Akıllı telefonlarda çoklu kamera kullanımının getirdiği faydalar ve gelecek yeni teknolojiler

Akıllı telefon modellerinin kamera sayıları giderek artıyor. Peki bunun arkasında tam olarak ne yer alıyor? Markalar neden telefonlarına daha çok kamera koymak için yollar arıyor? Gelin akıllı telefonlarda çoklu kamera kullanımı ve getirdiği faydalara yakından bakalım.

Geçtiğimiz aylarda yayımladığımız “Bilişimsel Fotoğrafçılık nedir?” dosya konusunda da değindimiz üzere telefonların görüntüleme / kamera konusunda belirli limitleri var. Dijital fotoğraf makinelerinde markaların geniş bir çalışma alanı bulunuyor. Bu makinelere altyapı müsait olduğu için çok büyük görüntü sensörleri koyulabiliyor. Yine altyapı müsait olduğu için fotoğraf makineleri için büyük ve çok kaliteli objektifler / lensler tasarlanabiliyor. Ancak fiziksel limitler nedeniyle bu iki unsur akıllı telefonlarda bir araya getirilemiyor. Telefonların içerisinde yer olmadığı için büyük sensör kullanılamıyor. Yine telefon içinde yer olmadığı için büyük optikler tercih edilemiyor. İşte bu noktada hem Bilişimsel Fotoğrafçılık hem de çoklu kamera kurulumları devreye giriyor.

Cep telefonlarında çok uzun yıllardır kamera bulunuyor. Ancak iPhone 7 Plus modeline kadar genelde bir adet ön, bir adet de arka kamera kullanılıyordu. Apple bu konuda tüm sektörü değiştirecek bir adım attı ve iPhone 7 Plus’a koyduğu çiftli arka kamera ile çoklu kurulumların geniş çaplı başlangıcını yaptı. Bu konuda bir ilke imza atmayan Apple, sadece tüm sektörü etkileme gücünü ortaya koydu. iPhone 7 Plus’tan sonra telefonların kamera sayısı sürekli olarak artmaya başladı. Sektör şu an beşli arka kamera sistemlerine kadar ulaştı. Hatta hayatımıza toplamda altı adet kameraya sahip bir akıllı telefon girdi. Evet doğu okuyorsunuz bir gövdede tam altı adet kamera!

Günümüzdeki faaliyet gösteren birçok akıllı telefon markası, fotoğraf kalitesi söz konusu olduğunda sensör üreticileri Samsung ve Sony gibi isimlerin atacağı adımları bekliyor. Telefon üreticileri sürece şu an fotoğraf kalitesi tarafına sadece yazılım ve çoklu kurulumlar ile dahi olabiliyor. İşte bu konuda rekabeti artırmak ve kullanıcıları etkilemek isteyen markalar, telefonlarındaki kamera sayısını artırmak zorunda kalıyor. Burada üreticiler farklı yollar deniyor. Örneğin iPhone 7 Plus arkasında bir adet geniş bir adet de zoom (yakınlaştırma) yapan kamera bulunuyor. Bazı markalar sürece üçüncü kamerayı ekliyor ve kullanıcılara geniş açı ya da ultra geniş açı çekim imkanı veriyor. Bazı markalar ise normal bir kamerayı derinlik kamerası ile destekliyor. Böylelikle arkası bulanık portre fotoğrafları kaliteli şekilde çekilebiliyor.

Kullanıcılar sürekli olarak daha fazlasını istedikleri için markalar da telefonlara olabilecek en yüksek sayıda kamera koymak için çabalıyor. Süreç sadece arka kamerayla da sınırlı değil. Artık önünde iki adet kamera yer alan akıllı telefonlar da bulunuyor. Bu sayede kişiler hem normal hem de geniş açı özçekim (Selfie) fotoğraflar çekebiliyor. Sürece çok farklı bir yaklaşım getiren Nokia ise yeni modeli Nokia 9 PureView ile çoklu kamera kullanımını daha önce görmediğimiz bir şekilde karşımıza getiriyor.

