Apple Watch’un en göze çarpan özellikleri arasında basınç kuvvetini algılayan dokunmatik ekranı yer alıyor. Force Touch olarak adlandırılan ekran teknolojisi sayesinde saat dokunurken uygulanan basıncı ölçebiliyor. Basınç ölçümü ekrana hafifçe dokunma ile güçlü bir şekilde bastırma arasındaki farkı algılayabiliyor. Özellikle saat kadranlarını seçerken bu özellik oldukça işe yarıyor. Force Touch aynı zamanda ekrana kuvvetli bir şekilde basıldığında müzik, harita, mesajlar ve takvim gibi uygulamalarda da ek kontrolleri açıyor.
Saat arayüzlerine gelecek olursak Apple Watch’ta 10 farklı saat arayüzü bulunuyor. Bu arayüzleri istediğiniz gibi kişiselleştirmek mümkün. Kadranların renklerini değiştirebilir, alarm, hava durumu, güneşin doğma ve batma saati gibi bilgileri seçmiş olduğunuz kadranlara ekleyebilirsiniz.
Kadran kısmında saat, dakika, saniye ve milisaniye gibi daha fazla ayrıntı da belirlenebiliyor. Kadranların sayısı ise Android Wear’lı saatlerle kıyaslandığında ne yazık ki şu an için yeterli değil. Apple, her ne kadar watchOS 2.0’de yeni kadran alternatiflerini eklese de bizce şirketin Apple Watch’a çok daha fazla kadran seçeneği eklemesi gerekiyor.
BİLEKTE DOKUNMA HİSSSİ
Bilek kaldırıldığında ekranı uyandıran ve kullanıma hazır hale gelen saatin ekranı bilek indirildiğinde ise pil tasarrufu için kapanıyor. Özellikle araba kullanırken ve yazı yazarken ekranın sıkça açıldığını belirtmek gerekiyor. Pilin çok çabuk bitmesini istemiyorsanız bu özelliği devre dışı bırakmanız mümkün. Apple Watch’un dikkat çeken yeniliklerinden biri de Taptic Engine adı verilen lineer uyarıcı. Bu özellik bildirim geldiğinde veya ekrana basıldığında bileğe hafif bir titreşim gönderiyor. Bileğinize sanki bir dokunma hissi veren bu özelliğin şiddeti de ayarlanabiliyor. Taptic Engine, bildirim veya ekrana basılmasının haricinde harita uygulamasında da kullanılıyor. Örneğin harita uygulamasında belirlediğiniz bir noktaya rota çizdiğinizde Apple Watch bu teknoloji yardımıyla sağa/sola dönmeniz gerektiğinde dokunarak uyarıda bulunuyor.