Multiplayer FPS denildiğinde akla gelen ilk seri olan Battlefield, bir iki ufak deneme dışında rotasından hiç şaşmamıştı. İstikrarlı bir şekilde, “kötü senaryo-başarılı multiplayer” eğrisini koruyan seri, Hardline ile alışkanlıklarını bir kenara bırakarak yeni şeyler deneme gayretine giriyor. Bugüne dek DICE’ın elinden çıkmayan bir Battlefield hiç görmemiştik. Ana seri oyunlardan Heroes gibi ücretsiz versiyonlara kadar tüm Battlefield’lar DICE’ın fırınında pişirilmişti. Bu nedenle Hardline’ın, Dead Space’in yapımcısı Visceral Games tarafından hazırlanacağı açıklandığında haliyle biraz şaşırmıştık. Elbette DICE yine ucundan kıyısından projeye dahil olacaktı ama hali hazırda Star Wars: Battlefront ve Mirror’s Edge 2 gibi iki kallavi oyunun üzerinde çalıştıklarından yükün büyük kısmı Visceral Games’e kaldı. Hikaye oluşturma ve bunu aktarma konularında son derece başarılı olan bu firmanın, genlerinde senaryoya odaklanma olmayan bir oyunda neler yapabileceği büyük merak konusuydu. Visceral Games çizgisini bozmadı ve Hardline’ın sağlam bir senaryo moduna sahip olması için elinden geleni yaptı. Bunu söyleyeceğimizi düşünmezdik ama Battlefield’ın senaryo kısmı gerçekten başarılı olmuş. DEĞİŞİKLİK İYİDİR Oyunu oynamaya başladığınızda bir şeyi çok net fark ediyorsunuz. Visceral Games, ilk kez DICE dışı bir Battlefield’ı omuzladığı için her anlamda farklı bir oyun ortaya koymaya çalışmış. Savaş meydanlarında tanıdığımız Battlefield’ın Hardline ile polis-suçlu konseptine geçiş yapması da bunun bir sonucu. Bir asker yerine polis olarak oynamanın genel yapıyı tamamen değiştirdiğini söyleyebiliriz. Bir kere artık kellesini gördüğümüz herkesi öldürmek diye bir şey yok. Polis olarak önceliğimiz düşmanı etkisiz hale getirmek olduğundan, son çare anları dışında düşmanları öldürmekten kaçınmamız gerekiyor. Bunu yaparken en büyük yardımcınız rozetiniz oluyor. Bir düşmana yaklaştığınızda rozetinizi kaldırıp, “Eller yukarı” diye bağırdığınızda buna saygı gösteriyor ve teslim oluyorlar. Bu noktadan sonra kelepçelemek veya etkisiz hale getirmek gibi seçenekleriniz var. Ancak bu sistem aynı anda 3 kişiden fazlasıyla karşı karşıya geldiğinizde işlemiyor. Çünkü düşmanlara, teslim olmak yerine sizinle kapışırlarsa kurtulabileceklerine dair bir cesaret geliyor. Bu nedenle plansız bir şekilde gözü kara hareketler yerine her adımınızı düşünerek atmanız gerekiyor. Hardline’ı seride ayrı bir yere koyan etmenlerden bir diğeri de bu. Gizlilik oyundaki en önemli unsurlardan birisi ve bu yüzden oyun çok daha yavaş bir tempoda ilerliyor. Çevreyi tarama özelliği sayesinde düşmanların, patlayıcıların ve alarmların yerini tespit edebiliyor, ilerleyiş rotanızı buna göre planlayabiliyorsunuz. Doğru taktik ile bölümdeki tüm düşmanları tek bir kurşun dahi sıkmadan kelepçeleyerek etkisiz hale getirmek inanılmaz bir tatmin duygusu yaşatıyor insana. Bölüm tasarımlarının buna uygun olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz, tek yapmanız gereken sakince plan yapmak ve düşünmek. Fakat oyun buna sizi zorlamıyor. İsterseniz elinizde silah önünüze gelene sıkarak da bölümleri tamamlayabiliyorsunuz. Bu şekilde oynamanın da oldukça keyifli olduğunu belirtelim ancak oyunun ruhuna tamamen ters kaçıyor. Zaten oyun da diğer yolu teşvik etmek amacıyla düşmanı etkisiz hale getirdiğinizde sizi daha fazla ödüllendiriyor. Yani gizliliği tercih ederseniz daha hızlı bir şekilde üst seviyelere tırmanıyorsunuz. Ancak burada ufak bir sıkıntı var. Gizliliğe önem vererek ilerlediğinizde kazandığınız paralarla gidip silah satın alıyorsunuz. Fakat elde ettiğiniz silahlar sizin oyun şeklinize hiçbir şekilde uyum sağlamıyor. Eğer gizlilikle elde ettiğimiz puanlarla bu oyun stiline faydası dokunan geliştirmeler alabilseydik çok daha verimli olurdu diye düşünüyoruz. Neyse ki kazandığınız paralarla multiplayer kısmında işinize yarayacak battlepack’leri de alabiliyorsunuz. Sonunda tek kişilik