider ve Project Cars gibi yüksek donanım gerektiren oyunları denediğimizde herhangi bir sorun yaşamadan oynadığımızı söyleyebiliriz. En yüksek grafik ayarlarında Tomb Raider’ı yaklaşık iki buçuk saat boyunca oynayabildik. Bu esnada cihazda rahatsız edici bir ısınma meydana gelmezken zaman zaman olağan bir şekilde fan sesinin arttığına şahit olduk. Yüksek performans gerektiren zamanlarda ortaya çıkan bu durumun bazen rahatsız edici olabileceğini söylemek gerek. Bilgisayarda Frostcore adı verilen üçlü bir fan sistemi bulunuyor. Bu sistem sayesinde ısının tek olabildiğince kasaya dağıtılması sağlanıyor. İstenen zamanlarda klavyenin üst kısmındaki kısayol tuşu aracılığıyla fanlar tam performanslı olarak çalıştırılabiliyor ve böylece ısınmanın önüne geçiliyor. DustDefender özelliği her 3 saatte bir fanları yüksek devirde çalıştırarak tozlanmayı engelliyor. Eğer 3 saatlik periyot sonunda kullanıcı performans gerektiren bir işle uğraşıyorsa temizleme erteleniyor. Bilindiği üzere tozlanma yaşandığında bilgisayarlar ısınabiliyor ve hatta bu ısınma nedeniyle zarar bile görüyor. Dolayısıyla küçük de olsa başarılı bir özellik olduğunu söyleyebiliriz. Oyun oynayanlar için belki de en önemli şey internet bağlantısı. Günümüzde oyunların büyük bir bölümü internet üzerinden oynanıyor. Dolayısıyla oyunda yaşanabilecek gecikmeler, deneyimi olumsuz yönde etkiliyor. Killer DoubleShot Pro adı verilen teknoloji ile istenen uygulamalara internet kullanımında öncelik tanınabiliyor. Ayrıca Wi-Fi ve ethernet bağlantısında uygulamalara ayrılacak bant genişliği seçilebiliyor. Oyun oynarken arkaplanda sinsice interneti sömüren uygulamaların çalışması durumu da böylece sona ermiş oluyor. Sonuç olarak Acer Predator 15, performans canavarı olmasının yanı sıra birçok irili ufaklı iyi özelliği barındırmasıyla öne çıkıyor. Taşınabilirlik konusundaki sorunları bir kenara bırakabiliyorsanız ve masaüstüne göre nispeten daha fazla alanda kullanabileceğiniz bir oyun canavarına ihtiyaç duyuyorsanız bu bilgisayara bir göz atmanızda fayda var. DETAYLAR Dikkat çeken tasarım Sert çizgilere sahip bilgisayar gücünü tasarımda da gösteriyor. Yüksek performans Her yerde oyunları yüksek ayarlarda oynamak isteyenlere hitap ediyor. Gelişmiş ses sistemi İki hoparlör ve bir subwoofer ile yüksek ve kaliteli sesler elde ediliyor. Zengin bağlantı noktaları Oyuncuların çokça ihtiyaç duyduğu bağlantı noktaları cihazda yerini alıyor. Aydınlatmalı klavye İki farklı renkte aydınlatma sağlayan klavyeyle karanlıkta da oyun keyfi devam ediyor. Başarılı soğutma sistemi Gelişmiş termal teknolojisi ve hava delikleri sayesinde aşırı ısınmanın önüne geçiliyor. TEKNİK ÖZELLİKLER VE PUANLAMA

Acer Predator 15 incelemesi

DETAYLAR

İLGİLİ HABERLER