Mercedes-Benz’in ikonik arazi aracı, son yenilenme operasyonunda teknolojik bir sıçrama gerçekleştirdi. Konfor ve donanım açısından modern zamanlara ayak uyduran efsanevi Mercedes-Benz G 500, ikonik tasarımını ise korumaya devam ediyor. Her ne kadar günümüzde otomobil tasarımları, nesil geçişlerinde kökten bir değişime uğruyor olsa da, bazı markalar çok sevilen modellerinden çok daha farklı bir strateji benimsiyor. Hiç şüphe yok ki, bu duruma en iyi örneklerden bir tanesi Mercedes-Benz ve markanın efsaneleşen arazi aracı G-serisi’dir. 1979 yılından beri üretilen bu köşeli Mercedes-Benz, günümüze kadar neredeyse tarzını hiç değiştirmeden ulaştı. Artık bir kült haline gelen tasarımı öylesine benimsendi ki, Gelandewagen'deki her görsel değişiklik büyük bir titizlikle yapıldı. Gelin, şimdi tarihi biraz başa saralım ve 70'li yıllara dönerek G-Serisi'nin doğuşundan bahsedelim. Geliştirme süreci 1972 yılında Steyr-Daimler-Puch ortaklığıyla Avusturya'da başlayan, prototip aşamasına ise 1973 yılında gelinen Gelandewagen, zor şartlar için hazırlanan bir araçtı. Testleri Kuzey Kutup Dairesi'nden Sahra çölüne kadar geniş bir skalada, dünyanın en zorlu coğrafyalarında gerçekleştirilen G'nin yollara çıkışı için 6 yıllık bir zaman dilimi gerekti. Üretimine 1979 yılında, Graz'da başlanan otomobilin günümüzde hala aynı fabrikada üretiliyor olması, geleneklerin bu otomobilin üretim aşamasında da korunduğuna işaret ediyor. İlk nesil G-Serisi bir askeri araç olarak da çok popüler hale geldi. Sağlamlığı, çekiş sistemi ve basitliğiyle beğeni toplayan aracın daha ilk yıllarında kısa ve uzun aks mesafeli, iki ve dört kapılı, üstü açık ve kapalı kasa gibi farklı versiyonları sunuldu. Farklı versiyon dediğimizde günümüzde ise G 500 4x42 ve G 63 AMG 6x6 gibi sıra dışı G'ler aklımıza geliyor. G-Serisi nesilden nesile uzanırken ikonik hatlarını korumaya devam etti, ancak teknolojik özellikleri zamana ayak uydurdu. Buna karşılık bugüne kadar sunulan hiçbir G-Serisi W464 kodlu yeni model kadar teknolojik hissettirmedi. Yeni nesil G-Serisi'nin Mercedes-Benz G 500 versiyonu konuğumuz oluyor. İKONİK TASARIM VE YENİ BOYUTLAR G-serisi, ikonik tasarım unsurlarını yeni neslinde de yaşatarak, özgün bir görünüm sunmaya devam ediyor. Hiçbir zaman değişmeyen kapı kolu tasarımı aynen korunan otomobilin kapılarının kaba kapanma sesi, sağlam ve dayanıklı dış koruma kaplamaları, bagaj kapağına dışardan sabitlenen yedek lastiği, üstten oturtulan motor kaputu ve çamurlukların üzerindeki ön sinyal lambaları gibi karakteristik unsurlar da değişime uğramamış. Multibeam LED farları çevreleyen çember şeklindeki gündüz farları ise yeni G’nin yüzündeki en modern detay olarak karşımıza çıkıyor. Bu arada yeni farların çok iyi bir aydınlatma sağladığını da belirtmeliyiz. Teknik açıdan gelişimi sürekli devam eden, ancak görünüm olarak tarzı neredeyse hiç değişmeyen off-road ikonunun boyutları ise bu sefer ciddi farklılıklar barındırıyor. Selefinden 53 mm daha uzun ve 121 mm daha geniş bir gövdeye sahip olan otomobilin boyutlarındaki bu artış, makyajdan öteye gidemeyen daha önceki nesil geçişlerinin aksine kapsamlı