BattleBlock Theater incelemesi

AMA İYİ GÜLDÜK
Bu ay sayfalarımızda yer verdiğimiz Transistor incelemesinde bir konudan bahsetmiştik. Indie oyunların başarılı olabilmeleri için kendilerini diğerlerinden ayıran bir fikri temel almaları gerekiyor. Behemoth oyunlarında bu fikir daima mizah oluyor. BattleBlock Theater, bildiklerimizden çok da farklı olmayan bir platform oyunu. Kontrol mekaniklerinden, bölüm tasarımlarına kadar görülmedik bir fikirle karşımıza çıkmıyor. Zıplama, çift zıplama, itme, çekme, vurma vb. temel hareketlerle 80’in üzerinde bölüm boyunca durmaksızın koşturuyoruz. Ancak tüm bunları yaparken devamlı olarak yüzümüzde bir gülümseme oluyor.

Açılış videosundan tutun da menü tasarımlarına, karakter animasyonlarından ince göndermelerine kadar her detayında mizah bulunuyor. Hele hele anlatıcı görevini üstlenmiş olan Will Stamper öyle muazzam bir iş ortaya koymuş ki şapka çıkarmamak mümkün değil. Oyundaki eğlencenin tavan yaptığı noktaysa, bir arkadaşınızı yanınıza alıp Arena bölümlerinde kapıştığınızda başlıyor. Oyun, co-op anlamında son dönemde çıkmış en başarılı yapım.

ÖDEŞME ZAMANI
Haklarını yemeyelim, bölüm tasarımları fazla orijinal olmasa da gerçekten güzel görünüyor. Firmanın imzası niteliğindeki renkli ve farklı çizimler bu oyunda da karşımıza çıkıyor. Yazının başında kedilerden bahsetmiştik, ne alaka diye düşünmüş olabilirsiniz.

BattleBlock Theater, bir kaza sonucu adaya düşen ve bu adayı yöneten kediler tarafından esir tutulan insanların hikayesini anlatıyor. Kurtulmamızın yolu ise, tiyatro sahnesine çıkıp bizi izleyen kedileri eğlendirebilmek! Böyle bir oyuna da böyle bir senaryo yakışırdı ancak. Karmanın etkisiyle kedilere diyetinizi ödemek istiyorsanız sizi böyle alalım.