GÖZ ALAN TASARIM
Asus’un ZenBook serisindeki tasarım çizgisi yeni modelde de aynen devam ediyor. Ekranının arkasında fırçalanmış alüminyum yüzey bulunan cihazın kapağı açıldığında 13,3 inç büyüklüğünde bir ekran ve kolay kullanım sunan bir klavye bizleri karşılıyor. Böylesine güzel bir klavyenin arka aydınlatmasının bulunmaması bizi üzse de genel kullanımı gerçekten keyifli. Yazı yazarken elimizi koyduğumuz yerlerin geniş olması da yazı yazmayı daha kolay hale getiriyor. Fakat bu kısımların parmak izi bırakmasının biraz rahatsız edici olduğunu da bu aşamada belirtmemiz gerek. Bilgisayarın altında sağ ve sol kısımda iki adet hoparlör çıkışı yer alıyor. Bang & Olufsen’den güç alan ICEPower hoparlörler maalesef beklentileri karşılamaktan oldukça uzak.
Aslında bilgisayarın en öne çıkan özelliklerinden biri olan kaliteli sesleri duymak pek de mümkün olmuyor. Çünkü hoparlörlerden gelen sesler yeterince yüksek değil ve bu da şarkıların net duyulmasına engel oluyor.
Bu modelde iki tasarımsal özellik ön plana çıkıyor; incelik ve hafiflik. 12,3 milimetrelik kalınlığa sahip olan cihazın, 13,1 milimetre kalınlığındaki yeni MacBook’tan daha ince olması dikkat çekiyor. Asus’un bu yeni dizüstü bilgisayarı, hafifliğiyle de taşınabilirlik konusunda iddiasını gösteriyor. 1,2 kilogram ağırlığındaki cihaz, her yere kolaylıkla taşınabiliyor. Bilgisayarın sol tarafında 2 adet USB 3.0 girişi yer alıyor. Ayrıca burda bir SD kart girişine de yer verilmiş durumda. Sağ tarafta ise bir başka USB 3.0 girişini görüyoruz. Bu girişin hemen üzerinde güç adaptörünün girişi ve altında kulaklık girişi yer alıyor. Bu kısımların altında ise cihazın çalışma durumunu gösteren iki adet LED bulunuyor. Cihazın trackpad alanı yeterince geniş ve farklı kaydırma hareketleri ile Windows 8.1’in menüleri arasında kolayca geçiş yapılabiliyor. Genel olarak rahat bir kullanım sunan trackpad ile bazı küçük hatalar yaşanabiliyor ancak çok nadir olan bu durumları göz ardı etmek mümkün.