Google çatı şirketi Alphabet ve Barış Erkmen, internet erişimi olmayan bölgelere internet götürmek için Project Taara üzerinde çalışıyor.
Google ve çatı şirketi Alphabet, internet erişimi olmayan bölgelere balonlar aracılığıyla kablosuz internet götürmeyi hedefliyordu ve bunun için Project Loon olarak geçen bir proje bulunuyordu.
İlk olarak bir Google projesi olarak hayata geçen, daha sonra ise Alphabet’in X inovasyon laboratuvarına dahil olan Project Loon, stratosfere gönderilen ve oradaki rüzgarları kullanıp hareket ederek birbirlerinin yerini dolduran balonlardan oluşacak ve özel geliştirilen navigasyon sistemiyle sadece ihtiyaç olan bölgelere yönlendirilebilecekti.
Burada “yönlendirilebilecekti” diyoruz çünkü Google / Alphabet bu sistemi maalesef rafa kaldırdı. O zaman yapılan açıklamaya göre balon ile internet sistemi beklenenden daha fazla risk oluşturuyor ve bu durum ticari kullanım çok daha sürdürülebilir durmuyor.
Ancak elbette Project Loon için geliştirilen sistemler ve teknolojiler çöpe gitmedi. Örneğin Project Loon balonlarının iletişimi, birbirine bağlantısı ve veri aktarımı için özel Free Space Optical Communications (FSOC) sistemi geliştirilmişti.
İşte bu önemli sistem, internet erişiminin olmadığı ya da çok yavaş olduğu Demokratik Kongo Cumhuriyeti gibi yerlerde Project Taara özelinde test ediliyor ve ulaşılan son nokta gelecek için umut vadediyor.
Taara projesi en basit anlatımla bir fiber optik kablo ağı gibi düşünülebilir. Ancak süreçte herhangi bir kablo yer almıyor. Altyapıda veri aktarımı “kablosuz” olarak yapılıyor.
Bunun için birbirini açık olarak gören hemen yukarıdaki lazer temelli üniteler kullanılıyor. İki ünite arasındaki veri aktarımı 20 Gbps üstüne çıkabiliyor. Bu sistem sayesinde interneti farklı şehirler arasında taşımak için fiber optik kablo döşenmesi gerekmiyor. Kablo döşeme gereksinimin ortadan kalması, tahmin edebileceğiniz üzere çok büyük bir maddi avantaj ve zaman kazancı getiriyor.
Barış Erkmen tarafından verilen bilgiye Project Taara kapsamında Kongo merkezli en son testlerde önemli bir başarıya ulaşıldı. Yaklaşık 5 km mesafede yer alan iki farklı yerleşim yerine konumlandırılan FSOC üniteleri, 20 gün içinde tam 700 TB veri aktarımı gerçekleştirdi. Kişiler bu yapıda herhangi bir performans sorunu yaşamadı.
Bu test alanında fiber optik kablo kullanılsaydı, arada Kongo Nehri olduğundan aktarım için tam 400 km’lik kablo döşenmesi gerekecekti. Bu durum maliyeti tam 5 kat arttıracaktı.
Uygun şartlarda 20 km üstünde görev yapan, önünde engel istemeyen ve hava şartlarından da şimdilik biraz etkilendiği söylenen bu lazer temelli veri aktarım sistemi, dediğimiz gibi gelecek için büyük önem arz ediyor. Bu sistem sayesinde fiber optik kablolara milyar dolarlar dökmeden yüksek hızlı internet her yere götürülebilecek gibi görünüyor.