G 500, asfalt kullanımında çok iddialı sayılmaz, ancak zorlu zeminlerde tam bir üstat olduğuna da şüphe yok. Bu ustalık geçmişten gelse de, yeni nesilde otomobilin arazi yeteneğinin geliştiğini görüyoruz. G-Serisi tıpkı önceki neslinde olduğu gibi yine üç diferansiyel kilidi sunuyor. Ön konsoldaki havalandırma menfezlerinin ortasında yer alan kumandadan merkezi, ön ve arka kilitleri aktive etmek mümkün. Otomobilde ayrıca bir de Low Range butonu bulunuyor. G-Serisi’nin arazi yeteneğini iyileştiren bir başka yenilik ise G modu. Diferansiyel kilitlerinden biri veya Low Range seçeneği aktive edildiğinde seçilebilen G modu, direksiyon ve gaz tepkilerini gevşek zeminlere uygun hale getiriyor ve gereksiz vites değişimlerini de engelliyor.
G-Serisi’nin gövde yüksekliği ayarlanamıyor, ancak standart yüksekliğin artmış olması, otomobilin arazideki hareket kabiliyetini iyileştirmiş. Otomobilin akslar arası yerden yüksekliği 6 mm arttırılarak 241 mm’ye çıkarılmış. 35 derecelik yanal eğim kabiliyeti, eski modele göre 7 derece daha fazla olan G-Serisi, 30 derece yaklaşma, 31 derece uzaklaşma ve 26 derece tepe aşma açısı sunuyor. Yeni G ayrıca 70 cm’ye kadar olan sulardan da geçebiliyor. Bu da ona üstün bir arazi kabiliyeti sağlıyor ki bu noktada G 500’de görev yapan V8’in 610 Nm’lik yüksek torku da gevşek zeminlerden çıkabilmek için sürücüye çok yardımcı oluyor. Kısacası G 500’ün uygun arazi lastikleriyle geride bırakamayacağı zemin yok gibi.