bir yenilenme operasyonuna işaret ediyor. Bunu özellikle kapıların ardında çok net bir şekilde görebiliyoruz. [lpg start=18 end=20] DAHA GENİŞ VE TEKNOLOJİK KABİN G-Serisi artık daha iri bir otomobil. Uzunluğu ve genişliğiyle birlikte dingil mesafesi de 40 mm artan G'nin boyutlardaki bu büyümenin en büyük getirisi ise kabin genişliğinde kendini gösteriyor. İçeride sunulan baş mesafesi, yüksek tavanı sayesinde her zaman çok iyi seviyede olmuştur. Ancak G-Serisi, arka koltuktaki kısıtlı diz mesafesi sebebiyle eskiden çok eleştiri alıyordu. İşte yeni G-Serisi bu eleştirileri tarihe gömüyor ve arka bölümde çok daha ferah bir yaşan alanı sunuyor. Arka koltuklarındaki diz mesafesi 15 cm, omuz mesafesi ise 2,7 cm artan otomobil ayrıca sürücü ve öndeki yolcusu için de artık daha ferah bir ortam sunuyor. Buna karşılık ön konsol, karakteristik bir detay olarak yine dar bir tasarıma sahip ve ön cam da sürücüye ve yolcuya son derece yakın duruyor. Otomobilin 454 litrelik bagajı içinse boyutlarına göre küçük yorumu yapmak zorundayız. Genişleyen iç hacmin yanı sıra G-Serisi'nin kabin tasarımında ve detaylarında da büyük bir değişim söz konusu. Her ne kadar başlarda bir irkilmenize sebep olan gürültülü kilit sesi, sıkıca çekmediğiniz sürece tam kapanmayan kapılar ve yana doğru açılan bagaj kapağı aynen korunmuş olsa da, artık içeride çok daha modern ve konforlu bir ortam bulunuyor. Sportif koltuklara sahip olan otomobil, Mercedes-Benz'in yeni nesil teknolojilerine de ev sahipliği yapıyor. G-Serisi kabinindeki teknolojik gelişim daha önce hiç bu kadar yoğun hissedilmemişti. Bütünleşik olarak tasarlanan ve iki büyük ekrandan oluşan gösterge ve bilgi-eğlence paneli, pek çok yeni nesil Mercedes-Benz modelinde olduğu gibi yeni G’de de kendine yer buluyor. Dijital gösterge 12,3 inçlik bir boyuta sahip. Ayrıca üzerinde dokunmatik küçük kumandalara da yer verilen yeni direksiyon simidi, türbin şekilli hava menfezleri ve koltukların arasındaki son nesil COMAND kumandası da öne çıkan yenilikler arasında. Diğer Mercedes-Benz modellerinden aktarılan ve çok geniş bir renk paleti sunan ambiyans aydınlatması da kabini artık daha ışıltılı bir ortama dönüştürmüş durumda. [lpg start=21 end=22] G-Serisi artık daha rahat koltuklara da sahip. Sürücü tarafındaki hafıza fonksiyonu, konforlu ön koltuk gibi isteğe bağlı özellikler ve hem önde hem de arka koltuklardaki ısıtma özelliği, konforun da artık daha fazla ön planda olduğu anlamına eliyor. Malzeme kalitesi ve işçilik ise kabinin yüzyıllar boyunca yıpranmayacağı hissine kapılmamızı sağlıyor. [lpg start=2 end=3] MOTOR VE SÜRÜŞ ÖZELLİKLERİ Merdiven tipi şasiye sahip olan G-Serisi bugüne kadar Mercedes-Benz'in en konforsuz yol otomobiliydi ve hala da öyle! Evet, G-Serisi yeni neslinde de Mercedes-Benz SUV gamının en konforsuz otomobili, ancak önceki neslinden çok daha konforlu olduğu da daha ilk kilometrelerde dahi hissediliyor. Bağımsız arka süspansiyon sayesinde gövde salınımı azalan ve daha dengeli bi karaktere kavuşan araç, ayrıca bozuk zeminlerde de artık daha az sarsılıyor. Yüksek hızlarda duyulan rüzgar sesi de konforu törpülemekte. Ancak