Bang & Olufsen kablosuz seste yeni dönemin kapılarını aralıyor

30 Ekim 2013 12:37


Premium olarak tabir edebileceğimiz ses ve görüntü sistemleriyle tanınan Bang & Olufsen, bu ay içinde memleketi Danimarka’da özel bir basın etkinliğine imza attı. LOG Dergisi olarak bizim de katıldığımız etkinlikte Bang & Olufsen’in üst seviye hoparlör ailesi BeoLab’a eklenen üç yeni kablosuz ürünün tanıtımı yapıldı.

Bang & Olufsen BeoLab 17

Küçük boyutlarına bakıp da aldanmamak gerek, Bang & Olufsen’in bu yeni kablosuz hoparlörleri kendisinin iki katı büyüklüğündeki hoparlörleri kıskandıracak kalite ve yükseklikte sese sahip. WiSA destekli 2,8 litre hacmindeki hoparlör, 6 inçlik mid/woofer, 3/4 inçlik tweeter, 160 Watt gücünde iki adet D sınıfı amfi ve patentli dijital ses motoruna ev sahipliği yapıyor. Analog devrelerin 40 katından fazla işlem gücüne sahip olan bu ses motoru, hoparlörün beyni niteliğinde. BeoLab 17, ister özel ayağı üzerinde ister duvara sabitlenerek kullanılabiliyor. Hoparlöre tavan içine monte edebilmek bile mümkün.

Siyah ve beyaz renk seçenekleri bulunan alüminyum gövdeli hoparlörün ön yüzündeki kapak kırık buz veya düz beyaz olarak seçilebildiği gibi siyah, beyaz ya da mavi kumaşla da kaplanabiliyor. Bu tarz ufak dokunuşlarla BeoLab 17 her ortama uyumlu hale gelebiliyor. Diğer yeni kablosuz Bang & Olufsen ürünleri gibi BeoLab 17 de kasım ayı sonunda satışa sunulacak. Tek bir hoparlörün fiyatı ise 3.990 dolar olacak.

Bang & Olufsen BeoLab 18

Markanın David Lewis tasarımlı ikonik hoparlörlerinden BeoLab 8000’in yeniden tasarlanan bir versiyonu olan Beolab 18, yeni kablosuz ürünlerden biri olarak görücüye çıktı. İster duvara sabitleyerek ister standı üzerinde kullanılabilen hoparlörün en önemli özelliği yeni bir kablosuz ses aktarım standardı olan WiSA destekli olması. Dahili olarak bu teknolojiye yer veren Beolab 18, bu sayede mekan içinde herhangi bir yere konumlanabiliyor ve yüksek kalitede kablosuz ses keyfi vadediyor. WiSA, 5,2-5,8 GHz frekans aralığını kullanıyor ve bu aralıkta 24 bit sıkıştırılmamış ses aktarımına imkan tanıyor.

BeoLab 18’in dikkat çeken bir diğer özelliği ise ön yüzünde yukarıdan ayağı şeritler halinde inen siyah ya da beyaz kompozit veya meşe olarak hoparlör üzerine eklenebilen levhalar. Tasarımı bütünleyen bu levhalar haricen satılıyor. Uzun ince formlu BeoLab 18 içinde 160’ar watt’lık iki adet D sınıfı amfiden güç alan özel üretim 4 inçlik mid/woofer sürücü yer alıyor. Kasım ayı sonunda piyasada olacak BeoLab 18’in fiyatı 6.590 dolar. Meşe ön levhaları da eklemek isterseniz 1.390 doları daha gözden çıkarmanız gerek.

Bang & Olufsen BeoLab 19

Bang & Olufsen, kablosuz ses sistemleri ve onlara eşlik eden woofer’larla ilgili bilinen tüm temel şeyleri değiştirmeye oldukça niyetli. BeoLab 19 adını taşıyan yeni subwoofer bunun belki de en güzel örneği. Dünyanın, gelişmiş kablosuz ses aktarım teknolojisi WiSA’yı destekleyen ilk subwoofer’ı, “dodecahedron” olarak geçen on iki yüzlü bir tasarıma sahip. Alüminyumdan üretilen gövdesi kusursuz diyebileceğimiz güzellikte. Bang & Olufsen’in ses sistemleriyle entegre olarak kullanılabilen subwoofer, kablosuz olması sayesinde ana sistemden uzakta bir yere konumlanabiliyor. Her biri 160 watt gücünde iki adet D sınıfı amfiden güç alan 8 inçlik iki adet sürücüye sahip olan BeoLab 19, Bang & Olufsen’in Acoustic Balance Principle adını verdiği teknoloji sayesinde gereksiz titreşimleri sıfıra indiriyor. Böylece hem baslar daha berrak oluyor hem de subwoofer üzerinde bulunduğu yüzeyi sarsmıyor. BeoLab 19’un yurt dışı fiyatı 3.395 dolar.

Paylaş