Günümüzün en popüler teknolojik ürünlerinden olan tabletlerin pratikliği ve taşınabilirliği tartışılmaz. Dokunmatik ekranları üzerinde rahatça kontrol edilen cihazlar, çoğu zaman tek bir eksiklikten dolayı eleştiriliyor. Bilgisayarların hayatımıza girdiği zamanlardan bu yana kullandığımız fiziksel klavyeler (ve öncesinde daktilo) yazı yazmak ve bilgisayarı kontrol etmek için çoğu zaman ana birim olarak kullanılıyor. Dokunmatik tabletler ise birden fazla dokunuşu algılayabiliyor olmalarına rağmen fiziksel bir tepki vermeden metin girişinde aynı deneyimi sunamıyor. İşte tabletle dizüstü bilgisayar arasında gidip gelen kullanıcılar da düşünülerek üretilen Asus Eee Pad Transformer bu ve bunun gibi sorunlara çözüm olma amacında. Diğer yandan da işletim sistemlerinin geldiği noktayı göstermesi açısından oldukça önemli bir ürün. Asus Eee ailesinin en yeni üyesi olan Transformer, klasik bir tablet. Fakat özel klavye aksesuarı ile tek hamlede bir dizüstü bilgisayara dönüşebiliyor. Sizler için özel olarak incelediğimiz cihazın fiziksel özelliklerinden bahsetmekle başlayalım.
TASARIM VE KALİTE
Asus kaliteli ürünleriyle yakından tanıdığımız markalardan biri. Eee ailesinin tüm üyelerinde olmasa da çoğunda oldukça yüksek kaliteli malzemeler kullanan firma, tasarım anlamında da hiç fena sayılmaz. Özellikle Eee Pad Transformer’da detaylar oldukça dikkat çekici. Köşeleri yuvarlatılmş fakat yan yüzleri düz bir tasarım sunan tabletin arka yüzeyi özel bir doku ile kaplanmış. Kaymayı engelleyen bu doku aynı zamanda cihaza çok ama çok şık bir görünüm kazandırıyor. Aynı malzemeler ve kaplama cihazın aksesuar ve standlarında da kullanılmış. Klavye stantı ile ilgili detaylara geçmeden önce tableti incelemeye devam edelim. Biliyorsunuz piyasada 10 ve 7 inç olmak üzere iki tablet boyu hakim. Bu açıdan Asus Eee Pad Transformer büyük tabletler kategorisinde değerlendirilebilir. 10,1 inç büyüklüğünde ekrana sahip olan tablet, dikey tutulduğunda iPad’den
daha dar ve uzun. Asus, Apple’ın aksine ekranda 16:9 boyutlamasını tercih etmiş. Böylece yatay tutulduğunda daha geniş olan ekran çoğu kullanıcı tarafından tercih edilebilir. Cihazın ekranı kapasitif dokunmatik teknolojisiyle çalışıyor ve çok hassas. Günümüz teknoloji dünyasının en pahalı ve en yüksek performanslı bileşenlerinden biri olan IPS LCD teknolojisiyle üretilmiş. Bu Apple’ın iPhone 4 üzerinde kullandığı türden bir ekran. IPS LCD ekranların görüş açısı 178 dereceye kadar çıkabiliyor. Android işletim sisteminin de verdiği güçle Transformer 10 parmağa kadar aynı anda algılayabiliyor. Oldukça sade bir tasarıma sahip olan tabletin sol yan yüzünde ses kontrol ve güç tuşları bulunuyor. Sağ yanda ise standart 3,5 mm ses çıkışı, mini HDMI bağlantısı ve microSD kart yuvası bulunuyor. Her ne kadar yüksek dahili hafızalar sebebiyle kart yuvasının kolay erişilebilir olması şart olmasa da, bu şekilde çok daha pratik olacağı kesin. Cihazın alt kısmında ise Apple’ın kullandığına çok benzer yatay bir bağlantı noktası bulunuyor. Bu bağlantı sayesinde cihazı şarj edebiliyor, bilgisayara bağlayabiliyor veya çevre birimlerini kullanabiliyorsunuz. Özel bağlantının iki yanında klavye aksesuarına bağlandığında sabitlenmesi için gerekli boşluklar mevcut. Eee Pad Transformer’ın stereo hoparlörleri de bulunuyor. Cihazın iki yanına yerleştirilen hoparlörler SRS ses geliştirmesiyle desteklenerek müzik ve video keyfi artırılmış.
