Son derece çarpıcı bir bulguya imza atan astronomlar Büyük Patlama (Big Bang) teorisinin anahtar unsurlarından biri olan evrenin “şişme” (“inflation”) olarak bilinen ve şu an bir hipotez olarak ele alınan üssel genişleme periyodunu ya da bir araştırmacının tanımlamasıyla “büyük patlamanın patlaması”nı destekleyen bir kanıt bulduklarını duyurdu.
Şişmenin, evrenin başladığı ilk saniyedeki erken ufak ayrılmalar esnasında meydana geldiğine inanılıyor ve araştırmacılar da şimdi ellerindeki bulguya dayanarak bu genişlemenin ilk doğrudan kanıtını gördüklerini söylüyor. Harvard Üniversitesi’nde astronom olan Avi Loeb konuyla ilgili yaptığı açıklamada şöyle diyor: “Bu sonuçların şişmeye dair açık deliler olmakla kalmadığını, aynı zamanda şişmenin ne zaman oluştuğunu ve söz konusu sürecin ne kadar güçlü olduğunu da anlatıyor.”
Araştırmacıların belirttiğine göre bu kanıt, evrenimizi genişlemenin bir sonucu olarak işaretlemiş olan çok eski yerçekimsel dalgalardan kalan bir sinyal. Bu bulguları gerçekleştiren Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi ve BICEP2 teleskobu işbirliğindeki ortaklığın liderliğini yürüten John Kovac “bu sinyali tespit etmenin günümüzde kozmolojideki en önemli hedeflerden biri olduğunu” ifade ediyor. Tespit ettikleri B-mod polarizasyonu (B-mode polarization) olarak bilinen ve Güney Kutbu’ndaki küçük bir teleskop kullanılarak bulunan sinyal, Büyük Patlama’dan arda kalan kozmik radyasyondaki bir kıvrılma olarak ortaya çıktı.
Bu bulgu aynı zamanda yerçekimsel dalgaların ilk görüntüsü de olabilir. Nature dergisinin bildirdiğine göre söz konusu bulgu yerçekimi kuvvetini halihazırda diğer bütün temel kuvvetlere bir açıklama getiren kuantum mekaniğiyle ilişkilendiren ilk kanıt olma özelliğini de taşıyabilir. Bütün bu kuvvetlerin Büyük Patlama’nın en erken ölçülebilir evrelerinde birbirine bağlı olduğu teorisi de bilim insanları arasında oldukça kabul gören bir görüş.
Minnesota Üniversitesi’nden araştırmacı Clem Pryke elde edilen bulguların tartışıldığı bir sunum esnasında şunları ifade ediyor: “Yapmış olduğumuz bütün çalışmalar üzerinden hepimiz bu sinyalin gerçek olduğuna ikna olduk. Bu sinyal hakkında yapılan yorumlardan en akla yatkın olanı onun bir yerçekimi dalgası olduğu ve bu yerçekimi dalgalarının da evreninin başlangıcından hemen sonraki ilk saniyenin çok çok küçük bir parçasından geldiği…” Bu çalışmaya imza atan araştırmacıların elde ettikleri bulguların diğer bilim insanları tarafından da onaylanması gerekiyor. Pryke, halihazırda aynı yerçekimsel sinyallerin peşinde olan birçok bilim insanının “elde ettikleri sonuçları onaylayacaklarını umduklarını” belirtiyor.
