Apple iPad mini incelemesi

TABLET DÜNYASININ TARTIŞMASIZ LİDERİ iPAD, KÜÇÜK MODELİ MINI İLE YENİDEN KARŞIMIZDA. iPAD MINI’NİN KÜÇÜK GÖVDESİNDE DAHA DÜŞÜK ÖZELLİKLER SUNDUĞUNU DÜŞÜNÜYORSANIZ YANILIYORSUNUZ

Müzik ve akıllı iletişim alanlarında gösterdiği büyük başarı sonrasında tabletlerin küllerinden doğmasını sağlayan Apple, iPad ailesini genişletmeye devam ediyor. Birden fazla dokunuşu algılayabilen hassas dokunmatik ekran, güçlü işletim sistemi ve zengin uygulama marketi içeriğiyle lider konumundaki iPad, kullanıcıların bir başka beklentisini karşılayarak küçüldü. Bazı kullanıcılar için 10 inçlik tabletler günlük kullanım için oldukça büyük. Ekran boyutu değişikliğinin uygulamalar ve kullanım açısından hayati önem taşıdığını bilen Apple, yine rakiplerinden farklı boyutta bir ekrana sahip iPad Mini modelini satışa sundu. Önceki modellere göre çok daha ince, küçük ve hafif olan iPad Mini, 7,9 inçlik bir ekrana sahip. Ekranın bu boyutta olmasının sebebi sadece sıra dışı olmak değil. Apple tabletin bu küçük versiyonunda eldeki ergonomi, uygulamaların ve özellikle dergilerin görüntülenebilirliği üzerine oldukça kafa yormuş. iPad Mini’nin ekran boyutu standart 7 inçlik tabletlere göre yüzde 35 daha fazla ekran alanı sunuyor. Buna rağmen tablet tek elde rahatça tutulabilecek boyut sınırını aşmıyor. Bu özellikte ekranın sağ ve sol yanındaki çerçeve boşluğunun daraltılmasının da etkisi var. Hassas dokunmatik ekranlı bir tableti elde tutarken bu boşlukların önemi büyük. Fakat iPad Mini daha hafif ve ince olduğundan daha düşük bir kavrama basıncına ihtiyacınız oluyor. Böylece daha dar bir çerçeve iş görüyor. iPad Mini tasarım açısından yeni nesil iOS cihazlarının çizgisinde. iPhone 5 ve iPod touch modellerinde gördüğümüz detaylar, iPad Mini üzerinde de mevcut. Yeni alüminyum kaplama ve kenar kesitleri buna örnek olarak verilebilir. Standart şekilde beyaz ve siyah renk seçenekleriyle satışa sunulan iPad Mini sadece 7,2 mm kalınlığında. Ağırlığı ise 308 gram.