Asus Padfone incelemesi

08 Nisan 2013 09:33


TABLETİ KENDİNDEN
Padfone’un Padfone Station olarak adlandırılan tablet ünitesi, alışık olduğumuz Android’li tabletlerden pek farklı görünmüyor. 10,1 inç büyüklüğünde ekrana sahip olan tabletin ekranının her iki yanında yukarıdan aşağıya doğru uzayan hoparlörler var. Sol tarafında ses tuşu, alt tarafında ise şarj girişi bulunuyor. En dikkat çeken yeri ise arka kısmındaki kaset yuvasına benzeyen bölme. Tabletin tasarımını olumsuz yönde etkileyen ve üstte kalan bir mandalla açılan bu bölme, Padfone’u yerleştirmeniz için. Ekran tabletin arkasına bakacak şekilde Padfone’u Station’a yerleştirdikten birkaç saniye sonra Android’in tablet arayüzü devreye giriyor ve Android 4.0 yüklü tabletinizi kullanmaya başlıyorsunuz. Olayın özeti de bu aslında. Padfone’unuza yalnızca tablet modunda kullanabileceğiniz uygulamaları da yükleyebiliyorsunuz. Yukarıda belirttik ama yine söyleyelim, Padfone olmadan Padfone Station bir işe yaramıyor. Yani ayrı bir tablet olarak kullanamıyorsunuz. Yalnızca Padfone’unuz takılıyken bir tabletiniz oluyor. Padfone Station’ın ekranı 1280×800 piksel çözünürlük sunuyor, ağırlığı ise 724 gram. En önemli artısı içinde 6.600 mAh’lik bir pil olması. Padfone’unuzu üniteye taktığınızda isterseniz şarj işlemi de başlıyor ve bu esnada Station’ın şarjından yiyorsunuz. Arka kapağın üzerinde iki adet delik bulunuyor. Bu delikler tam olarak Padfone’un kamera ve flaşı üzerine denk geliyor. Yani ana kamera olarak yine Padfone’u kullanıyorsunuz. Ön kamera ise hem PadFone hem de tablet ünitesi üzerinde. Arkada yer alan 8 megapiksellik ana kamera, odaklaması düzgün ama biraz fazla parlak ve solgun renkli fotoğraflar çekiyor. Videolarda da sonuçlar bunun gibi. Ön yüzdeki kamera ise fazla üzerinde konuşmaya değecek bir özelliğe sahip değil. Görüntülü sohbet uygulamaları dışında pek kullanılabilirliği yok.

ZAMAN ÇOK HIZLI GEÇİYOR
Padfone’un donanımı bir yıl öncesine göre yeterli ancak şu an piyasadaki ürünlerle kıyaslandığında zayıf kaldığını söylemek gerek. İşlemcisi 1,5 GHz hızında çalışan çift çekirdekli Krait, görüntü işlemcisi ise Adreno 225. Dahili hafıza seçenekleri 16, 32 ve 64 GB olarak değişen Padfone’un bellek kapasitesi de 1 GB. Bu özellikler, şaşırtıcı olmayan bir şekilde ortalama bir performans veriyor. Ekran da ortalama performanstan nasibini alan öğelerden. 960×540 piksel çözünürlüğe sahip 4,3 inçlik ekranın inç başına düşen piksel değeri yaklaşık 256. Parlaklık seviyesi de yetersiz. En düşük seviyeden bir kademe yukarıya almanızla en üst seviye arasında neredeyse gözle seçilmesi mümkün olmayan bir fark oluyor. Renk tutarlılığı da pek iyi olmayan ekranın okunurluğunda da sorunlar var. Yazıların etrafında çok ince kırmızı hatlar göze çarpıyor. Orta seviye bir Android’li telefondan bahsediyor olsak bu saydıklarımız belki bizi rahatsız etmezdi ama üst seviyede olduğu iddiasındaki bir cihaz için bunlar kabul edilemez. Padfone, Android 4.0 yüklü olarak kullanıcılarla buluşuyor. Henüz 4.1 güncellemesini almış değil. Google’ın kendi uygulamaları haricinde Asus tabletlerde gördüğümüz uygulamalar ön yüklü olarak geliyor. Bunlar arasında uygulamalarınızı şifrelemenize yarayan App Locker, MyNet medya sunucusu, Polaris Office ve Uygulama Yedekleme yer alıyor. Her iki cihazın da kullanımı rahat ancak bir bütün olarak düşünüldüğünde ne kadar fonksiyonel orası tartışılır. Ayrıca böyle bir cihaza ihtiyacınız varsa bile bu saatten sonra Padfone 2’yi beklemenizde yarar var.

Sayfa: 1 2 3 4

Paylaş