Yukarıda söylediğimiz toplam altı kameralı telefon, detaylarına şimdi yer vereceğimiz Nokia 9 PureView modeli. Bu kamera için çoklu kurumlar konusunda uzman Light firması ile çalışan Nokia, geleceğe yönelik sağlam bir ön gösterim yapıyor. Bu telefonun arkasındaki kameraların hepsi 12 megapiksel çözünürlüğe ve F1.8 lense sahip. ZEISS firmasının da dahil olduğu kamera sistemi, iki adet renkli (RGB), üç adet siyah beyaz sensör barındırıyor. Aynı zamanda ToF sensörüne de sahip olan telefon, her kamerasında 28 mm odak uzaklığı sunuyor. Burada beklendiği gibi herhangi bir geniş açı ya da telefoto zoom kamera sunulmuyor.

Tüm kameralardan gelen görüntüyü aynı anda işleyerek çok detaylı çekimler sunan telefon, burada tam 12.4 durak dinamik aralık seviyesine ulaşıyor. Söylendiği kadarıyla beşli kurulum sayesinde tek kameralı bir telefondan tam 10 kat daha fazla ışık yakalanabiliyor. Geniş işleme imkanı veren RAW çekimler de yapabilen telefon, yüksek detaylı siyah beyaz çekimler gerçekleştirebiliyor.

Çoklu kamera konusunda en çok öne çıkan isimlerin başında ise kesinlikle Huawei geliyor. Firma en son amiral gemisi Mate 20 Pro’da Huawei P20 Pro’dan biraz daha farklı üçlü arka kamera sistemi kullanıyor. Burada Leica imzalı bir sistem bizleri karşılıyor. Tercih edilen kurulum sayesinde 40 megapiksel F18 + 8 megapiksel F2.4 + 20 megapiksel  F2.2 kameralar bir araya geliyor. Kurulan bu üçlü kombinasyon sayesinde hem makro, hem manzara hem de zoom çekimleri harici lens kullanmadan gerçekleştirilebiliyor.

Çoklu kurumlar sayesinde kişilere inanılmaz bir fotoğraf çekim esnekliği veriliyor. Böyle bir esnekliği dijital fotoğraf makinesinde elde etmek için ya bir sürü lens taşımak ya da kalitesi düşük yüksek aralıklı bir lens almak gerekiyor. Aynı durum telefonlarda geçerli değil. Huawei gibi markalar çoklu kurulum sayesinde makro ile zoom çekimleri yüksek kalitede birleştirebiliyor.

Çoklu kamera kurumlarının geleceğinde ne var?

Bu alanın geleceğinde şimdilik daha çok periskop benzeri sistemlerin yattığı görülüyor. Bu konuda öncü isim ise Huawei ve OPPO olarak karşımıza çıkıyor. OPPO, 2019’da kullanıma çıkacak bir 10x kayıpsız zoom teknolojisi geliştirdiğini iddia ediyor. Firmanın resmi açıklamasına göre bu teknoloji “Ultra Geniş Açı + Ultra Clear Master + Telefoto” kameraları bir araya getiriyor. Ultra geniş açılı kamera, geniş açılı vizöre benzersiz bir özellik katan 15,9 mm’lik eşdeğer odak aralığına sahip. Sistemde birinci kamera fotoğraf kalitesini sağlıyor. Yüksek büyütmeli zoom özelliğini desteklemek için orijinal “peep-up yapısı” ile birlikte 159 mm eşdeğer odak aralığına sahip telefoto kamera, kaliteli uzun mesafeli çekimler gerçekleştiriyor.

Her üç kamera da kendi avantajlarını en üst düzeye çıkarmak için birlikte çalışıyor. Röle biçiminde 10x zoom elde etmek için çeşitli zoom aralıklarında görüntüleme kalitesi optimize ediliyor. OPPO, tüm aralıklarda görüntü kalitesini korumak için hem standart hem de telefoto fotoğraf makinelerinde çift OIS optik görüntü sabitleme özelliği sunuyor. Üçlü kamera yapısına ek olarak, OPPO’nun öncü “periskop yapısı” da 10x kayıpsız zoom elde ederken önemli bir görev üstleniyor. Periskoptan ilham alan tasarım, telefonun genişliğini ve kalınlığını, mercek setinin yanal düzenlemesi ve kırılması yoluyla tam olarak kullanıyor.

