PlayStation VR'ın çıkış oyunlarından Batman Arkham VR ile bir kez daha kendimizi Gotham sokaklarında bulduk. Ancak bu seferki deneyim çok daha gerçekçi. Zaman zaman klostrofobinizi tetikleyecek, yerinizden zıplatacak ve tüylerinizi diken diken edecek olan Arkham VR ile Batman olmanın tam sırası. Bugüne kadar yapılmış süper kahraman oyunları arasında gerek hikayesi gerek oynanışıyla öne çıkan ve övgüler toplayan Batman Arkham serisi esasen Arkham Knight oyunuyla kapanışı yapmıştı. Son oyunun PC tarafında yaşanan büyük fiyaskolara rağmen, Rocksteady ortaya güzel bir iş çıkarmış ve Arkham serisiyle işinin bittiğini açıklamıştı. Ancak geçtiğimiz yıl E3’te beklenmedik bir duyuru geldi ve Rocksteady bir kez daha Batman için bir oyun çıkaracağını açıkladı. Bu seferki oyun ise Arkham serisinin bir parçası ama Arkham serisinden oyun tarzı olarak tamamen ayrılan bir oyundu. Çünkü yeni oyun Sony’nin sanal gerçeklik gözlüğü PlayStation VR için çıkıyordu. Oyun esasen ekim ayında çıktı ancak PlayStation VR’ın Türkiye çıkışı yeni gerçekleştiği için, oyunu ancak cihazı incelemeye aldığımız ay inceleyebildik. Batman Arkham VR’ı incelerken oyunu normal oyun gibi değil sanal gerçeklik için üretilmiş bir oyun olarak inceleyeceğimizi belirtelim. BATMAN OL! Klasik Arkham serisinden oynanışıyla tamamen ayrılan Batman Arkham VR’ın yapmak istediği oldukça net. Oyun sanal gerçeklik cihazını kafanıza geçirdiğiniz an Batman olmanızı istiyor. Arkham Knight’ın tanıtımlarında kullandıkları “Batman ol” mottosu buraya çok daha uygun anlayacağınız. Bizim de açıkçası oyundan beklentimiz bu yöndeydi. PlayStation VR’ı taktığımız an Batman kimliğine bürünüp, Gotham’ın arka sokaklarına adaleti getirmek için hazır olacağımızı hayal ettik. Ne yalan söyleyelim, öyle de oldu. Oyuna başlamadan önce PlayStation VR küçük kalibrasyon ayarları yapmak istiyor. Hem ayakta hem de oturarak oynayabileceğiniz oyunda ayakta olmanızın deneyimi artıracağı belirtiliyor. Biz de bu sebeple oyunu ayakta oynamayı tercih ettik. Kumanda konusunda ise Batman Arkham VR kullanıcıyı zorlamıyor ancak DUALSHOCK yerine PlayStation Move kullanımının oyun deneyimini daha da zenginleştireceğini belirterek Move kullanımını öneriyor. Biz oyunu DUALSHOCK’la test ettik. Move ile oynasak daha farklı hisseder miydik? Şüphesiz bir parça daha “Batman gibi” hissedeceğimiz kesin ancak DUALSHOCK’la da benzer bir keyif almak mümkün. Zaten oyunda keyif kaçıran unsur kontrol için kullandığınız kumandadan çok başka. Deneyimden uzun uzun bahsedeceğiz ancak önce biraz konudan söz edelim. Açıkçası çok derinlemesine girmek istediğimiz bir alan değil çünkü konu içeriğinden ne kadar bahsedersek oyun keyfiniz o kadar azalacak buna emin olabilirsiniz. Bruce Wayne’in ailesini kaybettiği klasik ara sokak açılışıyla başlayan oyuna Wayne malikanesindeki yetişkin Bruce Wayne olarak devam ediyoruz. Alfred’in içeri girmesiyle ise hikaye başlıyor. Açıkçası biraz hızlı başlıyor dahi diyebiliriz. Alfred’in gelmesiyle Batman kostümümüzü kuşanıp Batcave’e iniyoruz ve kötü haberi alıyoruz. Robin’in yerini belirleyemediğimiz gibi Nightwing’den de haber alamıyoruz. Böylelikle gerilim dolu dedektiflik maceramız da başlıyor. Batman Arkham VR’ı hikaye olarak ele alınca Arkham serisine bağlamaya çalışmaktan ziyade tatlı bir yan hikaye gibi düşünebilirsiniz. Ana çizgi roman serisini okuduktan sonra açıp Killing Joke’u okumak gibi Arkham VR. Hatta ağzımızda bıraktığı tat da Killing Joke seviyesinde diyebiliriz. KISA VE ÖZ Arkham VR hikayesiyle yaklaşık bir saatlik oyun deneyimi sunuyor. Kulağa çok kısa gelebilir ancak bir sanal gerçeklik oyunu olduğu göz önüne alınınca bir saat kabul edilebilir boyutlarda diyebiliriz. Ancak bu yine de tek oturuşta oyunun ana hikayesini bitirebildiğiniz gerçeğini değiştirmiyor. Biraz daha uzun olsa oynar mıydık? Belki tek seferde bitiremezdik ancak kesinlikle oynardık. Oyun bittiğinde ise karşımıza bir kez daha Riddler çıkıyor ve sağa sola yerleştirdiği bulmacaları bulup çözmenizi istiyor. Açıkçası bunu oyuna yerleştirmeleri çok sevindirici çünkü oyunun süresini artıran bir unsur olmuş. Oyun