Biraz ekrandan ve günlük kullanımda “O” tasarım deneyiminden bahsedelim. Cihaz 5,8 inç boyutunda Dinamik AMOLED ekranla geliyor. Açıkçası Samsung’un ekran teknolojisi sunduğu renklerle geçmişte de beğenimizi kazanmayı başarıyordu. Bu konuda bir değişiklik olmadığını söyleyebiliriz. Ekran canlı ve etkileyici renkler sunmayı başarıyor. HDR10+ desteği sunduğunu da yeri gelmişken ekleyelim. Kamera “deliği” ise yukarı siyah bant çekilerek kapatılabiliyor. Günlük kullanımda açıkçası kameranın oradaki boşluğu bizi çok rahatsız etmedi. PUBG Mobile oynarken dahi, gruplu maçlarda sol üste denk gelmesine rağmen kritik bir bilgi kapattığını söylemek mümkün değil. Takım arkadaşlarınızın yer aldığı kısıma çok yakın olan kamera ciddi bir sıkıntı yaratmıyor. Ama tabii yine de tercih etmezseniz, düzenleyerek ayarlar kısmından kapatabiliyorsunuz. Her Zaman Açık ekran özelliğine de sahip olan cihaz, keyifli bir deneyim sunuyor. Hoparlör tarafında ise Dolby Atmos destekli stereo bir hoparlör çıkıyor karşımıza. Oyun modu dahi bulunuyor hoparlörün. Cihazın hoparlörleri yüksek ses çıkışı sağlıyor. Performansı için de ortalamanın üstü diyebiliriz. Gelelim teknik detaylara. Türkiye’de satılan Samsung modelleri ne yazık ki Snapdragon ile gelmiyor. Samsung Galaxy S10e de bu konuda bir istisna yaratmıyor. Cihazda Samsung’un Exynos 9820 işlemcisi bulunuyor. 8 çekirdekli işlemciye 6 GB RAM eşlik ederken hafıza tarafında da 128 GB’lık bir alan bizleri karşılıyor. Açıkçası cihazda oyun oynarken veya kullanım sırasında herhangi bir takılma ya da donma gibi sorunlar yaşamadık. Gayet akıcı bir deneyim sunduğunu söyleyebiliriz. Isınma açısından da pek problem yaşamadığımızı belirtelim.
Android 9.0 üzerine giydirilmiş One UI ile gelen cihazın arayüzünü ise hayli beğendik. Samsung adeta deneyimi tazelemiş. Çok daha kolay bir kullanım, daha keyifli ikon tasarımları ve Android 9.0 ile gelen Dijital sağlık (Dijital Denge) gibi bazı diğer ayrıcalıklı özellikler derken telefon tam bir deneyim sunmayı başarmış. Sevmediğimiz, sevemediğimiz tek detay ise Edge ekran. Galaxy S10e, kenarlara doğru hafif kavisli olmamasına rağmen bu Edge ekrandan vazgeçilememiş. Açmakta zorlandığımız bu Edge ekrana ulaşabilmek için birkaç kez denemek zorunda kaldık her defasında. Açıkçası bu Edge ekranın çok bir esprisi olduğuna da inanmıyoruz. Düz panelde hele iyice anlamsızlaşıyor bize göre. Ancak var mı? Evet var. Tabii şunu da ekleyelim. Ayarlardan bu kısmı tamamen kapatabiliyorsunuz.
Biraz da biyometrik çözümlerden bahsedelim. Parmak izi sensörü hayli hızlı çalışan cihazın yüz tanıması biraz sıkıntılı. Şöyle ki, yüz tanımayı ayarladığınızda “Daha hızlı tanıma” seçeneğini açarsanız, telefon sizi hemen her koşulda hızlı bir şekilde tanıyarak ekranı açıyor. Buraya kadar harika. Ancak bu özellik açıksa telefonu fotoğrafla kandırmak da mümkün oluyor. Bu yüzden önerimiz bu özelliği kapatmanız yönünde. Kapattıktan sonra yaptığımız testlerde fotoğrafla ekranı açamadığımızı belirtelim. Bunun dışında yüz tanıma daha gelişmiş, düz değil de açılı şekilde de ekrana baktığımızda ekranı açmayı başardı. Gözlüklü veya gözlüksüz cihaz yüzümüzü de tanıyabiliyor.
Şimdi, herkesin merak ettiği kısım: pil. Cihazda 3.100 mAh kapasiteli bir pil bulunuyor. Günlük kullanımda cihazın pilinin gayet yeterli olduğuna inanıyoruz. Tabii kişisel kullanım, ekran parlaklığı, multimedya kullanım yoğunluğu derken bu süreyi artırıp azaltmak mümkün. Hızlı şarj teknolojisini destekleyen cihaz, kablosuz olarak da hızlı şarj edilebiliyor. Ancak daha da önemlisi, daha önce Huawei Mate 20 Pro’da gördüğümüz “ters şarj” özelliğiyle geliyor. Bu ne demek? Bu Qi standartlarında kablosuz şarj destekleyen her cihazı Galaxy S10e ile şarj edebilirsiniz demek. Üstelik bu özelliği açmak da çok basit. Öyle ayarlara girip saatlerce özellik aramanıza gerek yok. Hemen bildirim çekmecesi üzerindeki kısayollarda Wireless PowerShare özelliği bulunuyor. Bunu açtığınızda cihazınız kablosuz şarj standına dönüşüyor. Kılıfındaki iPhone X’u şarj ettiğimiz cihazla Samsung’un Galaxy Watch Active, Galaxy Buds gibi yeni aksesuarlarını da şarj edebilirsiniz. Açıkçası akıllı saat ve kulaklık gibi aksesuarları şarj etmek için özellik hayli mantıklı diyebiliriz.