Altered Carbon 1. sezon ön inceleme

25 Ocak 2018 22:00

Netflix’in merakla beklenen bilim kurgu dizisi Altered Carbon 1. sezon bölümleriyle 2 Şubat’ta platformdaki yerini alacak. Dizinin her bir bölümü için detaylı incelemeye de o zaman başlayacağız. Ancak gelin spoilerlardan arınmış bir şekilde dizi nasılmış biraz tartışalım.

Altered Carbon, 2018’in en çok merak ettiğimiz yapımları arasında yer alıyordu. Richard K. Morgan’ın üç kitaplık serisinin Türkçe’ye de çevrilen ilk kitabını baz alarak aktaran hikaye gerek konusu gerek bütçesiyle dikkatimizi çekmeyi başardı. Bildiğiniz gibi daha önce dizinin bütçesinin Game of Thrones’un ilk sezonunun bütçesini aştığını yazmıştık. Diziye başladığımızda sebebini anladık. Altered Carbon izleyiciyi Blade Runner ile Ghost in the Shell arası bir dünyaya götürüyor. Bunu oldukça iyi başardığını da söylemek mümkün. Yalnız diziyi çekiştirmeye başlamadan önce gelin konu neymiş bir bakalım.


Altered Carbon ölmenin ne demek olduğunu unutanların dünyasını ekranlara taşıyor. Gelecekte geçen hikayede insanlar enselerinde taşıdıkları kortikal bellek sayesinde ölümden dönebiliyor. Kortikal bellek başka bir bedene yani kılıfa takılıyor ve insanlar hayatlarına devam ediyor. Ancak elbette bunun için belli bir paranızın olması gerekiyor. Devlet haksız ölümlerde insanlara ücretsiz beden sağlayabiliyor ancak hemen her devlet sisteminde olduğu gibi ücretsiz bedeninizi seçemiyorsunuz. Kısacası zenginlerin her zamanki gibi avantajlı olduğu bir dönemdeyiz diyebiliriz. Hikayedeki ana karakter Takeshi Kovacs ise 250 yıllık bir uykudan uyanıyor. Bu uyku ise Kovacs’in aslında cezası. Zira suçlular dondurularak uykuya yatırılıyor. Kovacs’i uyandıran ise aşırı zengin bir iş adamı: Laurens Bancroft. İşte hikayemiz tam olarak burada başlıyor. Bancroft askeri geçmişi olan Kovacs’i tek bir amaç için uyandırıyor: Katilini bulabilmek. Zira öldükten sonra geri dönen Bancroft yaşananları hatırlamıyor. Kovacs’i bir nevi buna mecbur eden zengin adamımızın reddedilemeyecek teklifinin ardından da ana hikaye başlıyor. Hikayenin detaylarına bölümlerin bireysel incelemelerinde değineceğimiz için şimdilik hikayeyi burada noktalıyoruz.

Hiyerarşiyi görselleştirme

Altered Carbon, çekimleri sırasında oldukça düşünülmüş ve ince işlenmiş bir dizi olduğunu daha ilk birkaç bölümde gösteriyor. Zira sınıf farkının artık iyiden iyiye kendini hissettirdiği bir evrenden bahsediyoruz. Hal böyle olunca bu farkı görselleştirmek de çekim ekibine düşmüş. Üst sınıftan olan “zengin” insanların her daim beyazlar içinde “saflığı” simgeleyerek gezdiği dizide alt kademedekilerin renkli kıyafetler tercih ettiğini diziyi izlerken görebiliyorsunuz. Bu sayede aradaki sınıf farkı daha da keskinleştirilmiş. Öte yandan dizi çoğu zaman “Gerçekten kesenin ağzını açmışlar” dedirtirken yer yer bazı sahnelerde şaşırtıyor. İki dizinin aynı dizi olduğunu anlamakta zorlandığımız çok kötü çekilmiş bazı aksiyon sahneleri mevcut örneğin.

Hikaye ise aslında sizi bir karmaşanın ortasına atıyor. İlk başta bulmacanın çok küçük bir kısmına baktığınızı fark etmekte zorlanabilirsiniz. Ancak Altered Carbon’un illüzyonu da işte tam olarak burada yatıyor. Dizi bir tarafta ilginizi çekip sizi oyalarken diğer tarafta daha büyük bambaşka bir hikaye hazırlıyor. Bu konuda şikayet edemeyiz. Ancak şöyle bir eleştiriden de kaçamıyoruz. Dizinin hikayesi bir noktadan sonra fazla tahmin edilebilir hale geliyor. Peki bu ne demek?