eğer G-Serisi'ni seviyorsanız bu zayıflıklar sizi rahatsız etmeyecektir. Çünkü bu karakter de otomobilin ikonik özellikleri arasında yer alıyor. Yine de Mercedes-Benz mühendisleri yeni G'yi daha konforlu hale getirmek için çokça mesai harcamış gibi görünüyor. Yeni G-Serisi'nin öndeki görüş açıları çok iyi. Otomobilin köşelerinin nerede bittiğini tam olarak kestirebiliyorsunuz. Ancak arka bölümdeki görüş, hem küçük arka cam hem de bagaj kapağındaki yedek lastik sebebiyle oldukça kısıtlı. Neyse ki; geri manevralar için arkada bir kamera sunuluyor. Üstelik bu kamera için, çamurlu zeminlerde kirlenmemesi açısından, menüden aktive edilen bir kamera koruma seçeceği de düşünülmüş. Ayrıca 360 derece kamera sisteminin de hem şehir sokaklarındaki manevraları hem de arazi kullanımı desteklediğini söylemeliyiz. Manevraları zorlaştıran tek şey 13,6 metrelik dönüş çapı oluyor ki bu da dar bir sokakta manevra yapacağınızda fazladan iki ya da üç direksiyon hareketi daha yapacağınız anlamına geliyor. [lpg start=4 end=5] G-Serisi asfalt üzerinde hala salınımlı bir karaktere sahip. Buna karşılık sert fren anında selefine göre öne doğru daha az yığılıyor ve ani ağırlık transferlerinde daha stabil kalabiliyor. Yine de yeni G, markanın GLE veya GLS gibi modellerinin dinamik becerilerine sahip değil. Opsiyonel olarak sunulan sertlik ayarlı adaptif süspansiyonlar ile asfalt üzerinde daha becerikli olacağına şüphe yok. Yeni G-Serisi şu an için ülkemizde, her ikisi de benzinli V8 motora sahip olan G 500 ve G 63 AMG versiyonlarıyla sunuluyor. 422 bg güç ve 610 Nm maksimum tork verileri sunan G 500'deki çift turbolu 4.0 litrelik V8 motor, 9 ileri tork konvertörlü 9G-TRONIC şanzıman eşliğinde, yaklaşık 2,4 ton ağırlığındaki devi 0'dan 100 km/s hıza sadece 5.9 saniyede ulaştırmayı başarıyor. Üstelik Dynamic Select kumandasından ECO, Normal ve Spor modlarından sonuncusunu tercih ettiğinizde gürül gürül bir V8 sesi ve egzoz patırtıları duyuyorsunuz. Bu modda gaz tepkisi de fazla keskin bir hale geliyor. Aslında normal modda dahi gaz pedalına biraz hassas davranmanız gerekiyor, çünkü yanlış bir gaz girdisiyle birlikte bu 2,4 tonluk otomobil, burnunu kaldırarak ani bir şekilde öne atlayabiliyor. Bu noktada, motor gamına dizel seçenek olarak kısa süre içerisinde eklenecek olan G 350 d'nin daha uysal ve tabii ki çok daha ekonomik olacağını düşünüyoruz. Her ne kadar selefinden 170 kg daha hafif olsa ve kaputunun altında yeni nesil bir V8 barındırsa da, G 500'ün önceliği tutumluluk değil. Zaten otomobilin ikonik tasarımı da aerodinamik açıdan tutumluluğa müsait değil. Fabrika verisi tüketim değerlerine baktığımızda ortalama tüketimin 12.1 lt/100 km olarak verildiği görülüyor. Biz ise günlük kullanımda 14 lt/100 km'lik bir tüketimle karşılaştık. Bu rakam her ne kadar yüksek gibi görünse de, aerodinamik açıdan kusurlu 2,4 tonluk gövde ve sekiz silindirli benzinli motor göz önüne alındığında yine de çok yüksek sayılmaz. [lpg start=16 end=17] ARAZİDE GERÇEK BİR KRAL G 500, asfalt kullanımında çok iddialı sayılmaz, ancak zorlu zeminlerde tam bir üstat olduğuna da şüphe yok. Bu ustalık geçmişten gelse