boyunca geçtiğiniz mekanları ayıran Riddler oralara “ışınlanıp” o kısmı baştan oynayarak bu sefer gizemlere odaklanmanızı sağlıyor. Riddler’ın bulmacalarıyla beraber oyun süresi de böylelikle bir saatin üstüne çıkıyor. Oldukça akıllıca bir tercih. Oyun deneyimi ise beğenimizi kazanan bir diğer detay. Birkaç pürüzden bahsedeceğiz ancak önce spoilerlardan kaçınarak bize Batman gibi hissettiren küçük detaylardan söz edelim. Oyunda Batcave’e inerken kostümümüzü kuşandığımız sekans bize silahları ve kontrolleri tanıtıyor. Daha çok dedektiflik yapacağımız için bir adet klasik “olay yeri inceleme” cihazımız, bir yere tırmanmamız gerekirse -ki pek gerekmiyor- silah formunda tırmanma çengelimiz ve tabii ki Batarang’imizle silahları kuşanıyoruz. Birinci şahıs bakış açısı ve sanal gerçeklik gözlüğünün de etkisiyle bu ana kadar gerçekten silahları biz ateşliyor gibi görünsek de asıl vurucu olay aynaya baktığımızda oluyor. Karşımızda duran Batman bizle beraber hareket ediyor. Çok ama çok küçük bir detay ancak gerçekten Batman gibi hissetmemizi de sağlayan bir ayrıntı aynı zamanda. DEDEKTİF İŞ BAŞINDA Oyun dinamiklerinden büyük beklentileriniz varsa şimdiden söyleyelim o beklentileri düşürmeniz gerekecek. Çünkü ayakta da olsanız, oturuyor da olsanız oyunda öyle aman aman hareket ettirecek herhangi bir durum yok. Öncelikle Batman’le yakın dövüşe asla girmiyorsunuz. Hatta birinci şahıs bakış açısını bozmamak adına Batman’in dövüşmesi gereken yerler “karartılarak” geçiliyor. Bayağı siyah ekran görüyorsunuz yani. Aynı durum Batmobile kullanımı için de geçerli. Batmobile’ı sanal gerçeklik gözlüğüyle kullanmak eminim bizi çok mutlu ederdi ancak ne yazık ki böyle bir seçenek yok. Batman’in hiçbir aracı için yok. Tabii bunlar anlaşılabilir eksiler çünkü oyun açıkçası öyle büyük bir oyun değil. Ancak bu eksiler aynı zamanda oyunu demo sürümü gibi hissettiriyor. Sanki tam bitmemiş bir oyunu test ediyormuşuz gibi hissettik. Peki ne yapıyor bu adam? Tabii ki en iyi olduğu şeyi yapıyor: Dedektiflik. Olayları çözmek de yine pek zorlayıcı değil bu yüzden o demo hissiyatı oyun boyunca geçmiyor. Ancak “Keyifli mi?” diye sorarsanız düşünmeden evet deriz. Oyundaki ilerleme mekaniği ise pek çok sanal gerçeklik oyununda olduğu gibi belli noktalara “ışınlanma” şeklinde. Resident Evil VII’nin demosunu denemeseydik bu bizi çok rahatsız etmeyecek hatta belki bundan bahsetmeyecektik bile. Ancak Resident Evil’ın demoda sunduğu ilerleme mekaniği yüzünden bu bizim biraz gözümüze battı. Öncelikle bu sistemde istediğiniz gibi hareket imkanınız olmadığı için bir sıkışmışlık yaratıyor ve deneyimin tam olarak içinde hissedemiyorsunuz. Resident Evil VII’nin demosunda ise oyuncu kafasını çevirdiği yöne doğru yürüyebiliyor ve mekanı dilediğince inceleyebiliyor. Açıkçası Batman Arkham VR’ın da böyle bir deneyim sunmasını isterdik. Oyun çok daha etkileyici olur ve o demo havasından biraz olsun kurtulurdu. SON KARAR Kevin Conroy ve Mark Hamill gibi isimlerin yer aldığı Batman Arkham VR söz konusu grafik olunca iş biraz da cihazın sunduklarına bakıyor. Oyun çok güzel görünüyor ancak PlayStation VR’ın sunduğu çözünürlük kadar güzel görünüyor. Oyunun PC’ye gelip gelmeyeceği resmi olarak duyurulmadı ancak PlayStation VR’a özel olan çıkışı kısıtlı bir süre için. Açıkçası Arkham Knight fiyaskosuna rağmen Arkham VR’ı bir de PC’de test etmek isteriz. Oldukça etkileyici bir deneyim sunduğuna inandığımız oyun tam anlamıyla doyurucu demek zor ancak mutlaka denenmesi gereken sanal gerçeklik oyunlarından biri olduğuna da şüphemiz yok. DETAYLAR Oyun süresi kısa ama içinde yok yok, Nightwing de onlardan biri ama kendisini yönetemiyorsunuz. Karakter tasarımları ise Arkham Knight’tan. Batsuit kuşanmanız için karşınıza çıktığında bir heyecan olmuyor değil. Kostümü tamamlayınca aynada kendinize bakmak ise ayrı bir keyif. Sevgili dostumuz Alfred her zamanki gibi telaşlı. Olayları çözmemiz için bize yardımcı olan karakter daha oyunun başında karşımıza çıkıyor. Gotham’ın ıssız ve tekinsiz ara sokaklarında Batman olarak dolaşmak bir güven verse de hafif tüylerimiz ürpermedi değil. PUANLAMA