Bir dizinin sahip olabileceği her şey

Altered Carbon 1. sezon hazırlanırken senaryo aşamasında kesinlikle standart formüller kullanılmış. Çünkü bir dizi izleyicilerin takip etmeyi sevebileceği her şeyi ama her şeyi barındırıyor. Bunu beğenip beğenmemek ise tamamen izleyiciye bağlı. Klişe durumları seviyorsanız fazlasıyla memnun olacaksınız. Dizinin kendini alttan alttan hissettiren bir mizahı bulunuyor ki bu eleştirdiğimiz bir şey değil kesinlikle. Çok dozunda ayarlandığını söyleyebiliriz. Mevcut konunun ciddiyetini kesmeden ara ara izleyiciyi gülümsetmeyi başarıyor. Öte yandan entrika mı arıyorsunuz, karşınızda. Karmaşık ilişkiler mi arıyorsunuz, doğru yerdesiniz. Aksiyon mu lazım, o da istemediğiniz kadar var. Yer yer duygusallık yer yer aksiyon biraz mizah derken size tam bir paket sunuyor Altered Carbon. Yani bugüne kadar televizyonda tutunan hemen her dizinin sahip olduğu özellikleri sindirip ortaya bunu çıkarıyor.

Açıkçası bu sebeple genel izleyici tarafından çok beğenileceğini düşünüyoruz. Her ne kadar kitaptan uyarlansa da çeşitli fedakarlıklarda bulunan ve bazı değişimlere kapı açan dizi 10 bölümden oluşuyor. Açıkçası yer yer hikayenin çok hızlı akıp gittiğini hissettik. Uyarlamanın hangi noktada ne kadar bozulduğunu daha detaylı olan bölüm incelemelerinde konuşabiliriz. Ancak dizi belki biraz daha uzun olabilir gibi geldi. Dur durak bilmeyen aksiyon yüzünden de bir yerlere koşuyormuş hissi uyandırmıyor değil.

Karakter çeşitliliği

Altered Carbon’un hikayesi Dünya’da geçiyor. Ana karakterimiz başka bir gezegenden gelmiş olsa da hikayemiz Dünya sınırları içinde. Dizi de çoklu dile sahip bir dizi. Zira çok fazla farklı milletten karakter bulunuyor. Ana karakterlerden biri olan Kristin Ortega mesela Katolik bir ailede büyümüş İspanyol bir polis memuru. Rus mafyalara rastlayacağınız dizide bir anda Almanca konuşan askerler belirebiliyor. Açıkçası bunun diziye renk kattığını düşünüyoruz. Ayrıca yaratılan evrenin gerçekçiliğini de artırmış. Zira bir süre sonra hangi bedende hangi ırksal görünüşe sahip olduğunuz bir şey ifade etmiyor. Çünkü bedenler değiştirebileceğiniz kılıflar.

Gelelim oyunculara. Açıkçası dizinin oyunculuklarını genel olarak başarılı bulduk. Bizi rahatsız eden birkaç sahne dışında açıkçası oldukça iyi kalibrede diyebiliriz. Çocuktan yetişkine geniş bir oyuncu yelpazesi var dizinin ve başarılı iş çıkarılmış. Martha​ ​Higareda​’nın hiddetini hissedebiliyor ya da Joel​ ​Kinnaman​’ın kendi içindeki çatışmayı görebiliyorsunuz.

Ön incelemeyi toparlayacak olursak Altered Carbon 1. sezon bölümleri belki bir oturuşta bitirebileceğiniz cinsten değil ancak hikaye kapılıp gideceğiniz cinsten. Öte yandan dizinin zaman zaman pembe dizi tadını yakalaması bizim için biraz can sıkıcı oldu. Yine de siberpunk severlerin, teknoloji tutkunlarının, gelecek distopyası odaklı hikayelere ilgi duyanların mutlaka izlemesi gereken bir dizi olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan Game of Thrones’u aratmayacak kadar çıplaklık barındıran dizinin kan dökme konusunda da sıkıntı çekmediğini ekleyelim. “Vahşi” sahnelerin bolca kullanıldığı dizi küçük yaştaki izleyici için pek uygun değil. Altered Carbon 1. sezon fragmanını aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.

Video

Tüm incelemeler

Altered Carbon 1. sezon 1. bölüm “Out of the Past” incelemesi
Altered Carbon 1. sezon 2. Bölüm “Fallen Angel” incelemesi
Altered Carbon 1. sezon 3. bölüm “In a Lonely Place” incelemesi
Altered Carbon 1. sezon 4. bölüm “Force of Evil” incelemesi
Altered Carbon 1. sezon 5. bölüm “The Wrong Man” incelemesi
Altered Carbon 1. sezon 6. bölüm “Man with My Face” incelemesi
Altered Carbon 1. sezon 7. bölüm “Nora Inu” incelemesi
Altered Carbon 1. sezon 8. bölüm “Clash by Night” incelemesi
Altered Carbon 1. sezon 9. bölüm “Rage in Heaven” incelemesi

Paylaş