Her yıl I/O etkinliğinde yeni bir Android sürümü tanıtan Google, ilk defa karşımıza bu kadar keskin değişikliklerle çıkıyor. Adı şimdilik Andoid L olarak anılsa da resmi ismi kesinleşmeyen yeni sürümde kullanıcıların dikkatini ilk olarak giderek sadeleşen, köşeli kartlarla bezeli arayüz çekiyor. Ancak yenilikler sadece görüntüden ibaret değil, Google performans ve süreklilik deneyimi açısından da ciddi iyileştirmeler yapmış, geliştiricilerin işini bir hayli kolaylaştıracak özellikler getirmeyi de ihmal etmemiş.
Google, Android L’in tanıtımına öncelikle görünürlüğü en yüksek kısımdan, yani arayüzden başladı. Material Design adı verilen yeni görünümde iki boyutlu arayüze üçüncü boyutun eklenmiş; böylece kartların, uygulamaların, kısacası telefon içindeki “nesnelerin” fiziksel dünyadaki gibi üst üste durması sağlanmış. Gezinme sırasında sayfa ve ekran geçişlerinin yanı sıra, ikon seçimi gibi en basit etkileşimde dahi 60 FPS hızında animasyonlar devreye girerek ekrandaki deneyimi çok daha akıcı hale getiriyor. Tasarımı giderek sadeleştiren ve içerik odaklı hale getiren Android ekibi bu yeni sürümde hem ufak hem de büyük ekranlarda rahat okunacak bir yazı tipi tercih etmiş.
Bildirimler de elden geçirilerek daha organize bir görünüme ve erişime kavuşmuş. Artık tüm bildirimlere doğrudan kilit ekranından erişmek ve bildirimlere bağlı uygulamalarla etkileşime girmek mümkün olacak. Kilit ekranına gelen bir başka yenilik de, Android tabanlı akıllı saat yakınında kilidin açılması özelliği. Buna göre telefonunuz saatinizi algılayarak yakında olduğunuzu bilecek ve ekranı gereksiz yere kilitlemeyecek. Tabii saatin yakında olması kullanıcının yakında olduğunun kesin kanıtı değil, sonuçta birisi telefonunuzla birlikte saatinizi de çalmış olabilir.
Chrome, Android L’le birlikte en çok değişim geçiren uygulamalardan biri. Material Design’la birlikte Chrome da bol kartlı bir kullanım sunmaya başlıyor. Kartlar aradığınız içeriğe göre renk şemasını değiştiriyor, ekranı kaydırırken odaklandığınız bölüme göre büyüyüp küçülüyor. Üstelik artık son kullanılan uygulamalar ekranında Chrome uygulamasını tek başına görmek yerine, açık olan her sekme için ayrı bir pencere görülüyor.
Google, geçen yıl tanıtmış olduğu ART çalışma zamanını Android L’e ekleyerek performansı iki kat artırmış, ancak ART’ın esas faydasını nihai kullanıcılardan çok geliştiricilerin göreceğini belirtelim. 64 bit uyumluluğu bulunan ART hafıza süreçlerini de daha verimli bir şekilde kullanıyor. Buna ek olarak, DirectX 11 API’sını yakalamayı aklına koymuş olan Google, yayınlanacak Android genişletme paketleriyle PC kalitesinde grafikler vadediyor.
Android L’le birlikte gelen bir başka yenilik de Project Volta. Pil gücünü gereksiz yere tüketen süreçleri görmeyi ve geliştirme aşamasındaki uygulamayı buna göre düzeltmeyi sağlayan Project Volta da esasen geliştiricilerin faydalanacağı bir uygulama. Nihai kullanıcılar için de yeni bir Pil Tasarruf modu eklenmiş. Bu modu çalıştırdığınızda Wi-Fi kapanıyor ve ekran gücü azaltılıyor; böylece pilden 90 dakika daha faydalanabileceğiniz belirtiliyor.
Google’ın bu tanıtım sırasında altını defalarca çizdiği bir başka şey de L sürümünün sadece telefon ve tablet perspektifinden bakmadığıydı. Çok daha geniş bir perspektife sahip olan bu sürüm, bir kısmı daha ortada bile olmayan pek çok cihazda kullanılabilecek şekilde tasarlanmış. Nihai tablo henüz net bir şekilde görülmese de, Google ses tanıma, bağlam algılama gibi pek çok parçayı bir araya toplamış durumda. Şimdi tüm bu parçaları bir araya getirecek olan platformdaki evrensel tasarım, Apple ve Microsoft‘un da çok önem verdiği cihazlar arası deneyim sürekliliğini sağlayan en önemli öğe.
I/O’da L’in tanıtımına ağırlık verilmiş gibi görünse de, gördüklerimiz hızlı bir tanıtımdan ibaret kalıyor. Material Design, çok boyutlu tasarıma ek olarak daha potansiyeli özellikle biz kullanıcılar tarafından net bir şekilde anlaşılmamış pek çok özelliğe sahip. Ancak görebildiğimiz kadarı dahi şimdilik bir hayli umut verici.