Apple‘ın dün gerçekleştirdiği sunum sonrası nihayet yeni nesil iPhone’lara kavuştuk. iPhone 8, iPhone 8 Plus ve iPhone X olarak adlandırılan modeller ise isimlendirme konusunda akıllarda bazı soru işaretleri oluşturdu. “S serisi kaldırıldı mı?“, “iPhone 9 olmayacak mı?” bu sorulardan ikisi. Gelin iPhone 9 bilmecesini çözmeye çalışalım.
Apple’ın dün akşamki sunumunda dikkatlerden kaçan en büyük şeylerden biri firmanın yine pazarlama stratejisi konusunda çok etkili adımlar atmış olduğuydu. Reklam ve pazarlama konusunda Apple’ın başarısı zaten sayılarla da ortada, ancak dün akşamki sunumla netleşen detaylarla gördük ki Apple bu seneki tanıtıma ayrıca kafa patlatmış.
Tüm sürprizlerin önceden sızmış olması kötü ancak firmanın stratejisinin tıkır tıkır işleyeceği görülüyor.
Öncelikle S konusuna gelelim. Bildiğiniz üzere bir süredir hayatımızda bir S serisi var. iPhone bir sene ana modeli tanıtıyor, ertesi sene birkaç güzel özellik güncellemesi ve optimizasyonla S serisini duyuruyor. En son tanıtılan S modelleri ise iPhone 6s ve iPhone 6s Plus olmuştu. Onlar da 3D Touch özelliğiyle dikkat çekmişti. Haliyle bu sene kullanıcılar iPhone 7s ve iPhone 7s Plus’ı bekledi, ancak Apple “ara nesil” dediğimiz isimlendirmeyi atlayarak iPhone 8 serisine geçiş yaptı. Öncelikle şunu anlamakta fayda var. iPhone 8 ve iPhone 8 Plus her ne kadar “8” olarak adlandırılsa da özellik bakımından biraz daha güncellenmiş iPhone 7 ve iPhone 7 Plus aslında. Yani iPhone 8 ve iPhone 8 Plus isminin iddiasının aksine özellik bakımından ara model konumunda. Peki neden 8?
Hatırlarsanız benzer bir pazarlama stratejisini Samsung da yapmıştı. Galaxy Note5’ten Galaxy Note7’ye geçen firma aradaki Note6’yı atlamıştı. Bunun en önemli sebeplerinden biri rekabette “geride hissettirmeme”. Galaxy Note7 tanıtıldığında Apple 7 serisine geçiyordu. Artık 6’lara yer kalmamıştı. İsimlendirmenin psikolojiye etkisi yabana atmayan firma Note7’ye geçiş yaptı. Bu noktada Apple da isimlendirmenin psikolojiye etkisini atlayamazdı elbette. Artık 8’lerin çağına geçmişken açıkçası 7s’e yer yok. Rekabetin gerisinde hissettiren isimlendirmede sayı üstünlüğü burada Apple tarafından pazarlama stratejisine dönüştürüldü ve ara modelin ismi iPhone 8 oldu.
Gelelim X mevzusuna. Yazının üst kısmındaki açıklamanın ardından “İsimlendirmenin psikolojiye etkisi önemliyse neden diğer model 9 olmadı?” gibi bir düşünce kafanızda belirmiş olabilir. Onu da detaylandıralım. Ancak öncelikle birkaç detay bilgi verelim. Dünkü sunumun açılışı dokunaklı bir Steve Jobs girişiyle yapıldı. Sonrasında da devam eden ve kapanışa kadar uzanan Steve Jobs vurgusunun bir sebebi vardı. İlk nesil iPhone hayatımıza 2007 yılında girdi. Yani Steve Jobs’un sahnede ilk iPhone’u tanıtmasının ardından tam 10 yıl geçti. O yüzden dün akşamki sunumda Steve Jobs etkisinin geçmişe nazaran baskın olmasının sebebi de buydu.
iPhone X ise Tim Cook tarafından iPhone Ten (10) olarak telafuz edildi. Apple’ın geçmişten beri X’leri 10 olarak okumasının devamında X diye okunmasını beklemiyorduk elbette. Ancak eğri oturup doğru konuşalım, yeni iPhone’a iPhone 10 demeyecek kimse. X olarak yazılıp 10 olarak yazılmayarak iPhone X, sayısal adlandırmadan da bağımsız olduğu için özel bir sürüm olduğu vurgusunu yaparken, firmanın 10. yılını da taçlandırıyor. Bir taşla iki kuş yani. 7s’leri atlayıp iPhone 8’in ardından özel sürüm olarak iPhone 9 çıkarılması hem sembolik isimlendirme olarak mantıksız olacak hem de insanlara iPhone 8’in almaya değer olmadığını düşündürtecekti. Çünkü 9, 8’den büyüktü. Ancak küçük bir hile ile hem “özel versiyon” vurgusu yapıldı hem de iPhone 8 ve iPhone 8 Plus’ın satışlarının düşmesi engellendi.
Hepimiz biliyoruz ki iPhone X her ne kadar etkileyici de olsa fiyat farkı sebebiyle iPhone 8 veya iPhone 8 Plus’a geçiş yapmayı tercih edenler de olacak.
“Casual” dediğimiz genel kullanıcıyı belki de hemen her firmadan daha iyi tanıyan Apple da iPhone X’in özel bir sürüm olduğu vurgusunu çok başarılı bir şekilde yaptı. Animoji gibi bir yetenekle hemen herkesin kalbini kazandı örneğin. Üstelik bunu gülen kaka emojisi gibi en absürt emojilerden biriyle yaptı. İnsanların ilk gördükleri anda kullanmak isteyeceği ancak uzun vadede kullanımının azalacağı bir özellikten bahsediyoruz. Tabii cihazın ön kamerasıyla yapılabilecek AR çalışmaları için mükemmel bir örnekti. Apple sunumun sonunda ise kısaca dedi ki “Ön kamerada portre modu, gelişmiş artırılmış gerçeklik emojileri ve full ekran istiyorsanız iPhone 8 Plus’ın üzerine sadece 200 dolar daha ödemeniz yeterli”. Bir başka pazarlama taktiğini de başarılı bir şekilde fiyatlandırmaya yedirdi anlayacağınız. Ancak yine de 999 dolarlık iPhone X’in fiyatının da en az kendisi kadar özel olduğunu unutmamak gerekiyor.
Apple’ı seversiniz ya da sevmezsiniz ancak dünki sunum bir kez daha firmanın strateji alanında ne kadar akılcı hareket ettiğini ortaya koydu. Gelecek senenin isimlendirmesi ise şimdiden merak konusu. S serisi ve iPhone 9 gelir mi dersiniz? iPhone X ile ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilir, iPhone 8 ve iPhone 8 Plus’ın özelliklerini buradan okuyabilirsiniz.