Birbirinden ilginç tasarımsal detaylar ve özellikler üzerine şekillenen DS X E-Tense, bilim kurgu filmlerinde kendisini yer açacak gibi gözüküyor.
PSA grubunda tasarım ve teknoloji limitlerinin sonuna kadar zorlayan DS, otomobil tarihinde ilklere imza atmış bir firma olarak biliniyor. İlk pnömatik süspansiyon teknolojisiyle akıllarımızda yer edinen marka, son dönemlerde ise gelecek planlarıyla ilgili radikal projelerle gündemde. Elektrikli süper otomobil tasarımlarını hayata geçirmesi beklenen şirketin 2035 yılı için karşımıza çıkarttığı X E-Tense isimli yeni projesiyse bu zamana kadar gördüğümüz hiçbir şeye benzemiyor. DS tasarımcılarının bina yapılarından gördüğümüz asimetrik mimari dilini kullanarak hayata geçirdiği bu ilginç proje, geleceğin yeni formları, yeni malzemeleri ve yeni teknolojileri bir araya getirilebileceğini temsil ediyor.
Vizyonu olarak olağanın dışına çıkmayı seven, yeniliğe açık ve yeni şeyleri deneyimlemeyi seven kullanıcılara hitap etmeyi belirleyen DS tasarımcıları,
Kokpite karbon fiber/deri karışımı bir kaplamaya yer vermeyi tercih etmiş. Burada sürücüyü tek koltuklu piramit tarzında bir mimari karşılarken, kullanılan bu karakter aynı zamanda aracın ağırlık merkezini düşürmeye yardımcı oluyor. Deri, ahşap ve metalin sentezinden oluşan direksiyon simidi sürücünün otomobille bütünleşmesi noktasında önemli bir sorumluluk üstlenirken, Millenium Mavi ve Navy Mavi olmak üzere iki tonlu deri kaplamayı zarif tasarımıyla ‘DS’ logosu ve dikişler tamamlıyor.
DS X E-TENSE’nin asimetrik mimarisi, sol ve sağ tarafta farklı ortamları beraberinde getiriyor. Sürücü kapıyı açarak benzersiz bir koza ile karşı karşıya kalıyor. Uygulanan asimetrik tasarım sürücü ve yolcuya farklı bir deneyim sunarken, masaj özelliğine sahip havalandırmalı koltuklar yolculukları keyfe dönüştürüyor. Kokpitte kullanılan göstergeler yerini tablet tipi ekranlara bırakırken, kullanıcılar kendine ait izole bir ortamda, filtrelenmiş ve kokulandırılmış hava eşliğinde otomobilin gideceği yere otonom sürüşle gidebilmenin ayrılacağını yaşayabiliyor. Dış dünyaya bağlantı seçeneklerinin yanı sıra hologram şeklindeki kişisel bir asistan olan IRIS, otomobilin fonksiyonlarının yönetilmesinde sürücüye yardımcı oluyor.
Güç ünitesi kısmında ön tekerleklerin içinde konumlandırılan iki adet elektrik motorunun kullanıldığı DS X E-Tense, DS Performance tarafından geliştirilen süspansiyon ayarlarının da devreye girdiği ‘pist’ modunda 1.360 beygir güçle yola çıkıyor. Karbon fiber alaşımdan üretilen şasi yenilikçi bir yay ve torsiyon çubuklu süspansiyon sistemi üzerinde oturtulurken; çekiş, güç aktarımı veya fren gibi yol tutuş dinamikleri yol şartlarına uyarlamak üzere tasarlanıyor.