Almanya merkezli olarak hizmet veren Schaeffler tarafından geliştirilen Audi RS3 tabanlı konsept proje, gelinen noktanın en yerinde örneklerinden.
Emisyon kurallarının her geçen sene içerisinde biraz daha katılaşması beraberinde pek çok eski modelin gelecekte trafiğe çıkışıyla ilgili soru işaretlerini getiriyor. Şu sıralar biraz pahalı olsa da bunun bir çıkış noktası olarak, içten yanmalı motor yerine elektrik ünitelerinin araçlara entegre edilmesini görebiliyoruz. Elektrik teknolojisinin sokaklarda daha yaygın kullanılabilmesi adına yürütülen AR-GE çalışmaları da, benzer felsefe üzerinden sürdürülüyor. Almanya merkezli bir mühendislik firması olan Schaeffler, Audi RS3‘ü merkez alarak geliştirdiği konsept projede, bizlere bunun güzel bir örneğini gösterirken Formula E teknolojisinin sokaklara yansımasıyla ne denli başarılı değerlerin elde edilebileceğini kanıtlıyor.
4ePerformance olarak isimlendirilen projenin Audi RS3 dışındaki tüm güç temelleri Schaeffler’a ait. Markanın 2016/2017 Formula E sezonunda yer verdiği güç ünitesini transfer etmesiyle oluşan bu altyapıda dört adet elektrik motoru görev yapıyor. Her bir motorun yaklaşık 300 beygir güç ve 320 Nm tork gibi değerler ürettiğini vurgulayan mühendisler, kombinasyonda 1.196 beygir güç ve 1.280 Nm torku gaz pedalında hizmete sunuyor. Saatte 200 kilometrelik hıza 7 saniyenin altında erişebildiğini gördüğümüz Schaeffler 4ePerformance’ta her motorun tek bir tekerlekten sorumlu olması sayesinde, dengeli bir tork iletimin sağlanması da mümkün kılıyor. Konsept olarak tanıtımı gerçekleştirilen projesi seri üretime sunma konusunda herhangi bir adımın atılmayacağını belirten marka yetkilileri, geliştirilen teknolojinin günümüz itibarıyla farklı ürünler üzerinden uygulandığının altını çiziyor.