Audi e-Tron, bedavadan yüzde 30 menzili kullanıcılarına nasıl sunacak?
Otomobil tarihinde bir ilk olarak lanse edilen sistemi barındıran Audi e-Tron, çok ciddi oranda enerji kazanımı elde ederek kullanıcılarını memnun edecek.
Önümüzdeki ay yapılacak olan tanıtım etkinliği öncesinde teknik detayları ortaya çıkmaya devam eden Audi e-Tron, 1.000 dolarlık ücret ile ön siparişe açılmış durumda. Kısa süre önce atılan bu adımın ardından araçla ilgili daha fazla dikkat çekmek isteyen marka da, elini güçlü kılacak parçaları servis etme konusunda yerinde hamleler gerçekleştiriyor. Diğer elektrikli araçlarda örneklerini gördüğümüz enerji geri kazanımı konusunda bir adım ileriye gitme iddiasında olan model, barındırdığı sistemiyle yüzde 30 daha uzun bir menzil sunacak. İki adet elektrikli motor ve elektrohidrolik olarak entegre edilmiş olan fren kontrol sistemiyle desteklenen e-Tron, elde edeceği rozeti otomobil tarihinde ilk defa üç farklı geri kazanım moduna borçlu.
Her kilometrede fazladan menzil
Pikes Peak’te gerçekleştirilen testlerin ardından gelen verilere baktığımızda, değişken tipli enerji geri kazanım sisteminin 31 kilometrelik iniş rotasında yolun neredeyse tamamını yeniden kat edebilecek kadar enerjiyi bataryasına geri iletebildiğini görüyoruz. 300 Nm tork ve 220 kW’lık elektrik gücü üreten ünitenin görev yaptığı prototipte bataryadan kullandığı enerjinin yüzde 70’inden daha fazlası kazanım yüzdesi içerisinde kendisine yer buluyor. Hiçbir seri üretim modelin bu zamana kadar erişemediği vurgulanan bu rakamlarda elektrohidrolik yapıdaki fren kontrol sisteminin payı da bir hayli büyük.
Otomobil tarihinde ilk defa kullanılan üç farklı geri kazanım modu ise: vites değiştirme kulakçıklarıyla sabit hızda seyir, öngörülü verimlilik asistanı destekli otomatik olarak devreye giren coasting modu ile geri kazanım ve elektrikli ve hidrolik yavaşlama arasında yumuşak geçişlerle fren enerjisi geri kazanımı olarak ayrılıyor. Normalde tüm yavaşlamaların yüzde 90’ında kullanılan sıradan fren sistemini kullanmaksızın Audi e-tron prototipi 0,3 g’ye kadar sadece elektrik motorları sayesinde enerji geri kazanımı sağlayabiliyor. Böylece neredeyse tüm normal frenleme manevraları sırasında üretilen enerji doğrudan bataryayı şarj ediyor. Sürücü, sabit hızda seyir ile geri kazanım için üç kademeden istediğini vites değiştirme kulakçıklarını kullanarak seçebiliyor. En düşük kademede, sürücü ayağını gaz pedalından çektiğinde otomobil ek bir sürtünme torku olmadan sabit hızda seyrediyor. En son kademede ise elektrikli SUV hızını kayda değer ölçüde azaltıyor; böylece sürücü sadece gaz pedalını kullanarak otomobili hem yavaşlatabiliyor hem de hızlandırabiliyor. Bu da tek pedal sürüş deneyimini mümkün kılıyor. Buradaki yavaşlama senaryosunda fren pedalını kullanmaya gerek kalmıyor. Tüm bu parçalarsa Audi’yi elektrikli sürüş özelliğine sahip seri üretim bir otomobilde bu konsepti uygulayan ilk üretici olarak kenara not etmemize vesile olacak.
Koşullara göre müdahale
Sürüş koşullarına bağlı olarak aktif bir yapı barındıran elektro-hidrolik fren kontrol sistemi Audi e-tron prototipinin elektrik motoruyla mı, tekerlek freniyle mi yoksa her ikisini birlikte kullanarak mı yavaşlayacağına karar verebilme niteliğine sahip. Bu aşamada fren pedalının hidrolik sistemle bağlantısı kesilirken motor freninden tamamen sürtünme frenine geçiş sürücünün fark edemeyeceği kadar yumuşak bir şekilde gerçekleşiyor. Standart verimlilik asistanıyla desteklenen bu sistemle elektrikli SUV, geri kazanım potansiyelini maksimum düzeyde ve hedeflenen şekilde kullanabiliyor. Radar sensörlerini, kamera görüntülerini, navigasyon verilerini ve Car-to-X bilgisini kullanan sistem çevredeki trafiği ve rotayı algılıyor. Sürücü de ayağını gaz pedalından çekmenin uygun olduğu anda Audi sanal kokpitte ilgili bilgiyi görebiliyor. Opsiyonel adaptif hız sabitleme asistanıyla birlikte kullanıldığında, verimlilik asistanı önceden hesaplama yaparak elektrikli SUV’yi hızlandırıp yavaşlatabiliyor. Resmiyete kavuşan verilere göre 400 kilometrenin üzerinden menzil sunabilecek olan Audi e-Tron, kullanıcı deneyimi konusunda yeni bir sürecin de kapılarını açacak gibi. Bekleyip göreceğiz.