ANDROID 3.0
Android işletim sisteminin tabletler için özel olarak geliştirilen 3.0 versiyonuyla çalışan Asus Eee Pad Transformer, tablet ve dizüstü bilgisayar olarak kullanmak için gereken özelliklere sahip. Android 3.0 ile çalışan şimdiye kadar gördüğümüz en başarılı ürün olan Transformer, açıkçası başta pek eksik gördüğümüz Google’ın işletim sisteminin çevre birimlerle daha kullanışlı hale geldiğini fark etmemizi sağladı. Güçlü donanımıyla sahip olduğu fonksiyonları sorunsuz bir şekilde kullanmanızı sağlayan tablet, rakipleri karşısında avantajlı. 1 GHz hızında çift çekirdekli Nvidia Tegra 2 işlemci ve 1 GB RAM ile çalışan tablet, 16 ve 32 GB dahili bellek seçenekleriyle satışa sunuluyor. Bu donanım sayesinde 16:9 ekranı üzerinde 1080p (Full HD) videoları zorlanmadan oynatabiliyor. Sahip olduğu standart mini HDMI bağlantısı sayesinde TV’lere kolayca bağlanabiliyor. Transformer ayrıca ses özellikleriyle de çok güçlü. Stereo hoparlörleri ve SRS ses geliştirmesiyle video izlemek ve müzik dinlemek çok keyifli. Tablet ayrıca 3,5 mm standart jak bağlantısını hem çıkış hem de giriş için kullanma imkanı tanıyor. Böylece müzik yapma uygulamaları için örneğin enstrüman veya mikrofon bağlayabiliyorsunuz. Cihazda ekran ışığını otomatik ayarlayan ortam ışık algılayıcısı, ivmeölçer, dijital pusula ve jiroskop bulunuyor. Android 3.0 üzerinde standart arayüzde dahi bu algılayıcılar sayesinde mümkün olan basit ama hoş animasyonlar mevcut. Örneğin galeri uygulamasında cihazı sağa sola eğerek fotoğraf dizilerinin arkasını görebiliyorsunuz. Asus Eee Pad Transformer yazılımsal açıdan da oldukça zengin bir içerik sunuyor. Her ne kadar Android 3.0 için mevcut uygulama sayısı çok az olsa da ihtiyacınız olan birçok yazılım cihazla birlikte geliyor. Bunlar arasında en önemlilerinden olan Polaris Office, Transformer üzerinde doküman okuma, yaratma, düzenleme imkanı tanıyor. Takvimden rehbere, e-postadan galerilere kadar birçok standart servis için Android işletim sistemi sayesinde Google servislerini kullanıyorsunuz. Bir kere Gmail hesabınızı girdikten sonra cihaz tüm içeriğinizi internetten kopyalıyor. Bu da kolay kurulum açısından çok önemli. Tablet üzerinde müzik ve e-kitap için de özel uygulamalar bulunuyor.
İSTERSENİZ DİZÜSTÜ OLABİLİR
Asus Eee Pad Transformer’ın adına da ilham veren özelliği, klavyeye sahip bir standa bağlanarak dizüstü bilgisayara dönüşmesi. Bu özelliğiyle rakipsiz olan Transformer, alt kısmındaki özel bağlantı noktası ve sabitlenmesini sağlayan kilit boşluklarıyla harici olarak satılan klavyeye bağlanabiliyor. Aynı renkler, malzeme ve tasarımı sunan özel aksesuar kendi üzerindeki özel menteşesi üzerinden tablete bağlanıyor. Oldukça sıkı bir şekilde sabitlenen aksesuar ile Eee Pad Transformer tam anlamıyla bir dizüstü bilgisayar haline geliyor. Üzerinde iki adet USB bağlantı noktası bulunan aksesuara harici bellek ve diğer çevre birimlerini bağlayabiliyorsunuz. Klavye standı üzerinde ayrıca SDHC kartları da destekleyen çoklu bir kart okuyucu mevcut. Yine şarj ve bilgisayar bağlantısı için kullanılan özel bağlantı noktası da sol tarafa yerleştirilmiş. Asus Eee Pad Transformer, klavye standı ile birlikte 16 saat pil ömrü sunuyor. Standın avantajları bununla da sınırlı değil elbet. Kullanışlı rahat tuşlarının yanı sıra özel kısayollar sayesinde tablet çok ama çok kolay bir kullanıma kavuşuyor. Tek tuşla ekran ışığını, sesi, Wi-Fi, Bluetooth bağlantılarını açıp kapatabiliyor, ekran görüntüsü alabiliyor, ayarlara ulaşabiliyor ve müziği yönetebiliyorsunuz. Bu özellikleriyle çoğu dizüstü bilgisayardan dahi daha pratik bir kullanım sunduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Stant üzerine bir de touchpad mevcut. Bu sayede tabletin dizüstü bilgisayardan bir farkı kalmıyor. Fakat dokunmatik ekran sayesinde çoğu zaman touchpad’e ihtiyaç duymuyorsunuz. Genel özellikleriyle çok başarılı bir tablet olan Eee Pad Transformer, klavye standıyla çoğu teknoloji meraklısının hayalindeki cihaz olarak karşımızda. Yüksek performansı ve kolay kullanımıyla yediden yetmişe herkese uygun bir ürün.