de, yeni nesilde otomobilin arazi yeteneğinin geliştiğini görüyoruz. G-Serisi tıpkı önceki neslinde olduğu gibi yine üç diferansiyel kilidi sunuyor. Ön konsoldaki havalandırma menfezlerinin ortasında yer alan kumandadan merkezi, ön ve arka kilitleri aktive etmek mümkün. Otomobilde ayrıca bir de Low Range butonu bulunuyor. G-Serisi'nin arazi yeteneğini iyileştiren bir başka yenilik ise G modu. Diferansiyel kilitlerinden biri veya Low Range seçeneği aktive edildiğinde seçilebilen G modu, direksiyon ve gaz tepkilerini gevşek zeminlere uygun hale getiriyor ve gereksiz vites değişimlerini de engelliyor. G-Serisi'nin gövde yüksekliği ayarlanamıyor, ancak standart yüksekliğin artmış olması, otomobilin arazideki hareket kabiliyetini iyileştirmiş. Otomobilin akslar arası yerden yüksekliği 6 mm arttırılarak 241 mm'ye çıkarılmış. 35 derecelik yanal eğim kabiliyeti, eski modele göre 7 derece daha fazla olan G-Serisi, 30 derece yaklaşma, 31 derece uzaklaşma ve 26 derece tepe aşma açısı sunuyor. Yeni G ayrıca 70 cm'ye kadar olan sulardan da geçebiliyor. Bu da ona üstün bir arazi kabiliyeti sağlıyor ki bu noktada G 500'de görev yapan V8'in 610 Nm'lik yüksek torku da gevşek zeminlerden çıkabilmek için sürücüye çok yardımcı oluyor. Kısacası G 500'ün uygun arazi lastikleriyle geride bırakamayacağı zemin yok gibi. SON KARAR Yeni G-Serisi'nin tasarımı büyük bir kesim tarafından çok havalı bulunuyor. Bunun yanında G'nin bugüne kadar tasarımı ve arazi yeteceği dışında eli pek de güçlü değildi. Hatta asfalt üzerindeki tepkileri biraz kusurluydu. Yeni model ise hem konfor seviyesi hem de gövde tepkilerindeki iyileşme sayesinde artık daha kaliteli bir sürüşe sahip. Ayrıca teknolojik açıdan zamana ayak uydurmuş olmasını da görmezden gelemeyiz. Otomobilin diğer Mercedes-Benz modellerindeki teknolojilere ve sürüş destek sistemlerine kavuşmuş olması önemli bir detay. 1.560.300 TL'lik fiyat etiketi taşıyor olması ise onu yollarda oldukça az göreceğimiz anlamına geliyor. DETAYLAR DIŞ TASARIM İkonik tasarımını korusa da, boyutlarında ciddi farklılıklar bulunuyor. G-Serisi, artık daha uzun ve daha geniş bir gövdeye sahip YENİ FAR TASARIMI Ganin yeni farları her zaman olduğu gibi yuvarlak formlu. Ancak bu sefer daha önce tamponda yer alan gündüz farları çember formunda farın içine alınmış KOKPİT En büyük değişim kapıların ardında gerçekleşmiş. Mercedes-Benz'in yeni nesil kumanda birimleri ve dijital panelleri G'yi modern zamanlara ışınlıyor PERFORMANS G 500'ün çift-turbo V8 motoru 2429 kg ağırlığındaki otomobile 5.9 saniyelik 0-100 km/s performansı sağlıyor. 210 km/s'lik maksimum hız ise çok etkileyici sayılmaz ARAZİ YETENEĞİ G 500, merkezi, ön ve arka olmak üzere üç diferansiyel kilidi sunuyor. Ayrıca diferansiyel kilitlerinden biri ya da Low Range aktif olduğunda kullanılabilen G modu da arazideki hakimiyeti artırıyor SAĞLAM GÖVDE YAPISI G 500'ün yeteneklerinde gövde yapısının da önemli bir payı bulunuyor. Otomobilin merdiven tipi şasi üzerinde yükselen alüminyum gövdesi, sağlam, sıkı ve eski modelden daha hafif bir yapıya imkan tanıyor [lpg start=1 end=10] TEKNİK ÖZELLİKLER VE PUANLAMA