Apple’ın WWDC23 kapsamında tanıttığı Apple Vision Pro başlık modeli için ilk incelemeler sonrasında en çok konuşulanlardan birisi “Persona” sistemi oldu.
Halen WWDC24 öncesinde ABD dışında da satılması beklenen ancak halen bu konuda bir açıklama yapılmayan Apple Vision Pro için ilk siparişler kısa süre önce “ön sipariş” temelinde alınmaya başlanmıştı. 256 GB için 3.499 dolar, 512 GB için 3.699 dolar, 1 TB dahili depolama içinse tam 3.899 dolar olan model, dün aşağıda izleyebileceğiniz ilk incelemeler ile ses getirdi. Bu incelemelerdeki en çok dikkat çeken ve konuşulan konuların başında ise kesinlikle “Persona” yer aldı. Henüz beta aşamasında olan bu sistem, kişilerin başlığın dışındaki kameraları kullanarak kendilerinin dijital bir kopyasını oluşturmasını sağlıyor ve bu dijital kopyalar aşağıdaki videoda da görebileceğiniz üzere direkt olarak görüntülü görüşmelerde (FaceTime) canlı olarak kullanılabiliyor. Çok sayıda kişinin “dalga geçecek” kadar kötü bulduğu altyapı, bazılarınca beğeniliyor ancak kesinlikle üzerinde daha çok ciddi bir çalışma gerektiriyor. Bu açıdan beta olarak çıkarılan ve geri bildirimler ile iyileştirileceği aktarılan Persona sistemi, yüz ve kafa hareketleri yanında başlığın altına bakan kameralar üzerinden el hareketlerini de algılayabiliyor.
Vision Pro Persona FaceTime call with @mkbhd and @briantong! I was actually more impressed with it the longer we were on the call because you kinda got used to seeing each other in our new virtual look. It's still in beta so it's only going to get better! pic.twitter.com/AI7cjctdQN
— iJustine (@ijustine) January 30, 2024
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Peki Apple Vision Pro neden bu kadar pahalıya satılıyor? Ürün pahalı çünkü birim başı üretim maliyeti gerçekten çok yüksek seviyede yer alıyor. Alana premium bir seçenek ile girmek isteyen Apple, bu yüzden modelde olabilecek en kaliteli malzemeleri kullanıyor. Şimdilik halen net bir üretim maliyeti açıklanmıyor ancak her bir ürünün Apple’a 2 bin dolar üstünde bir maliyet çıkardığı tahmin ediliyor. En baştan maliyeti yüksek alüminyum bir gövde üzerine kurulan ürün, önünde aynı zamanda bir lens olarak da görev yapan devasa bir kavisli cam kullanıyor.
Sadece bu camın bile çok yüksek bir maliyet yarattığı aktarılıyor, modelde buna ek olarak inanılmaz yüksek kaliteli iki adet micro-OLED ekrana (Toplam 23 milyon piksele sahip) yer veriliyor. Bu özel olarak Sony tarafından üretildiği söylenen ekranların da çok pahalı olduğu biliniyor, model bunlara ek olarak bünyesinde çok sayıda kamera ve sensör barındırıyor. Baktığımız zaman cihazın önünde iki adet ana kamera, iki adet yan kamera, dört adet aşağıya bakan kamera, IR ışık sensörleri, LiDAR ve iPhone’lardaki Face ID’ye de güç veren TrueDepth kamera sistemi yer alıyor.
Bunlar direkt olarak dışta olanlar. Ürünün içerisinde ise dört adet IR kamera ve LED ışık sensörleri bulunuyor. Bu donanımlar sayesinde biyometrik güvenlik için İris tarama yapabilen ve aynı zamanda ses, el ve göz hareketleriyle kontrol edilebilen ürün, dış kameralar ile üç boyutlu görüntüler kayıt altına alabiliyor. Modelin maliyetini artıran bir diğer unsur ise çift işlemci kullanımı oluyor. Apple Vision Pro gücünü esas olarak Apple imzalı “M2” işlemciden alıyor, başlıkta sırf sensör verileri için ayrıca bir Apple imzalı “R1” işlemciye yer veriliyor.
Yerleşik olarak yüksek kaliteli hoparlöre, kişilerin gözlerini simüle ederek gösteren dışa dönük ikinci ekrana, mikrofonlara ve harici bir bataryaya da sahip olan cihaz, yüksek kaliteli kafa bağlantı aparatları derken pazardaki birçok AR/VR başlıktan 3-4 kat daha yüksek bir parça maliyeti ortaya çıkarıyor. Bunun üstüne elbette Apple’ın yüksek ihtimalle diğer ürünlere oranla düşük tutulan kârı ekleniyor, buna ek olarak karma gerçeklik başlığı için çok ciddi içerik ve reklam kampanyaları da fiyatı artıran giderler arasına giriş yapıyor.