senaryodaki başarılarımızın online arena için bir faydası olduğunu görmek sevindirici. Sonuçta her ne kadar başarılı bir senaryoya sahip olsa da bu oyun hala bir Battlefield ve multiplayer hala bizim birincil amacımız konumunda. HER DAMAK TADINA GÖRE Hardline ile yelpazesi oldukça geniş bir multiplayer görüyoruz. Serinin uzun yıllardır takipçisi olan fanatiklere uygun geniş alanlara sahip haritalar da var, tamamen aksiyona odaklanan küçük haritalar da. Özellikle oyun modlarına bakıldığında her kesimden oyuncunun keyif alabileceği türlerin oyuna yerleştirildiği dikkatleri çekiyor. Oyuna yeni eklenen modların hepsi ilk kez gördüğümüz şeyler değil tabii ki ancak Battlefield konsepti içinde farklılık yaratıyorlar. Heist, suçluların belirli bir yerde kapalı olan parayı çalarak kaçış noktasına varmasını amaçlıyor. Polisler de buna engel olmaya çalışıyor haliyle. Blood Money ise iki tarafın da paranın peşinden koştuğu bir mod. Haritanın tam ortasında yer alan parayı herkes kendi bölgesine taşımaya çalışıyor. İlginç olan tarafı ise rakibin bölgesinden de paraları çalabiliyor olmanız. Yeni modlardan en enteresan olanı ise Hotwire. Araçların önemli olduğu bu modda iki taraf da belirli bir hız limitini aşarak araba kullanmaya çalışıyor. Hotwire’ın oldukça keyifli olmasının sebebi puan toplamaya çalışan arabaları indirmeye çalışan oyuncuların verdiği mücadele oluyor. Aksiyon, hız ve heyecan seviyorsanız Hotwire çok hoşunuza gidecek multiplayer deneyimlerinden birisini size yaşatabilir. TURNUVAYA UYGUN Hardline, son yılların en popüler trendi olan e-spor müsabakaları için de içeriğe sahip. 3 dakikalık süreye sahip, 5’e 5 şeklinde oynanan iki farklı multiplayer modu bulunuyor. Rescue’da suçluların elindeki rehine kurtarılmaya çalışılırken Crosshair’da ise polislerin arasındaki bir VIP üye hedef haline geliyor. Bu modları diğerlerinden ayıran en önemli kısım ise öldüğünüzde yeniden doğmuyor olmanız. Eminiz pek çok arenada bu modların maçları takımlar arasında gerçekleşecektir. Oynanış ögelerine baktığımızda ise çok bir sorunla karşılaşmıyoruz. Battlefield 4 ile birlikte seriye dahil edilen “Levolution” (Haritanın yaşanan yıkımlarla şekil değiştirmesi) sisteminin burada da kullanıldığını görmek hoş oldu. Küçük ve büyük çaplı olmak üzere birkaç farklı değişim imkanı bulunuyor ve bu aktif düzen, oyunun heyecanını sürekli yukarıda tutuyor. Özetle Hardline’ın multiplayer kısmında güzel işler yaptığını söylemek mümkün lakin Battlefield 4’ün üzerine çıktığını da iddia edemeyeceğiz. Polis-suçlu konsepti eğlenceli ve enteresan olaylara gebe olsa da Battlefield’ın kendi dinamiklerini tam olarak yansıtamamış gibi. Hardline kesinlikle keyifli ama unutulmaz demekten de bir o kadar uzak. AÇIK FİKİRLİ OLALIM Frostbite 3 motoru ile yoluna devam eden seri, tüm platformlarda 60 fps akıcılığını yakalıyor. Ancak Xbox One üzerinde 720p, PS4’de ise 900p çözünürlüğe sınırlandırılmış durumda. Yüksek çözünürlük aşıklarını üzecek bu durum bizi çok rahatsız etmedi ama yine de bilmenizde fayda var. Battlefield Hardline, seriye getirdiği yepyeni bakış açısıyla oynanmayı kesinlikle hak eden bir yapım. Ancak eminiz bu yeni konsepti sevmeyecek fanatikler olacaktır. Hangi tarafta olacağınıza ancak siz karar verebilirsiniz. DETAYLAR Oyunda polis olmanızın avantajlarını kullanmanız gerekiyor. Sonuçta o rozeti size süs olsun diye vermediler. Otoritenizi koyarsanız oldukça uslu çocuklar aslında… Karakter tasarımlarının çok başarılı olduğunu söyleyemeyeceğiz. Söz konusu Battlefield olunca biraz daha fazlasını bekliyoruz sanırım, böyle köşeli karakterleri değil. Multiplayer maçlarda yüksek yerlere çıkmak için kancanız ve karşıya ulaşmak için demir halatınız bulunuyor. Bunları doğru kullandığınızda ulaşılmaz olabiliyorsunuz. Olay yeri tarama mekaniği Batman serisini anımsatıyor. Delilleri bularak yaşananların arkasındaki sebepleri açığa çıkarabiliyorsunuz. Hoş bir eklenti olmuş. PUANLAMA