Atlas Okyanusu’nu tek başına geçen ilk kadın pilotun gizemli kayboluşu çözüldü

11 Mart 2018 15:00

Oldukça ilginç bir hayat hikayesi olan pilot ve yazar Amelia Earhart, 1937’de Pasifik Okyanusu’nu geçerken kayboldu. Kayboluşunun ardından yıllarca süren teorilerin sonunda Earhart nihayet bulunmuş olabilir.

Kaybolduğu dönemde dünyanın en ünlü kadınlarından biri olan Amelia Earhart’ın oldukça ilginç ve gizemli bir hikayesi bulunuyor. Earhart, 1937’de kaybolduğunda dünyanın etrafını uçakla dönen ilk kadın olma görevindeydi. 2 Temmuz 1937’de, Pasifik Okyanusu üzerindeyken kaybolan Earhart’tan o günden sonra bir daha haber alınamadı. Ancak bu durum pek çok komplo teorisini de beraberinde getirdi. Hatta öyle ki geçtiğimiz yıl basına yansıyan yeni teoriler, Earhart’ın Japon ordusu tarafından yakalandığını ve Japonya’da olduğunu öne sürüyordu. Ortaya çıkan yeni fotoğraflarda tam olarak seçilemeyen kadının Earhart olduğu iddia ediliyordu. Forensic Anthropology’de yayınlanan yeni çalışma Earhart’ın kemiklerinin bulunduğunu iddia ediyor.

Kayıp pilot Amelia Earhart’ın kemikleri

1940 yılında Pasifik Okyanusu’nun batısındaki Nikumaroro adasında bir kafatası, birkaç kemik, bir kadın ayakkabısı, donanma aracı ve bir şişe Benedictine bulunmuştu. Benedictine Earhart’ın taşıdığı bilinen eşyalardan biriydi. Toplamda 13 kemik bulan ekip, analiz için bunları Fiji’ye göndermişti. Dr. Hoodless tarafından incelenen kemiklerin bir erkeğe ait olduğu sonucuna varılmıştı. Ancak o dönem bu sonuca karşı çıkılmış ve adli kemikbilimi henüz yeni dönemlerinde olduğu için sonucun yanlış olabileceği belirtilmişti. Daha sonra kaybolan kemikler, hala ne yazık ki kayıp durumda.

Yeni araştırmada çalışan bilim insanları tarihi fotoğraflardan yararlanmış. Earhart’ın vücut yapısını çıkaran araştırmacılar iskelet kalıntılarıyla eşleştirmeye çalışmış. Yayınlanan rapora göre oluşturulan geniş referans havuzu göz önüne alınınca Nikumaroro’da bulunan kemiklerin Earhart’a ait olduğu sonucuna varılmış. Araştırma, bulunan kemiklerin ortalama bir Avrupalı kadından daha uzun birine ait olduğunu işaret ediyor ki Earhart’ın da öyle olduğu belirtiliyor. Fordisc isimli bir bilgisayar programı kullanan ekip bu şekilde bulunan iskelet kalıntılarından ırk ve cinsiyet ayrımı yapabilmiş. Yayınlanan rapora buradan ulaşabilirsiniz.

Paylaş