Elini attığı her platformda başarıdan başarıya koşan Batman, daha şimdiden klasikler arasına adını yazdırmayı başarmış Arkham serisine nokta koyuyor. Karşımızda öyle bir oyun var ki; hem serinin en kaliteli, hem de bugüne kadar ki en problemli işi. Tıpkı film üçlemesinin finali gibi
Batman, bağlı olduğu çizgi romanların yan kültürlerine önemli katkı yapmış bir isim. Sinema sektörü şu an tam bir çizgi roman ve süper kahraman çılgınlığı içinde iken, bu çılgınlığın merkezinde tutmuş bir formülün aksini kullanarak başarılı oldu. “Komiklikler şakalar, bol patlamalı görsel efektler ve fan servis maskaralıklar olmadan da kaliteli süper kahraman filmi çekilir!” algısını sektöre yerleştirdi. Ancak asıl etkiyi oyun sektöründe gösterdi. Bu tarafın en kallavi ön yargılarından birisi olan; “Süper kahraman oyunu tutmaz!” düsturunu yerle bir etti. Oyun tarihine baktığımızda Arkham serisi dışında New York Times tarafından; “Tam bir başyapıt!” şeklinde övgülere boğulacak bir tane bile süper kahraman oyunu bulunmuyor. Hal böyle olunca da doğal olarak Arkham Knight’tan beklentiler fezaya ulaşıyor. Ama şurası bir gerçek ki, ne kadar yükseğe çıkarsan düşüşün de o kadar sert olur.