İşte bu teknolojinin bir benzeri Huawei P30 Pro modelinde de aktif olarak yer alıyor. Bu modelin arkasında Leica imzalı 40 megapiksel (Ultra Geniş Açılı Lens, f/1.8 diyafram) + 16 megapiksel (Ultra Geniş Açılı Lens, f/2.2 diyafram) + 8 megapiksel (Telefoto, f/2.4 diyafram, OIS), otomatik odak desteği ve AIS desteği (Huawei Yapay Zeka Görüntü Sabitleme) desteğine sahip üçlü kurulum yer alıyor. Kare formlu 8 megapiksel kamerada OPPO gibi periskop benzeri yapıyı benimseyen telefon, prizma sayesinde sensör ve lensleri dikey olarak mümkün olmayacak şekilde yatay olarak konumlandırıyor. Bu sayede 5 kat optik yakınlaştırma elde edilebilirken, bu yakınlaştırma değeri yazılımsal özellikler sayesinde 10 kat seviyesine “kayıpsız” (hibrit) olarak çıkarılabiliyor. Aynı zamanda dijital olarak 50x zoom sunuluyor. 2019’da diğer markalardan da sık sık göreceğimiz bu kamera altyapısı, sektörün geleceğini açıkça gözler önüne seriyor.

Markalar fiziksel limitleri zorlama konusunda birbiriyle yarışırken, bundan kullanıcılar karlı ayrılıyor. Çünkü gerçekten artık akıllı telefon modelleri profesyonel kameralara yakın (Çekilen fotoğrafa aşırı yaklaşılmadığı takdirde) fotoğraf ve video kalitesi sunuyor. Bu konumuzda video tarafına çok değinmedik ancak çoklu kamera kurumları modellerin video performansını da artırıyor. Özellikle arkada ve önde sunulan ultra geniş açı kameralar, vLog çekimlerini oldukça kolay hale getiriyor.

Bu arada değindiğimiz Nokia 9 PureView modelinin arkasındaki firma Light, Sony ve Xiaomi ile geleceğe yönelik ortaklıklar kurmuş durumda. Yani gelecekte beş arka kameralı ve üstü telefonlar standart hale gelecek gibi görünüyor. Bu da gerçekten heyecan verici duruyor. Qualcomm’a göre yıl sonunda 64 megapiksel hatta 100 megapiksel seviyesinde telefonlar geliyor. Çoklu kurumlar ile bu kadar yüksek megapiksel değerinin birleşecek olması, gelecek için heyecanı artırıyor.

Akıllı telefonlarda çoklu kamera kullanımı için son sözler

Bazı kullanıcılar garip şekilde çoklu kamera kullanımlarını sevmediklerini belirtiyor. Ancak bu kişiler telefonların daha iyi fotoğraflar çekmesini de istiyor. İşte markaların bunu yapmak için ellerinde çok geniş bir çalışma alanı bulunmuyor. Evet, yapay zeka kamera sistemleri Google’ın Pixel serisi modellerinde harikalar yaratıyor ancak yine de bazı şeyler fizik kuralları içerisinde gerçekleştirilmek zorunda. Bu yüzden çoklu kamera kurulumlarına ön yargılı davranmamak gerekiyor.

Markaların bu konuda yaptığı inovasyonlar, bize harika fotoğraf ve video çeken “cebimizde taşıyabildiğimiz yüksek teknoloji bilgisayarlar” olarak geriye dönüyor. Kamera konusunda DSLR fotoğraf makinelerini tehdit eden yeni nesil akıllı telefonlar, çok kurulumların yardımıyla kompakt makine pazarı gibi üst seviyeyi de bitirecek izlenimi oluşturuyor. Bu tarz yenilikleri eleştirmek değil bunları kullanıp zevk almak gerekiyor.

İlginizi Çekebilir

Apple’ın iPhone’a yönelik yeni kamera odaklı reklamı